11. Hukuk Dairesi 2015/15079 E. , 2016/2972 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada.... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 15/12/2014 tarih ve 2013/389-2014/506 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirkete nakliyat sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan ürünlerin dava dışı ..... için davalı taşıyıcı firmaya ait ... plakalı tırla 29/06/2012 tarihinde..."dan yüklenerek..."a taşındığını, 09/07/2012 tarihinde..."da 11 kabı ambalajı hasarlı olarak boşaltıldığını, taşıma sırasında meydana gelen hasarla ilgili olarak ürünlerin boşaltıldığı ... yetkililerinin huzurunda tutanak tutulduğunu, bu ürünlerden 15600 adet serum torbasının hasarlı olduğu tespit edilerek 19/07/2012 tarihide tutanak tutulduğunu, taşıyıcının gerekli özeni göstermemesi nedeniyle hasarın gerçekleştiğini, bu hasar nedeniyle sigortalısına 23/8/2012 tarihinde 5628, 83 TL ödeme yaptığını, bu bedeli rücuen tazminle talep etmiştir.
Davalı vekili, eşyanın paketlenmesi ile ilgili sorumluluğun taşıtana ait olduğu, yine hasar incelemesine ilişkin ekspertizin yokluklarında ve tek taraflı olarak yapıldığını, müvekkilinin sorumluluğunun sınırlı sorumluluk olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, ...9/2 ye göre taşıma senedinde taşıyıcı tarafından beyan edilmiş bir çekince yok ise aksi kanıtlanmadıkça tesellümde yükün ve ambalajlarının iyi durumda olduğu ve yükün parça sayısı ile bunların işaret ve numaralarının taşıma senedinde yer alan beyanlara uygunluk arz ettiği konusunda delil teşkil edeceği, taşıyıcının bunları kontrol edip taşıma senedine bunlarla ilgili bir çekince koymamış ise yükü ve ambalajlarının iyi durumda ve belirtilen sayıda almış sayılması gerekeceği, somut olayda da taşıyıcının böyle bir çekincesinin olmadığı tespit olunmuş, hasarın ambalaj hatasından kaynaklandığı yönündeki davalı taşıyıcının iddiası subut bulmadığından müterafik kusur kabul edilmemiş, her iki bilirkişi raporunda tespit edilen 5628,83 TL davacı ... şirketince yapılan ödemenin ödeme tarihi olan 23/08/2012 tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalı taşıyıcıdan tahsiline karar verilmiştir. .
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve 19/07/2012 tarihli hasar tespit tutanağında davalı taşıyan çalışanının imzası bulunmasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Dava, nakliyat sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Davacı , taşıma sırasında meydana geldiğini iddia ettiği hasar bedelinden davalının sorumlu olacağını ileri sürmüş, davalı taşıyan da taşınan emtiadaki hasarın ambalaj yetersizliğinden kaynaklandığını savunmuştur. Dosya kapsamında yapılan inceleme sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda, hasarın neden kaynaklandığı açıklanmamış, dolayısıyla savunmada belirtildiği gibi hasarın ambalaj hatasından meydana gelip gelmediği değerlendirilmemiştir. Bu nedenle mahkemece, öncelikle hasarın neden meydana geldiği araştırılarak, ambalaj hatasından kaynaklandığının belirlenmesi halinde davalı taşıyanın yüklemeye nezaret ve gözetim yükümlülüğüne göre sorumlu tutulacağı gözetilmeden eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
3- Kabule göre de,...."nin 23. maddesinde hükme bağlanan sınırlı sorumluluk esas ve kuralları da gözetilerek, emtianın kg başına... üzerinden tazminat hesabı yapılmadan, bilirkişinin gerçek zararın sınırlı sorumluluk miktarının altında kaldığı görüşüne itibar edilerek hüküm kurulması da doğru görülmemiş, kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDİNE, (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, kararın BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 16/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.