18. Hukuk Dairesi 2014/112 E. , 2014/3396 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Bilecik 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 18/04/2013
NUMARASI : 2012/532-2013/180
Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm bir kısım davalılar vekili Av.F. A.. tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Mahkemece bozma ilamına uyulmuşsa da gereği yerine getirilmemiştir.
Şöyle ki;
Bozma ilamından önce hükme esas alınan bilirkişi raporunda domatesin üretim gideri 2800 TL ve bezelyenin üretim gideri 460 TL olarak belirlendiği, Dairemizin bozma ilamı sonrası dosyaya getirtilen Bilecik Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü"nün yazısına göre; değerlendirme yılı itibariyle domatesin üretim gideri 2.735 TL, bezelyenin üretim gideri 455 TL olarak belirtildiği, mahkeme kararının bir kısım davalılar vekilince temyiz edilmiş olduğu dikkate alınmadan kararı temyiz eden davalılar yararına usuli kazanılmış hak ilkesine aykırı olarak hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın bedelinin belirlenmesinde domatesin üretim gideri 3.040 TL ve bezelyenin üretim gideri 520 TL esas alınmak suretiyle daha düşük bedel belirlenmiş olması,
Doğru görülmemiştir.
Ayrıca;
Anayasa Mahkemesi 1. Bölümünün 19.12.2013 tarih ve 2013/817 sayılı kararında, kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davada uzun süren bir yargılama sonunda, dava tarihi itibarıyla belirlenen bedele hükmedilmesinin Anayasanın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiği kabul edilerek mal sahibine tazminat ödenmesi gerektiği belirtilmiştir.
Yasa koyucu da, bu hak ihlalini dikkate alarak, 6459 sayılı Kanunun 6. maddesiyle 2942 sayılı Kanunun 10. maddesine eklenen fıkrada (yürürlük tarihi 30.04.2013) kamulaştırma bedelinin tescili için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılmaması halinde, tespit edilen bedele bu sürenin bitiminden itibaren faiz uygulanmasına ilişkin düzenleme getirmiştir.
Her ne kadar, getirilen bu faiz hükmü maddi hukuka ilişkin olup, aynı yasanın 29. maddesi gereğince yayımı tarihinden sonra açılacak davalara uygulanması gerekir ise de; 30.04.2013 tarihinden sonra açılacak davalar için yapılan bu düzenleme ile Anayasa Mahkemesinin makul süreyi aşan yargılamanın hak ihlali oluşturduğuna ilişkin kararı birlikte değerlendirildiğinde, 30.04.2013 tarihinden önce açılmış ve henüz kesinleşmemiş kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davalarında öngörülen dört aylık yargılama süresinin makul süre kabul edilerek, hakkaniyet gereğince taşınmaz malikinin zararının giderilmesi amacıyla dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin bittiği tarihten, karar tarihine kadar tespit edilen kamulaştırma bedeline faiz uygulanması gerektiğinden hükmün bozulması gerekmiştir.
Mahkemece bilirkişi kurulundan yukarıdaki bozma bendine uygun değerlendirme yapan ek rapor alınıp usuli kazanılmış hak kuralı da dikkate alınmak suretiyle oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 27.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.