Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/2537
Karar No: 2018/6969
Karar Tarihi: 09.07.2018

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/2537 Esas 2018/6969 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/2537 E.  ,  2018/6969 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonucunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın davalı ... ve ... yönünden kabulüne, diğer davalı ... yönünden reddine, birleşen davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ile davalılar ... ve ... vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    K A R A R
    Davacı vekili, davalı ..."nın müvekkili bankaya olan borcu nedeniyle ... 12. ... Müdürlüğünün 2010/3586 sayılı dosyası ile ... takibine geçilerek evinde haciz yapıldığını ancak hacze değer mal bulunamaması nedeniyle ... dosyasında yapılan araştırmalar sonucunda tapu sicil müdürlüğünden gelen pasif kayıtlara göre borçlu ..."nın ... ili ... İlçesi, ... Köyü ... parsel de kayıtlı 13.500 m2 taşınmazı, ... ili ... İlçesi, ... Köyü ... parselde kayıtlı 17.100 m2 taşınmazı, ... ili ... İlçesi, ... Köyü ... parsel de kayıtlı 37.800 m2 taşınmazı, ... ili ... İlçesi, ... Köyü ... parsel de kayıtlı 29.500 m2 taşınmazı satış yolu ile 01.03.2010 tarihinde, davalı ..."a devrettiğini, ..."ın ise 10 gün sonra 11.03.2010 tarihinde diğer
    davalı ..."a sattığını, ..."ın ..."nın kızı olduğunu, evlenmekle soyadının ... olduğunu, ..."ın ise ..."ın kayınpederi olduğunu, iki satış arasında 10 gün bulunması, satış bedelinin de çok düşük gösterilmesi, ilk taşınmazın 3.000,00 TL, ikinci taşınmazın 3.500,00 TL, üçüncü taşınmazın 8.000,00 TL, dördüncü taşınmazın 6.250,00 TL gibi bedelinin çok altında satışının gösterilerek borçlu, ..."nın kızına aynı gün aynı yevmiye numarası ile satışının yapılmasının satışların muvazaalı olduğunu gösterdiğini iddia ederek ... İli ... İlçesi ... Köyü, ..., ..., ... ve ... parselde kayıtlı taşınmazların üçüncü kişilere devrinin önlenmesi için üzerlerine ayrı ayrı ihtiyati tedbir konularak gayrimenkullerin satış işlemlerinin cebri ... yoluyla alacağın tahsiline yetki verilmek üzere iptaline karar verilmesini istemiş, 29.01.2014 tarihli ıslah dilekçesi ile dava konusunu ıslah ederek ... İlçesi ... Köyü ... ve ... parseller üzerinden davalarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ... vekili, dava dilekçesinde iddia edildiği gibi müvekkilinin ..."ın kayınpederi olmadığını sadece amcasının gelini olduğunu, davalı ..."un uzun yıllar önce köyden taşındığını ve ..."ya yerleşip nakliyecilik işi yaptığını, bu sebeple davalının maddi durumları ile ilgili herhangi bir bilgisinin olmadığını, tarlalarını satışa çıkardığını, bu tarlaları başkalarını da almak istediğini, müvekkilinin de dava konusu edilen taşınmazlardan ... ve ... parselde bulunan taşınmaz tarlayı gerçek bedellerini nakden, senet ve bankaya yatırılan bedellerle ödediğini ve satın aldığını, alındıktan sonra gelir desteği bedeli için dahi müracaatta bulunarak pancar ekim işi yaptığını, müvekkilinin İİK"nun 280 de düzenlenen borçlunun alacaklarına zarar verme kasdını ve borçlunun mali durumu bilmesinin mümkün olmadığını, satış işlemlerinde herhangi bir usulsüzlüğün olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Davalılar ... ve ... vekili, yapılan satış işlemlerinin gerçek bir işlem olduğunu, her ne kadar müvekkillerinin baba kız iseler de satışların para karşılığında yapıldığını, müvekkili ..."un damadı ve diğer müvekkili ..."in eşi olan dava dışı ..."ın müvekkili ..."un gerek kendi gerekse 3. Kişilere olan
    borçlarını ödeyerek bunun karşılığında müvekkili ... adına kayıtlı olan davaya konu taşınmazların müvekkili ..."e borçlarına karşılık sattığını, davacı tarafından iddia edildiği gibi muvazaalı bir satış işleminin olmayıp ..."a ... tarafından satıldığını ve satış bedellerinin müvekkili ..."in Garanti Bankası ... Sanayi Şubesinde bulunan banka hesabına yatırıldığını iddia ederek haksız ve yersiz açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    ... 5. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 05.06.2014 tarih ve 2013/596 Esas, 2014/354 Karar sayılı bileşen dosyada davacılar vekili, aynı gerekçelerle davalı ... tarafından davalı ..."a ... İlçesi, ... Köyü ... Parsel sayılı taşınmaz satışının muvazaalı olması nedeniyle İİK gereğince tasarrufun iptali talep ve dava etmiştir. Mahkeme aralarında hukuki ve fiili irtibat bulunduğu gerekçesiyle her iki dosyanın birleştirilmesine karar vermiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; asıl davada ıslah ile ... ... ... köyü ... ve ... parseller dava konusu olup, bu taşınmazların davalı ..."a devredildiğinden davalılar arasında da İİK 278/1 anlamında bir hısımlık ilişkisi olmadığı gibi, davalı ..."un taşınmazları gerçek satış yoluyla devraldığı dosyadaki delillerle sabit olduğundan davalı ... ile ..."nın bu taşınmazların elden çıkardığı değeri olan 64.125 TL"yi tazminat yoluyla müteselsilen kendilerinden alınarak davacıya verilmesine, davalı ... yönünden davanın reddine, birleşen davada dava konusu ... ilçesi ... mevkii ... parselin muvazaalı olarak davalı ..."e devredildiği anlaşıldığından iş bu tasarrufun İİK 277 gereğince iptali ile davacı takip alacaklısına cebren satış yetkisi verilmesine, dair karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ile davalılar ... ve ... vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin ve davalı ... ve ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
    2-Davacı vekilinin asıl davada verilen hükmü temyizinin incelenmesinde; Dava, İİK"nun 277. vd. maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir.
    Yasa"nın 278/III-1.maddesine göre karı ve koca, usul ve füru, neseben veya sıhren üçüncü dereceye kadar hısımlar, evlat edinenle evlatlık arasında yapılan ivazlı tasarruflar bağışlama hükmünde olup ve iyiniyet ve bedel farkı gözetilmeden iptale tabidir. 280/1 ve 2.maddelerinde de malvarlığı borçlarına yetmeyen borçlunun alacaklılarına zarar verme kasdıyla yaptığı bütün işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumun ve zarar verme kastının sair tarafça bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde iptal edilebileceği, 3.şahıs, borçlunun karı veya kocası, usul veya füruu ile üçüncü dereceye kadar kan ve sıhri hısmı ise borçlunun durumunu ve amacını bildiği kabul edilir.
    Taşınmazları devralan 3. Kişi borçlunun kızı, 4.kişi ise borçlunun kızının sıhri hısmı olması, satışların kısa aralıklarla yapılmış olması ve 4. Kişi ..."ın satın aldığı taşınmazların bitişiğinde taşınmazı bulunması karşısında, borçlunun içinde bulunduğu mali durumu bilebilecek kişilerdendir. ... yönünden de davanın kabulü gerekir.
    3-Kabule göre de, borçlu ... ve ..."ın temyiz nedenlerinin incelenmesinde; İİK.nun 282. maddesi gereğince iptal davaları borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimseler ile bunların mirasçıları aleyhine açılır. Ayrıca, kötü niyetli üçüncü şahıslar hakkında da iptal davası açılabilir.
    Taşınmazı 3.Kişiden devralan ..."ın kötüniyetinin ispatlanamaması durumunda, İİK’nın 283/II maddesine göre de iptal davası, üçüncü şahsın elinden çıkarmış olduğu mallar yerine geçen değere taalluk ediyorsa, bu değerler nispetinde üçüncü şahıs nakden tazmine (davacının alacağından fazla olmamak üzere) mahkûm edilmesi gerekir. Bu ihtimalde 3. kişinin sorumlu olduğu miktar, elden çıkarılan malın o tarihteki gerçek değeri olup, borçlu ..."yı da belirlenen tazminattan sorumlu tutacak şekilde karar verilmesi hatalı görülmüştür.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin ve davalı ..., ... vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE,(2) nolu bentte
    açıklanan nedenlerle davacı vekilinin, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... ve ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalı ... ve ..."a geri verilmesine 09/07/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi