17. Hukuk Dairesi 2015/10436 E. , 2018/6642 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda, kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkillerinin desteği ..."ün 06/08/2013 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle yaşamını yitirdiğini, müvekkillerinin müteveaffanın anne ve babası olduğunu, meydana gelen destek zararı, defin ve cenaze masraflarının poliçe kapsamında tazmininin kanun ve poliçe hükümlerinin zorunlu sonucu olduğunu, kaza sırasında yaya olan desteğe atfedilecek hiçbir kusur bulunmadığını belirterek şimdilik 1.000,00 TL"nin ihbar tarihi olan 18/09/2013 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte hüküm altına alınmasına karar verilmesini talep etmiş, yargılama sırasında talebini 51.575,52 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile, davacı anne ... için 25.359,19 TL, davacı baba ... için 26.216,33 TL olmak üzere toplam 51.575,52 TL"nin 12/10/2013 tarihinden itibaren işleyecek reskont avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle maddi (destekten yoksun kalma) tazminat istemine ilişkindir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1.maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı yasanın 85/1 maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı Yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1.maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu ... limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.
Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, zorunlu mali sorumluluk sigortasının; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin, zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Buna göre, davalı ... kazaya karışan sigortalı aracın trafik sigortacısı (...) sıfatıyla, bu aracın sebebiyet verdiği trafik kazası sonucunda oluşan zarardan, kendisine sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sorumlu olacaktır.
Somut olayda mahkemece, dosya kapsamında bulunan kusur raporu doğrultusunda, sigortalı araç sürücüsü "un 2/8 oranında, davacıların desteği yaya müteveffa ..."ün ise 6/8 oranında kusurlu olduğu kabul edilmiş olmakla, davalı ... zarardan sigortalı araç sürücüsü Emrah Varol"un kusuru oranında sorumlu olup, hesaplanan tazminatın tamamından davalının sorumlu tutulması yerinde görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
3-Trafik kazasına konu olup davalıya trafik sigortalı bulunan aracın ruhsatında hususi olduğu yazılı olup ticari niteliği bulunmadığı anlaşılmakla; uygulanabilecek faiz oranı da yasal faiz olmalıdır. Bu nedenle mahkemece, hükmedilen tazminata yasal faiz işletilmesine karar verilmesi gerekirken avans faizi işletilmesine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ; Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 03.07.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.