Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/9154
Karar No: 2016/2703
Karar Tarihi: 10.03.2016

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/9154 Esas 2016/2703 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2015/9154 E.  ,  2016/2703 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada... Asliye Ticaret Mahkemesi"nce verilen 20/03/2014 gün ve 2013/254 - 2014/72 sayılı kararı bozan Daire"nin 27/11/2014 gün ve 2014/10970 - 2014/18507 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
    Davacı vekili, davalı tarafından yat sigorta poliçesiyle sigortalı olan müvekkiline ait gezi teknesinin manevra sırasında hasarlandığını, poliçede mevcut....uygulamasına göre pervane şaft ve bağlantılarında meydana gelen zararların teminat dışı olduğu belirtilerek davalı ... şirketi tarafından ödeme yapılmadığını, müvekkilince poliçe incelendiğinde "..." ibaresinin bulunduğu yer ve yazılış şekli itibariyle ödemenin TL cinsinden yapılmasına ilişkin bir açıklama olarak algılandığını, poliçe düzenlenirken davalı ... şirketinin müvekkiline bu ibarenin ne anlama geldiğinin açıklanmadığını ileri sürerek, 5.784,03 Euro"nun faiziyle tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, 3.312,34 Euronun faiziyle birlikte tahsiline dair verilen kararın davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekilince temyizi üzerine karar Dairemizce bozulmuştur.
    Davacı vekili bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
    Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin HUMK’nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK’nın 442. maddesi gereğince REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 3,20 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK"nın 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 265,00 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyenden alınarak Hazine"ye gelir kaydedilmesine, 10/03/2016 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.


    KARŞI OY


    Dava tarihinde yürürlükte bulunan mülga 6762 sayılı TTK.1263 maddesine göre, sigorta sözleşmesi hiçbir şekle tabi tutulmamış, sözleşme yapmaya ehil kişilerin karşılıklı ve birbirine uygun irade açıklamalarıyla sigorta sözleşmesinin kurulacağı öngörülmüştür. Sözleşmenin yazılı bir belgeye bağlanması ancak ispat açısından önem taşımakta olup 6100 sayılı HMK.200 (mülga 1086 sayılı HUMK.288) maddesinde düzenlenmiş şekilde ispatı gerekmektedir. Sigortacının TTK.1265 ve 1267 maddeleri uyarınca imzalı bir sigorta poliçesini belli bir süre içerisinde sigortalıya vermesi zorunludur. TTK.1265, 1267 ve 1295/1 maddeleri birlikte incelendiğinde sigorta şirketinin kendileri tarafından imzalanmış bulunan poliçenin bir örneğini sigortalının ikametgahına götürülerek ona vermek, dilerse bir suretini sigortalıya imzalattırarak almakla yükümlü olduğu görülmektedir. (Y.11 H.D. 1.3.2010 gün 2008/11420E.,2010/22995K., 14.2.2011 gün 2010/2367E., 2011/1489K. sayılı kararları)
    5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 11/3 maddesinde "sigorta şirketleri ve sigorta acenteleri tarafından gerek sözleşmenin kurulması, gerekse sözleşmenin devamı sırasında sigorta ettiren, lehtar ve sigortalıya yapılacak bilgilendirmeye ilişkin hususların yönetmelikte düzenleneceği" öngörülmüş,
    Anılan yasa hükmüne dayanılarak Hazine Müsteşarlığınca çıkarılan ve 28.10.2007 günlü Resmi Gazetede yayınlanan Sigorta Sözleşmelerinde Bilgilendirmeye İlişkin Yönetmeliğin 5.maddesinde "Sigortacının bilgilendirme yükümlülüğünün sigortacı tarafından sigorta ettirene ve sigorta sözleşmesine taraf olmak isteyen kişilere karşı sözlü ve yazılı şekilde yerine getirileceği, bilgilendirmenin yazılı yapılmasının esas olduğu, sigortacının asgari bilgilendirmenin yapıldığını ispatla yükümlü bulunduğu, bilgilendirme yükümlülüğünün sigorta sözleşmesinin kurulmasından önce başlayacağı ve sözleşmenin geçerli olduğu süre içinde de devam edeceği, sigortacının dürüstlük ilkeleri çerçevesinde davranmak, sigorta ettireni yanıltıcı her türlü hal ve davranıştan kaçınmak zorunda bulunduğu",
    Yönetmeliğin 7.maddesinde "bilgilendirme yükümlülüğünün gereği gibi yerine getirilmemiş, bilgilendirme formu gereği gibi teslim edilmemiş veya bilgiler gerçeğe aykırı düzenlenmiş ise bu hallerden her hangi birinin sigorta ettirenin kararına etkili olmuş ise sigorta ettirenin sigorta sözleşmesini feshedebileceği ve uğradığı zararının tazminini de talep edebileceği",
    Yönetmeliğin 8.maddesinde "bilgilendirme formu içeriğinden akdedilecek sözleşmeye ilişkin genel uyarılar, sözleşme ile verilen teminatlar, sözleşmeye eklenebilecek özel hükümler...vs. bulunacağı"
    Yönetmeliğin 9.maddesinde "bilgilendirme formunun en az iki nüsha düzenlenerek sigortacı tarafından kaşelenip imzalandıktan sonra bir nüshasının sözleşmeye taraf olmak isteyen kişiye imza karşılığı verileceği, imzanın sigorta ettirenin sigorta sözleşmesi ve işleyişi hakkında bilgi sahibi olduğu hususunda aksi ispat edilebilir karine teşkil edeceği" öngörülmüştür.
    Somut uyuşmazlıkta,
    Davacı, taraflar arasında düzenlenen 09.11.009-09/11/2010 tarihleri arasında geçerli bulunan Yat Sigorta Poliçesinin Sigorta Şartlarında belirtilen “I....” ibaresinin sigortacı tarafından sözleşmeye matbu olarak konulduğunu, karşılıklı müzakere edilmediğini, aydınlatılmadığını, bir tek sigorta şirketi ve bilirkişilerin anlayabileceği türden bir ifade olan bu teknik tabirin normal bir vatandaş tarafından biliniyor olmasının mümkün bulunmadığını, bu ibarenin “teknenin kurulu süratinin 17 mil üstünde olması sebebiyle pervane şaft ve bağlantılarında meydana gelen zararları istisna ettiğini” riziko gerçekleştikten sonra davalı ... şriketine müracatı sonucunda öğrendiği iddia ederek yabancı dilde yazılan bu ibarenin müzakere edilmemesi, kendisinin bu konuda bilgilendirilmemesi nedeniyle tazminat isteminin bu şarta dayalı olarak reddedilmesinin yasaya aykırı olduğunu iddia etmektedir.
    Yukarıda açıklanan yasal düzenlemelerde de görüldüğü üzere, sigorta sözleşmelerinde, sözleşmenin müzakere edilmesi ve sigorta ettirenin bilgilendirilmesi esas olup bu yükümlülük sigorta şirketinin üzerindedir.
    Sigorta şirketi, yönetmelik hükümlerine göre sigorta ettireni, bilgilendirdiğini yine yönetmelikte öngörülen belgelerle ispat etmek zorundadır.
    Eldeki davada, sigorta şirketi, poliçede yer alan bu hükümle ilgili davacıyı aydınlattığını, yasal delillerle kanıtlayamamıştır.
    Bu halde Yönetmeliğin 7. maddesi gereğince davalı ... şirketi Bilgilendirme yükümlülüğünü yerine getirmediğinden davacının zararını tazmin ile yükümlüdür.
    Kaldı ki, Türkçe düzenlenenen poliçe içerisinde yabancı dilde bu kavramların yer alması, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu"nun 11/ son maddesindeki “Sigorta Sözleşmelerinde Yabancı kelimelere yer verilmeyeceği, yabancı kelimelerin karşılığı olarak Türk Dil Kurumu tarafından belirlenen kelimelerin kullanımının esas olduğu” hükmüne de açıkca aykırılık teşkil etmektedir.
    Sonuç olarak, Yabancı dilde poliçe metninde yer alan “I...” ibaresinin taraflar arasında müzakere edildiği, davacı ... ettirenin bu konuda aydınlatıldığı, davalı ... şirketince yasa ve yönetmelikte belirtilen yazılı delillerle ispat edilemediğinden, bu halde davalı ... şirketi davacının zararını tazmin ile yükümlü bulunduğundan davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmesi gerekirken karar düzeltme isteminin reddine ilişkin sayın çoğunluk görüşüne karşıyım.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi