MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

1-Sanıklar .... ve ... tarafından işletilen katılan ...’e ait işyerinin sanıklardan ...’a kiralandığını gösterir 2 adet kira sözleşmesinin, sanık ... tarafından katılan adına sahte imza atılarak düzenlenmesi suretiyle, sanıkların iştirak halinde özel belgede sahtecilik suçunu işledikleri iddiasıyla açılan kamu davasında; sanıkların suçlamayı kabul etmeyerek, kira sözleşmesinin katılan ...’in vekaleten işlerini yürüten kardeşi ...’in bilgi ve rızası ile düzenlendiği savunmaları, katılan ...’in soruşturma aşamasında alınan beyanında, şikayete konu işyerinin mülkiyetinin kendisine ait olduğunu ve bu iş yerini yaklaşık 5-6 yıldan beri sanıkların işlettiklerini, kira sözleşmesinin kendisi adına vekaleten ağabeyi olan ... tarafından düzenlendiğini beyan etmesi ile hakkında beraat kararı verilen temyiz dışı sanık ...’in 26.11.2012 tarihinde soruşturma aşamasında alınan ifadesinde, sanıklarla sözlü olarak kiralama konusunda anlaştıklarını, sanıkların bir süre bu kira sözleşmesinden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirdiklerini, bu süre zarfında aralarındaki sözlü anlaşmayı yazılı hale getiren kira sözleşmelerinin sahte olduğunu bilmelerine rağmen ses çıkarmadıklarını, ancak son dönemlerde kira borçlarının tam ödenmemeye ve diğer yükümlülüklerin de yerine getirilmemeye başlanması üzerine şikayette bulunduklarını, soruşturmanın kardeşi ...’in kendisine verdiği vekalete istinaden avukatı aracılığıyla yaptığı müracaat üzerine başlatıldığını söylemesi karşısında; suça konu kira sözleşmelerinin katılanın bilgisi ve rızası dışında düzenlendiğine ve dolayısıyla sanıkların suç kastının varlığına dair delil bulunmadığı gözetilmeden, sanıkların üzerlerine atılı özel belgede sahtecilik suçundan beraatleri yerine yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi,
2-Kabule göre de;
a-Adli emanetin 2012/2139 sırasına kayıtlı kira sözleşmeleri hakkında herhangi bir karar verilmemesi,
b-Mahkum oldukları kısa süreli hapis cezası ertelenen sanıklar hakkında, 5237 sayılı TCK"nın 53/4. maddesi uyarınca anılan Yasanın 53/1. maddesindeki hak yoksunluklarına hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... müdafii ile sanık ...’ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 20.11.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.