Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/2160
Karar No: 2020/2071
Karar Tarihi: 25.02.2020

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/2160 Esas 2020/2071 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Sigorta şirketi, müşterisi tarafından davalıların işlettiği ticari taksiye binmek üzereyken aracın hareket ettirmesi sonucu yaralanan müşterisinin tazminat talebiyle dava açmıştır. Davalılar, araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığını ileri sürmüş olsa da mahkeme davacının lehine karar vermiştir. Mahkeme, davalılardan toplam 20.519 Euro’nun Devlet Bankalarının Euro ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesaplarına ödediği nisbette temerrüt faiziyle birlikte fiili ödeme günündeki TL karşılığı olarak tahsil edilmesine hükmetmiştir. Dava sürecinde uyuşmazlığın çözümünde 3095 Sayılı Kanunun 4/a maddesi gereği faiz yürütülmüştür.
Detaylı Kanun Madde Açıklamaları:
- 3095 Sayılı Kanunun 4/a maddesi: “Uyuşmazlık konusu alacakların ödenmesine ilişkin olarak, borçlu ve alacaklının aynı tüzel kişilik veya kuruluşun kurucuları veya ortakları olmaları veya birbirleriyle evli olmaları halinde, bu alacaklara Kanunî faiz oranından daha yüksek faiz uygulanamaz. Faiz, lehdarın talebi üzerine başlayacak ve talep tarihinden ödeme tarihine kadar hesaplanacak ve ödeme tarihinde ödenmesi gereken faizin tutarı, talep tarihindeki Türk Lirası karşılığı üzerinden ödenecektir. Faizler,
17. Hukuk Dairesi         2018/2160 E.  ,  2020/2071 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki maddi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı ... sigorta şirketi vekili; müvekkiline sigortalı ...’ın 15.05.2002 tarihinde davalıların işleteni ve sürücüsü olduğu ticari taksiye binmek üzereyken davalı sürücünün aracı hareket ettirmesi nedeniyle yere düşüp iki üç metre sürüklenerek ağır yaralandığını, sigortalının 17.05.2002 tarihine kadar tedavisinin Türkiye"de sürdüğünü ve bilahare taburcu edildiğini, daha sonra ikamet ettiği ..."ya dönmek zorunda olduğundan tedavilerine orada devam ettiğini, ceza dosyasında alınan bilirkişi raporuna göre sanık sürücünün 8/8 kusurlu bulunduğunun tespit edildiğini, sigortalının ...’daki hastane ve tedavi giderleri ile aylık ödenen destek ücretlerinin müvekkili tarafından karşılandığını, halen de aylık ücret destekleri devam etmekte olduğunu ileri sürerek, müvekkilinin ödemek zorunda kaldığı toplam 20.519 Euro maddi zararın aynen veya fiilen ödeneceği tarihteki TC. Merkez Bankası döviz satış kurundan hesaplanacak Türk Lirası karşılığı olarak davalılardan rücuen tahsiline, alacağa kaza tarihinden itibaren 3095 Sayılı Kanunun 4/a maddesi gereğince faiz yürütülmesine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalılar vekili; kazanın oluşumunda davalı araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığını öne sürerek, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının sigortalısı ...’nın ...’da yerleşik olması sebebiyle ...’ya dönmek zorunda kalması ve orada yapılmış olması karşısında zararın da ...’da meydana geldiğinin kabulü ile tazminatın Euro üzerinden tazminine karar vermek gerektiği gerekçesiyle davacı kurum masrafları yaparak sigortalısının haklarına halef olduğundan toplam 20.519 Euro’nun 3195 Sayılı Kanunun 4/a maddesi uyarınca Devlet Bankalarının Euro ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesaplarına ödediği nisbette temerrüt faiziyle birlikte fiili ödeme günündeki TL karşılığının davalılardan tahsiline karar verilmiş; davalılar vekili tarafından temyiz edilen karar, Dairemizin 2014/6675 esas, 2016/1762 sayılı bozma ilamında; "Davacı ..., sigortalısının yaralanması sonrasında gördüğü tedaviye ilişkin tedavi belgeleri ile faturalar sunmuştur.
    Mahkemenin hükme esas aldığı 27.02.2007 tarihli bilirkişi raporunda, bilirkişi tıp alanında uzman olmadığı gibi, 27.02.2004 tarihli faturaların dosyaya uygunluğuna hiç değinilmemiş olup, rapor bu haliyle hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir. Mahkemece yapılması gereken iş, tıp alanında uzman bir bilirkişiden, dosyada mevcut hastane evrakları, davacının gördüğü tedavi ve yaralanmasının mahiyeti ile mevcut faturaların tutarları ile fatura dökümünde yer alan tedaviye yönelik uygulama, ilaç ve tıbbi malzemelerin uyumlu ve uygun olup olmadığı hususlarında, ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık bilirkişi raporu aldırarak, sonucuna göre karar verilmesi gerektiği" gereğine değinilmiştir.
    Mahkemece, bozmaya uyularak toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre davanın kabulü ile 20.519 Euro alacağın 17.061,50 Euroluk kısmına 21/03/2003 tarihinden itibaren, 3.457,50 Euroluk kısmına 31/12/2003 tarihinden itibaren 3195 Sayılı Kanunun 4/a maddesi uyarınca Devlet Bankalarının Euro ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesaplarına ödediği faiz oranı ile işleyecek faizi ile birlikte fiili ödeme günündeki TL karşılığının davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara, mahkemece, uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 937,22 TL kalan onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına 25/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi