MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : Sanıklar hakkında ayrı ayrı TCK"nın 157/1, 52/2-4 ve 53/1-2-3. maddeleri gereğince mahkumiyet


Sanıkların dolandırıcılık suçundan mahkumiyetlerine ilişkin hükümler, sanık ... müdafii ve sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanıklara atılı dolandırıcılık suçunun 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. ve 254. madde fıkraları gereğince uzlaşma kapsamında olması nedeniyle, dosyanın uzlaşma bürosuna tevdii edildiği ancak; uzlaşmanın sağlanamadığı belirlenerek yapılan incelemede;
Sanıkların baştan beri, sanıklar ... ve ..."ın bankaya olan borçlarını ödemek amacıyla fikir ve eylem birliği içinde hareket ettikleri, bu kapsamda temyiz dışı ... ve sanık ..."in oğlu olan sanık ..."ın katılanların... ilçesi,... mahallesi ... sitesi... blok ... kattaki ...ve ... nolu dairelerini satın almak üzere katılanlarla anlaştıkları, sanık ... ve temyiz dışı ... ...’in, daire bedellerini ... şubesinden kredi çekerek ödeyeceklerini, bunun için de evlerin tapusunun öncelikle kendileri üzerlerine geçirilmesi gerektiğini beyan etmeleri üzerine, önceden kiracıları olmaları nedeniyle sanıklara güvenen katılanların evleri devretmeyi kabul ettikleri, sonrasında Tapu Sicil Müdürlüğüne gidildiğinde sanık ... ve ..."in katılanlara, kredi çekilebilmesi için dairelerin sanıklar ... ve ..."a devredilmesi gerektiğini, ancak bu şekilde kredi çekilirse söyledikleri kredi parasını kendilerine verebileceklerini beyan ettikleri, buna güvenen katılanların tapuda devirleri ... ve ... adına yaptıkları, sonrasında ..."a kredi çıkmaması üzerine, onun adına alınan evin devrinin diğer sanık ..."a yapıldığı ve kredi için ... ile ..."ın ... şubesine başvuru yaptıkları, kredi tahsisinin gerçekleşmesi üzerine sanıklar ... ve ..."ın kredi bedellerini sanıklar ... ve ..."a ait hesaplara havale edilmesi için yazılı talimat verdikleri, bu şekilde sanıklar... ve ..."in hesabına geçen paraların da bu sanıkların daha önce bankaya olan kredi borçlarına mahsuben hesaplarından kesildiği, daha sonra sanıklar ..."ın borçlu, ..."in ise kefil olarak imzaladığı 25/01/2008 ve 25/02/2008 tediye tarihli 45.000 TL bedelli, alacaklısı katılan ... olan bonoların katılana verildiği, bonoların vadesinde ödenmemesi üzerine katılanın senet borçluları ... ve ... hakkında icra takibi başlattığı, ancak senet bedellerini tahsil edemediği, bu şekilde sanıkların, baştan itibaren katılanlardan alacakları daireler için tahsis edilecek kredi bedelini ... ve ..."ın kredi borçlarını ödemek amacıyla ve katılanlara herhangi bir ödeme yapmamak niyetiyle hareket ettikleri anlaşılmakla; eylemin TCK’nın 157. maddesinde düzenlenen dolandırıcılık suçunu oluşturduğunu takdir eden mahkemenin kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık ... müdafii ve sanıkların, olayın hukuki ihtilaf mahiyetinde olduğuna, atılı suçun unsurlarının oluşmadığına ve lehe hükümlerin uygulanmadığına ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA, 19/06/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.