MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : Beraat (ayrı ayrı)

Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanıkların beraatlerine ilişkin hükümler, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Gerekçeli karar başlığında suç tarihi olarak, sanıkların sigortalılıklarının sona erdiği 2006 ve 2011 yıllarının gösterilmesi gerekirken, 28/09/2000 tarihi yazılmış ise de, bu hususun mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
Sanıklardan ... oğlu ..."nin 28/09/2000 tarihinde ruhsatını aldığı ve müteahhitliğini yaptığı inşaatta diğer sanıklardan ..."ın ve ... oğlu ..."nin 30/11/2000 tarihinde işçi olarak işe başladığını katılan kuruma yazılı olarak bildirdiği, sanık ..."ın ise 11/04/2009 tarihinde internet üzerinden işe giriş bildirgesini kuruma yolladığı, ancak katılan kurumun yaptığı araştırmada inşaatın 31/12/2002 tarihinde sonlandığı, bu tarihten itibaren sanıkların gerçekte çalışmadıkları halde sigortalı gösterilip usulsüz olarak sigortalılık süresi kazanmalarının ve haksız şekilde sağlık yardımından faydalanmalarının sağlandığı, bu suretle sanıkların nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediklerinin iddia edildiği olayda; sanık savunmaları, katılan beyanları, katılan kuruma ait inceleme raporu, bilirkişi raporu, SGK kayıtları, Türkeli Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2006/8 Esas sayılı dosyası ile tüm dosya kapsamına göre; suça konu işyerinin gerçek bir işyeri olması, sanıkların kurumun denetim imkanını ortadan kaldıracak mahiyette hileli bir hareketinin bulunmaması, kurumun kendisine bildirilen işyerlerini ve işe giriş bildirgelerini denetleme yetkisinin her zaman bulunması, sanıkların sigorta primlerini katılan kuruma yatırmış olması halinde, 5510 sayılı Kanunun 89.maddesince primlerin irat kaydedileceği, aynı kanunun 96. maddesince de yapılan sağlık harcamalarının da geri alınacağının düzenlenmiş olması, primlerin yatırılmamış olması halinde de katılan kurumun alacaklarını her zaman tahsil etme imkanının bulunması nedenleriyle katılan kurumun zararından da bahsedilemeyeceği, bu sebeplerle sanıklara atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığı anlaşılmakla, bu gerekçelere dayanan mahkemenin beraat hükümlerinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, sanıklara yüklenen suçun yasal unsurlarının oluşmadığı gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin atılı suçun yasal unsurlarının oluştuğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 30/05/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.