17. Hukuk Dairesi 2015/13843 E. , 2018/7090 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ...Ş vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalıların işleteni/sürücüsü ve trafik (...) sigortacısı olduğu aracın davacıların içinde bulunduğu araca çarparak davacıların yaralanmasına sebebiyet verdiğini ileri sürerek her davacı için 1.000,00 TL olmak üzere toplam 2.000,00 TL maddi, ... için 20.000,00 TL, ... için 5.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesiyle davacı ... için maddi tazminat talebini 66.748,40 TL’ye çıkarmıştır.
Davalı ... şirketi vekili ile diğer davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre, davacı ... bakımından davanın feragat nedeniyle reddine, davacı ... bakımından davanın kısmen kabulü ile 66.748,40 TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı ..."e verilmesine, 10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 26/01/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ..."tan tahsili ile davacı ..."e verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı ...Ş vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-)Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde, ve özellikle uzman bilirkişi raporunda belirtilen tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında, ayrıca manevi tazminatın takdirinde TBK"nun 56 (eski BK 47) maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nasafet kuralları çerçevesinde karar verilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı ...Ş vekilinin tüm, davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-)Dava, trafik kazası nedeni ile cismani zarara dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacılar vekili, dava dilekçesi ile hem davacı ... için hem de davacı ... için maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuş, yargılama sırasında davacı ... için maddi ve manevi tazminat talebinden feragat etmiştir. Davaya konu uyuşmazlıkta, davacılar arasında mecburi dava arkadaşlığı yoktur. İhtiyari dava arkadaşlığında her bir davacının talebi ayrı dava mahiyetindedir. Bu nedenle hem davacılar için hem de davalı için her bir dava yönünden ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmelidir.
Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT"nin 10. Maddesinde; “(1) Manevi tazminat davalarında avukatlık ücreti, hüküm altına alınan miktar üzerinden Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. (2) Davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez’’ hükmü ile AAÜT"nin 10. maddesinde; “(1) Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin İkinci Kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla,) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. (2) Ancak hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez.” hükmüne yer verilmiştir.
Mahkemece, davacı ... yönünden davadan feragat edildiği bu davacı bakımından hem maddi hem de manevi talebinin feragat nedeni ile reddedildiği, bu açıdan davacı ... aleyhine davalı ... lehine maddi ve manevi red maktu
vekalet ücreti verilmesi gerekirken bu hususun gözden kaçırılması, yine davacı ...’in reddedilen 10.000,00 TL manevi tazminat kısmı üzerinden davacı ... aleyhine davalı ... lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken tek kalemde vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değil bozma nedeni ise de, bu yanılgıların giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün 6100 sayılı HMK"nin geçici 3/II. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HMUK"nın 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ...Ş vekilinin tüm, davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, hüküm fıkrasının 7. bendinde yer alan “1.920,00 TL vekalet ücretinin” ibaresinin hükümden çıkarılmasına yerine “1.920,00 TL’si tüm davalılara verilmek kaydıyla 4.000,00 TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınıp davalı ...’e verilmesine”; aynı bendin sonunda yer alan “davacıdan alınarak vekili bulunan davalılara verilmesine” ibaresinin hükümden çıkarılmasına ve hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 3.391,98 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı ..."den alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ..."a geri verilmesine, 12/07/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi