6. Ceza Dairesi 2017/2200 E. , 2020/1333 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Yağma
HÜKÜM : Beraat
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Sanık ... hakkında Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 03/02/2016 tarih ve 2016/512 sayılı raporun Dosya Tetkiki kısmında "12. Adli Tıp Kurumu 4. Adli Tıp İhtisas Kurulunun 25.07.2011 tarih ve 2500 karar sayılı “Akli melekelerinin yerinde olup olmadığı, duruşmada dinlenmesinde fayda olup olmadığı, kendisine vasi tayini veya yasal danışman gerekip gerekmediği sorulan ... oğlu, 1970 doğumlu ...’ün Kurulumuzca 12.07.2010 ve 06.07.2011 tarihlerinde yapılan muayeneleri sonucunda elde edilen bilgi ve bulguların yorumlanmasından; fiili ehliyetini müessir ve kişide şuur ve harekat serbestisi ile olayları kavrayıp onlardan sağlıklı sonuçlara varabilme yeteneğini ortadan kaldıracak mahiyet ve derecede olan (psikotik bozukluk) denilen akıl hastalığı saptandığı, dava dosyasının incelenmesinde, kişinin musab olduğu bu akıl hastalığı nedeniyle menfaatlerini müdrik ve telkinlere mukavim olamayacağı, kendi hür iradesi istikametinde serbest olarak eylem ve işlemlere girişemeyeceği tıbbi kanaatine varıldığı, bu duruma göre ...’ün halihazır durumu ile fiili ehliyetine haiz olmayıp hacir altına alınarak kendisine bir vasi tayininin uygun olduğu, mahkemece dinlenmesinde yarar bulunmadığı”na dair mütalaasının kayıtlı olduğunun belirtildiği; adı geçen kurul tarafından daha önce verilen bu mütalaaya aykırı olarak adı geçen raporun sonuç kısmında ise “... cezai sorumluluğunu müessir ve kişide şuur ve harekât serbestîsini ortadan kaldıracak veya azaltacak mahiyet ve derecede herhangi bir akıl hastalığı ve zekâ geriliği saptanmadığı, adli dosya tetkikinde sanığın mezkûr suçu işlediği sırada fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını idrak etme ve bu fiil ile ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğini ortadan kaldıracak boyutta bir akli arızanın içinde olduğuna delalet edecek herhangi bir tıbbi bulgu ve belgeye de
rastlanmadığı, bu duruma göre ...’ün 01.06.2014 tarihinde sanığı bulunduğu suça karşı cezai sorumluluğunun tam olduğu” belirtilerek bu şekilde Adli Tıp Kurulu 4. İhtisas Kurulu"nun kendi raporları arasında çelişki doğduğunun; ayrıca sanığın adli sicil kaydında yakın tarihlerde işlediği başka suçlardan verilmiş mahkumiyet hükümlerinin olduğunun anlaşılması karşısında; sanık hakkında daha önce verilmiş mahkumiyet hükümlerine ilişkin dava dosyalarından sanığın ceza ehliyetine dair düzenlenmiş raporlar da dikkate alınarak, raporlar arasında ortaya çıkan çelişki ve duraksamanın giderilmesi açısından; öncelikle sanık ..."ün Adli Tıp Kurumu Genel Kuruluna sevkinin sağlanarak raporlar arasındaki çelişki giderildikten sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, O yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün açıklanan nedenle kısmen isteme uygun olarak BOZULMASINA, 12/03/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.