MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : Sanıkların özel belgede sahtecilik suçundan; CMK’nın 223/2-e maddesi uyarınca ayrı ayrı beraatlerine, Nitelikli dolandırıcılık suçundan; CMK’nın 223/2-a-e maddeleri uyarınca ayrı ayrı beraatlerine


Nitelikli dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçundan sanıkların beraatine ilişkin hükümler, katılan kurum vekili tarafından ve sanık ... müdafii tarafından (vekalet ücretiyle sınırlı olarak) temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanık ..."ın İslahiye İlçesinde eczane işlettiği, sanıklar ... ve ..."ın suç tarihinde evli oldukları, sanık ..."nin 14/12/2010-31/05/2011 tarihleri arasında gerçekte eczanede çalışmadığı halde çalışıyormuş gibi SGK"ya bildirimde bulunmak suretiyle sanıkların üzerlerine atılı kamu kurum ve kuruluşlarının zararına nitelikli dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarını işledikleri iddia olunan somut olayda; katılan kurum vekilinin beyanları, sanıkların savunmaları ve tüm dosya kapsamından; sanıkların gerçeğe aykırı işe giriş bildirgesi vermek suretiyle belgede sahtecilik ve kamu kurumu aleyhine dolandırıcılık suçunu işlediklerinin sabit olmadığı, katılan kurumun, sanıklar tarafından ibraz edilen belgelerin gerçeği yansıtıp yansıtmadığı hususunu araştırmak, denetlemek, denetim sonrasında yapılan işlemleri iptal etmek yetkisinin bulunduğu, sanıkların eyleminin aldatma kabiliyetine haiz olmadığı ve dolandırıcılık suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı gerekçesine dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanık ... yararına, hazine aleyhine, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 13/5. maddesi gereğince, maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin ve katılan kurum vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılanmayı gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hüküm fıkrasına “Beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanık ... yararına, hazine aleyhine, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/5. maddesi gereğince, 3.000TL maktu vekalet ücreti tayin edilmesine” şeklindeki bendin eklenmesi suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 20.06.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.