17. Hukuk Dairesi 2015/13133 E. , 2018/7216 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan yargılaması sonucunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... şirketi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, 11/04/2011 tarihinde ... yönetimindeki ... plakalı aracın, sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybederek karıştığı kaza sonucu araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralanarak sakat kaldığını, kalıcı sakatlığından dolayı kazanç mahrumiyetinin olduğunu, müvekkilinin mesleğinin hemşirelik olduğunu, tazminat hesabı için ilgili maaş bordrosunun hastaneden getirtilmesini, kazaya karışan aracın davalı ... şirketine sigortalı olup davalının tazminat ödemekle yükümlü olduğunu, sigorta şirketi tarafından 07.06.2013 tarihinde 22.053,53 TL ödeme yapıldığını, bu rakamın gerçek zararın çok altında olduğunu belirterek kalıcı iş göremezlik tazminatı olarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 200,00 TL tazminatın kaza tarihinden, aksi halde ihbar tarihini müteakip 8 işgünü bitiminden, olanaklı değilse dava tarihinden itibaren başlayarak işleyecek ticari faiziyle veya yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, kazaya karışan aracın davalı ... şirketine sigortalı olup dava öncesinde davacının başvurusu üzerine davalı ... şirketi tarafından davacıya 07/06/2013 tarihinde 22.053,53 TL ödeme yapıldığını bu ödeme ile davalı şirketin sorumluluğu kalmamış olup açılan davanın yersiz olduğunu, faiz istemini kabul etmediklerini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla uygulanacak faiz türünün yasal faiz olduğunu belirterek neticede davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 06.05.2015 havale tarihli ıslah dilekçesinde, müvekkili için 200,00TL talep edilen tazminat miktarının 49.654,82TL arttırarak 49.854,82TL"ye çıkartmış, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 49.854,82TL maddi tazminata, davalı şirketin ödeme yaptığı tarih temerrüt tarihi olarak kabul edilerek 07.06.2013 tarihinden itibaren ticari faiz veya yasal faiz işletilmesine, aksi halde dava tarihinden itibaren ticari faiz veya yasal faiz işletilmesine dair karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacının davasının ıslah talebi doğrultusunda kabulüne, 49.854,82 TL tazminatın temerrüt tarihi olan 07/06/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair karar verilmiş; hüküm, davalı ... şirketi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
2-Dava, trafik kazası nedeni ile cismani zarara dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir.
Maluliyete ilişkin alınacak raporlar 11.10.2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013 tarihinden sonrada Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine uygun olarak düzenlenmesi gerekir.
Somut olayda her ne kadar ... Üniversitesi ... Anabilim Dalı Başkanlığından davacının maluliyetine ilişkin rapor alınmış ise de rapor incelendiğinde maluliyet hesabında Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğinin mi Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğünün mü esas alındığı anlaşılamamış olup bu haliyle hüküm kurmaya elverişli değildir. Bu durumda mahkemece yapılacak iş, ... Kurumu 3. İhtisas Kurulundan olay tarihinde yürürlükte olan Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine uygun rapor alınarak sonucuna göre aktüerya uzmanından ek rapor alınarak karar verilmesi gerekmektedir.
3-6100 Sayılı HMK.nın 297. maddesinde verilen hükümde, iddia ve savunma yönünden toplanan deliller, delillerin tartışması, varılan sonuçla ilgili hukuki nedenler, taraflara
yüklenen borç ve sağlanan hakların kuşkuya yer vermeyecek şekilde açıkça yazılması gerektiği belirtilmiştir. HMK.nın 26. maddesine göre Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceği hüküm altına alınmıştır.
HUMK."nun 83. ve devam maddelerinde(6100 sayılı HMK 176. ve devamı maddeleri) düzenlenmiş olan ıslah müessesesi, mahkemeye yöneltilmesi gereken tek taraflı ve açık bir irade beyanı ile tarafların dilekçelerinde belirttikleri vakıaları, dava konusunu veya talep sonucunun değiştirebilmesi imkanını sağlamaktadır. Usule ilişkin işlemlerin tamamen ya da kısmen ıslahı mümkündür. Ancak, her iki durumda da usulüne uygun açılmış bir davanın bulunması şarttır. Bu hale göre yargılaması devam eden bir dava içinde ıslah ile ikinci bir talepte bulunma olanağı bulunmadığı gibi, ıslahla dava dilekçesinde talep edilmeyen geçici işgöremezlik tazminatı istenemeyecektir.
Davacı vekili, 12/12/2013 havale tarihli dava dilekçesince açıkça kalıcı işgöremezlik nedeniyle maddi tazminat talebinde bulunduklarını belirtmiş olup, 02.05.2015 tarihli bilirkişi raporunda geçici ve kalıcı işgöremezliğe ilişkin maddi zararların ayrı ayrı belirlenmesinin ardından toplam zarar miktarından davalı ... şirketi tarafından yapılan ödeme güncellenerek düşülmesi ile bakiye zarar miktarı 49.854,82TL olarak belirlenmiştir. Davacı vekili ıslah dilekçesi ile geçici ve kalıcı işgöremezlik toplam miktarı olan 49.854,82TL olarak davayı ıslah ettiklerini belirtmiştir. Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin dava dilekçesinde talep etmediği geçici işgöremezlik tazminatını ıslah dilekçesi ile talep etmesi ve mahkemece bu talebin kabul edilmesi hatalı görülmüştür.
Kabule göre de; geçici iş göremezlik tazminatı hesaplanan davacı sağlık memuru (devlet memuru) olup çalışamadığı dönemde maaşını ve döner sermayeden alacağını almaya devam ettiği anlaşılmaktadır. Dosya kapsamında bilirkişi raporu hükme esas alınarak geçici işgöremezlik tazminatına hükmedilmesi hatalı olmuştur. Esas olan, burada tazminine dair karar verilecek miktar, sağlık memurunun gerçek zararı kadar olup, bunun da çalışamadığı dönemde eğer alıyorsa fazla çalışma ücreti gibi yan ödemelerden ibaret olduğu göz önüne alınmalıdır. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz. Bu durumda mahkemece sağlık memuru ..."nün kaza tarihinde çalıştığı kurumdan yan ödeme uygulaması olup olmadığı, çalışamadığı dönemde mahrum kaldığı kazanç bulunup bulunmadığı belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) ve (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 16/07/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.