Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/2424
Karar No: 2010/4390
Karar Tarihi: 28.09.2010

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/2424 Esas 2010/4390 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2010/2424 E.  ,  2010/4390 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : İntifa Hakkı

    ... ile ... ve müşterekleri aralarındaki intifa hakkı davasının reddine dair ...Aile Mahkemesinden verilen 27.03.2009 gün ve 329/334 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı ... vekili, vekil edeninin eşi ...l"ın davacı ile davalıları mirasçı bırakarak öldüğünü, ölmeden önce dava konusu 533 ada 25 parseldeki zemin katın aile konutu olarak kullanıldığını ileri sürerek TMK.nun 240. maddesi uyarınca intifa hakkı tanınmasını istemiştir.
    Davalılardan İsmail ve ... davayı kabul etmişler, diğer davalı ... vekili yasal koşulların oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, 533 ada 25 parselin tapu kütüğünde üç katlı kargir ev olarak yazıldığı, mevcut haliyle kat irtifakı ve kat mülkiyetinin kurulmasının olanaksız olduğu, zemin kata tanınacak intifa hakkının tapuya tescilinin mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı ile ... 18.02.1957 tarihinde evlenmişler, evlilik birliği Mustafa"nın 12.05.2005 tarihinde ölümü ile sona ermiştir. Taraflar arasında sözleşmeyle başka mal rejimi seçilmediğinden 1.1.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM. m.170), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği ölüm tarihine kadar (TMK.225/1) yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. (TMK.202/1). 533 ada 25 parsel, eşler arasında mal ayrılığı rejiiminin geçerli olduğu 23.01.1991 tarihinde kadastro yoluyla ölen eş adına tapuya tescil edilmiştir.
    Mal ayrılığında ; eşlerden her biri, kendi malları üzerinde tasarruf yetkisine ve intifa hakkına sahiptir ve mallarının idaresi kendisine aittir (TKM.186/1). Eşlerden her birinin mallarının geliri ve kendi kazançları yine kendilerine aittir (TKM.m.189). 1.1.2002 tarihinde yürürlüğe giren 4721 sayılı TMK.nun 220/2. maddesine göre; mal rejiminin başlangıcında eşlerden birine ait bulunan mal varlığı değerleri kişisel malıdır. Bu açıklamalara göre, dava konusu 533 ada 25 parsel ölen eş ..."ın kişisel malıdır.
    TMK.nun 240. maddesi; sağ kalan eşin eski yaşantısını devam ettirebilmesi için ölen eşine ait olup birlikte yaşadıkları konut üzerinde kendisine, katılma alacağına mahsup edilmek üzere intifa veya mülkiyet hakkı tanınmasını isteyebileceğini düzenlemiştir. Katılma alacağı (artık değer), aynı kanunun 231 ve 236. maddelerinde, eklenmeden ve denkleştirmeden elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere her eşin edinilmiş mallarının toplam değerinden bu mallara ilişkin borçlar çıktıktan sonra kalan miktar olduğu ve her eşe ait artık değerin yarısı üzerinde diğer eşin hak sahibi (katılma alacağı) olacağı belirtilmiştir.
    Görüldüğü gibi, sağ eşin TMK.nun 240. maddesi gereğince aile konutu üzerinde intifa ya da mülkiyet hakkı talep edebilmesi için katılma alacağının olması gerekir. Somut olayda; dava konusu taşınmaz ölen eş Mustafa"nın önceki mal rejiminden kalan ve 4721 sayılı TMK ile getirilen yasal edinilmiş mallara katılma rejiminde kişisel mal olarak tanımlanan mal varlığı olup, sağ eş lehine katılma alacağı doğurmaz. Başka anlatımla, bir eşin kişisel malı kendisine ait olup mal rejiminin tasfiyesine konu edilemez. Tüm bu açıklamalara göre; davanın belirtilen bu gerekçelerle reddine karar verilmesi gerekirken değişik düşünce ve gerekçelerle reddedilmesi doğru değilse de red kararı sonucu itibariyle doğru görüldüğünden bu yön bozma nedeni yapılmamıştır. Kaldı ki; koşullarının gerçekleşmesi durumunda sağ eş, ölen eşi ile birlikte yaşadığı konut üzerinde TMK.nun 652. maddesi uyarınca miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkının tanınmasını isteyebilir.
    Yukarıda açıklanan gerekçeler nedeniyle davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle sonucu itibariyle doğru bulunan yerel mahkeme hükmünün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 15,60 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 1,55 TL’nın temyiz edenden alınmasına 28.09.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi