
Esas No: 2017/3382
Karar No: 2017/2335
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/3382 Esas 2017/2335 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dilekçesinde; davalı kiracı hakkında ödenmeyen kira alacakları için icra takibi başlattıklarını, davalının haksız yere icra takibine itiraz ettiğini belirterek davalının itirazının iptalini istemiştir.
Davalı vekili dilekçesinde, görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, İcra Mahkemesince verilen görevsizlik kararı üzerine yargılama yapılarak davanın reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
İİK.nun 269. maddesi hükmüne göre adi kira veya hasılat kiralarına ilişkin icra takiplerinde alacaklı İİK 269/c maddesi hükmü çerçevesinde icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını isteyebilir. İcra mahkemesince uyuşmazlık İİK’nun 269 ve devamı maddeleri çerçevesinde değerlendirilerek davanın reddi veya kabulü yönünde bir karar verilmesi gerekir. İcra Mahkemesi adli yargı kolunda yer alan özel bir mahkemedir. Takip hukukuna yönelik şikayet, itiraz ve itirazın kaldırılmasına yönelik başvurular hakkında kabul veya red kararı verebilir. Görevsizlik kararı veremez. Usulüne uygun şekilde icra mahkemesinde açılan itirazın kaldırılması davasında mahkeme uyuşmazlığın yargılamayı gerektirdiği ve genel mahkemede çözülmesi gerektiği kanısında ise davanın reddine karar vermelidir. İcra mahkemesince usule aykırı olarak verilen ve kesinleşen görevsizlik kararı üzerine HMK"nun 20. Maddesi uyarınca görevli olduğu bildirilen mahkemeye başvurmak suretiyle (dava harçlarını ödemeden) davaya devam edilemez. Zira icra mahkemesine yöneltilen itirazın kaldırılması ve tahliye istemi usul hukuku bakımından bir dava olarak nitelendirilemez. Hal böyle iken İcra Mahkemesince usule aykırı olarak verilen görevsizlik kararı üzerine Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından yargılamaya devam edilmek suretiyle esasa ilişkin karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
./..
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazılarının incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440/1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.03.2017 günü oybirliğiyle karar verildi.