Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/13942
Karar No: 2018/7193
Karar Tarihi: 16.07.2018

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/13942 Esas 2018/7193 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2015/13942 E.  ,  2018/7193 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacılar vekili, müvekkillerinin müşterek çocukları ve kardeşleri olan desteği trafik kazası sonucu kaybetmeleri nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ... için ayrı ayrı 10.000,00-TL manevi tazminat, müvekkillerinden... için ayrı ayrı 1.000,00-TL olmak üzere toplamda 24.000,00-TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsiline, ... için şimdilik ayrı yarı 500,00-TL toplam 1.000,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 07.01.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini ... için 1.499,10 TL’ye, ... için 4.745,64 TL’ye yükseltmiştir.
    Davalı, kusurlu olmadığını, manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu belirterek haksız davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davanın kısmen kabulü ile davacı ... adına hesaplanan 1.499,10 TL destekten yoksun kalma tazminatının 500,00 TL’sinin 01/08/2008 olay tarihinden itibaren, geriye kalan 999,10 TL’sinin 07/01/2015 ıslah tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacı ... adına hesaplanan 4.745,64 TL destekten yoksun kalma tazminatının 500,00 TL’sinin 01/08/2008 olay tarihinden itibaren, geriye kalan 4.245,64 TL’nin 07/01/2015 ıslah tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine;
    davacı ... için 4.000,00 TL, davacı ... için 4.000,00 TL, küçükler ... ve ... için ayrı ayrı 1.000,00"er TL olmak üzere toplam 12.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak bu davacılara verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle, ölenin yakınlarının 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 53. (818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 45/2.) maddesi gereği destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
    1)Davacılar vekilinin davacı ... yönünden maddi tazminat için yapılan temyiz talebinin incelenmesinde:
    6100 sayılı HMK"nın geçici 3/2.maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2015 tarihinden itibaren 2.080,00 TL"na çıkartılmıştır.
    Temyize konu karar anılan yasanın yürürlüğünden sonra verilmiş olup mahkemece dava maddi tazminat yönünden kabul edilmiş olup davacı lehine 1.499,10 TL’nin kabulüne karar verilmiştir. Bu nedenle karar hükmedilen alacak yönünden kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün, 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden davacı vekilinin temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
    2)Davacılar vekilinin davacı ... yönünden maddi tazminat için yapılan temyiz talebinin incelenmesinde:
    Davacılar vekili, dava ve ıslah dilekçesinde, davaya ve ıslaha konu ettiği maddi tazminat için, kaza tarihinden itibaren faize karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, dava dilekçesinde istenen miktara olay tarihinden, ıslah dilekçesine konu edilen bölüme ise ıslah tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmiştir.
    Davalı haksız fiil sorumlusu olup herhangi bir ihtar ve ihbara gerek kalmaksızın kaza tarihinde yükümlü oldukları tüm borçlar yönünden temerrüde düşer. Bu durumda mahkemece, ıslah edilen tazminat miktarı yönünden de haksız fiil tarihi olan kaza tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    3)Davacılar vekilinin davacılar ... yönünden manevi tazminat için yapılan temyiz talebinin incelenmesinde:
    6100 sayılı HMK"nın geçici 3/2.maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2015 tarihinden itibaren 2.080,00 TL"na çıkartılmıştır.
    Temyize konu karar anılan yasanın yürürlüğünden sonra verilmiş olup mahkemece dava kabul edilmiş olup davacılar lehine 1.000,00’er TL manevi tazminata karar verilmiştir. Bu nedenle karar hükmedilen alacak yönünden kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün, 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden davacı vekilinin temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
    4)Davacılar vekilinin davacılar ... yönünden manevi tazminat için yapılan temyiz talebinin incelenmesinde:
    Borçlar Kanunu"nun 47. maddesi hükmüne göre hâkimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı"nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hâkim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
    Hâkimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
    Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında, manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkında hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, T.M.K"nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hâkimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
    Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacılar lehine takdir olunan manevi tazminat miktarının az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
    5)Davacılar vekili, dava dilekçesinde manevi tazminat için, kaza tarihinden itibaren faize karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, manevi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faizle tahsiline karar verilmesi gerekirken, faize hükmedilmemesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının (dilekçesinin) REDDİNE, (2), (4), (5) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 16.07.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi