
Esas No: 2013/7087
Karar No: 2013/7087
Karar Tarihi: 18/9/2014
Anayasa Mahkemesinin bu kararı bireysel başvuru kararı olup kişisel veri içerme ihtimali bulunmaktadır. Her ne kadar yayınlamakta yasal bir sakınca bulunmasa da bunun kişilere zarar verme ihtimali karşısında bu kararı yayınlamıyoruz.
TÜRKİYE CUMHURİYETİ |
ANAYASA MAHKEMESİ |
|
|
İKİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
S.Ö. BAŞVURUSU |
(Başvuru Numarası: 2013/7087) |
|
Karar Tarihi: 18/9/2014 |
R.G. Tarih-Sayı: 4/12/2014-29195 |
|
İKİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
GİZLİLİK TALEBİ KABUL
Başkan |
: |
Alparslan ALTAN |
Üyeler |
: |
Recep KÖMÜRCÜ |
|
|
Engin YILDIRIM |
|
|
Celal Mümtaz AKINCI |
|
|
Muammer TOPAL |
Raportör |
: |
Şebnem NEBİOĞLU ÖNER |
Başvurucu |
: |
S. Ö. |
Vekili |
: |
Av. Tolga YURDAKUL |
I. BAŞVURUNUN
KONUSU
1. Başvurucu, hakkında bazı
yayın organlarında yer alan haberler nedeniyle açtığı manevi tazminat davasının
sekiz yıl sonra karara bağlanması nedeniyle makul sürede yargılanma hakkının
ihlal edildiğini ileri sürerek, ihlalin tespitiyle, uğradığı manevi zararın
giderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. BAŞVURU
SÜRECİ
2. Başvuru, 12/9/2013 tarihinde
İzmir 13. Asliye Hukuk Mahkemesi vasıtasıyla yapılmıştır. İdari yönden yapılan ön incelemede başvurunun Komisyona
sunulmasına engel bir durumun bulunmadığı tespit edilmiştir.
3. İkinci Bölüm Üçüncü
Komisyonunca, kabul edilebilirlik incelemesi Bölüm tarafından yapılmak üzere
dosyanın Bölüme gönderilmesine karar verilmiştir.
4. Bölüm tarafından 18/2/2014
tarihinde, kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar
verilmiştir.
5. Başvuru konusu olay ve
olgular ile başvurunun bir örneği görüş için Adalet Bakanlığına gönderilmiştir.
Adalet Bakanlığının 18/3/2014 tarihli yazısında, Anayasa Mahkemesinin önceki
kararlarına ve bu kapsamda sunulan görüşlerine atfen, başvuru hakkında görüş
sunulmayacağı bildirilmiştir.
III. OLAY VE
OLGULAR
A. Olaylar
6. Başvuru formu ve ekleri
kapsamında tespit edilen ilgili olaylar özetle şöyledir:
7. Başvurucu tarafından,
hakkında bir yayın organında çıkan haber nedeniyle 29/4/2005 tarihinde İzmir 1.
Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan tazminat davası Mahkemenin E.2005/151 sırasına
kaydı yapılmıştır.
8. Başvurucu tarafından,
hakkında bir başka yayın organında çıkan haber nedeniyle 29/4/2005 tarihinde
İzmir 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan tazminat davası ise Mahkemenin E.2005/152
sırasına kaydı yapılmış ve belirtilen her iki dava dosyasının İzmir 1. Asliye
Hukuk Mahkemesinin 19/4/2007 tarihli kararları ile, İzmir 5. Asliye Hukuk
Mahkemesinin E. 2005/144 sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar
verilmiştir.
9. İzmir 5. Asliye Hukuk
Mahkemesince birleştirme hususunun kabul edilmemesi neticesinde, belirtilen
davalar İzmir 1. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmiş ve Mahkemenin E.2007/189
ve E.2007/190 sırasına kaydedilmiştir.
10. İzmir 1. Asliye Hukuk
Mahkemesinin 17/11/2009 tarihli kararı ile, E.2007/189 sayılı dosyanın
E.2007/190 sayılı dosya üzerinde birleştirilmesine karar verilmiştir.
11. Birleştirme kararı
sonrasında yapılan yargılama neticesinde Mahkemenin 11/10/2011 tarih ve
E.2007/190, K.2011/358 sayılı kararı ile, başvurucunun davasının reddine
hükmedilmiştir.
12. İlk derece Mahkemesi kararı
temyiz edilmekle, Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 19/3/2013 tarih ve E.2012/5542,
K.2013/49656 sayılı kararıyla onanmıştır.
13. Başvurucu tarafından yapılan
karar düzeltme başvurusu, Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 20/6/2013 tarih ve
E.2013/9251, K.2013/11968 sayılı kararıyla reddedilmiştir.
14. Ret kararı başvurucu
vekiline 13/8/2013 tarihinde tebliğ edilmiş ve 12/9/2013 tarihinde bireysel
başvuruda bulunulmuştur.
15. Adalet Bakanlığı İnsan
Hakları Tazminat Komisyonu Başkanlığının 23/5/2014 sayılı yazısında, başvuruya
konu aynı yargılama süreci ile ilgili olarak, başvurucu tarafından Komisyon
Başkanlığına yapılan müracaat sonucunda, 10/4/2014 tarihli karar ile başvurucu
lehine 10.000,00 TL tazminata hükmedildiği bildirilmiştir.
B. İlgili
Hukuk
16. 12/1/2011 tarih ve 6100
sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Usul ekonomisi ilkesi” kenar başlıklı 30. maddesi
şöyledir:
“Hâkim, yargılamanın
makul süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider
yapılmamasını sağlamakla yükümlüdür.”
IV. İNCELEME VE
GEREKÇE
17. Mahkemenin 18/9/2014
tarihinde yapmış olduğu toplantıda, başvurucunun 12/9/2013 tarih ve 2013/7087
numaralı bireysel başvurusu incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun
İddiaları
18. Başvurucu, hakkında bazı
yayın organlarında yer alan haberler nedeniyle açtığı manevi tazminat davasının
sekiz yıl sonra karara bağlanması nedeniyle makul sürede yargılanma hakkının
ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
B. Değerlendirme
19. Anayasa’nın 148. maddesinin
üçüncü fıkrası şöyledir:
“Herkes,
Anayasada güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa İnsan
Hakları Sözleşmesi kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü tarafından, ihlal
edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesine başvurabilir. ...”
20. 30/3/2011 tarih ve 6216
sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un
“Bireysel başvuru hakkı” kenar başlıklı 45. maddesinin (1) numaralı fıkrası
şöyledir:
“Herkes, Anayasada
güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa İnsan Hakları
Sözleşmesi ve buna ek Türkiye’nin taraf olduğu protokoller kapsamındaki
herhangi birinin kamu gücü tarafından, ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa
Mahkemesine başvurabilir.”
21. 6216 sayılı Kanun’un “Bireysel başvuru hakkına sahip olanlar”
kenar başlıklı 46. maddesinin (1) numaralı fıkrası şöyledir:
“Bireysel
başvuru ancak ihlale yol açtığı ileri sürülen işlem, eylem ya da ihmal
nedeniyle güncel ve kişisel bir hakkı doğrudan etkilenenler tarafından
yapılabilir.”
22. Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü"nün
“Düşme kararı” başlıklı 80.
maddesinin (1) numaralı fıkrası şöyledir:
“(1) Bölümler ya da komisyonlarca yargılamanın her
aşamasında aşağıdaki hallerde düşme kararı verilebilir:
..
..
(c) İhlalin ve sonuçlarının ortadan kalkmış olması.
....”
23. Anılan düzenlemeler uyarınca
Anayasa Mahkemesi, başvurucunun davadan açıkça feragat etmesi, davasını
takipsiz bıraktığının anlaşılması, ihlalin ve sonuçlarının ortadan kalkmış
olması ya da Anayasa Mahkemesince saptanan benzer nitelikteki başka bir
gerekçeden dolayı başvurunun incelenmesinin sürdürülmesini haklı kılan bir
sebebin olmadığı kanaatine varması hâlinde başvuru hakkında düşme kararı
verebilir.
24. Başvurucu açtığı manevi
tazminat davasının makul süre içerisinde sonuçlandırılmadığını beyan ederek
adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür. Başvuru dosyasının tetkikinden,
başvurucunun ihlal iddiasına dayanak oluşturan sürecin İzmir 1. Asliye Hukuk
Mahkemesinin E.2007/190 sayılı dosyası üzerinde yürütülen yargılama sürecine
ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Bahse konu yargılama süreci, başvurucu
tarafından 24/9/2005 tarihinde tazminat davası açılması ile başlamış olup,
karar düzeltme başvurusunun Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 20/6/2013 tarih ve
E.2013/9251, K.2013/11968 sayılı kararıyla reddedilmesiyle sonuçlandığı ve söz
konusu yargılama faaliyetinin iki dereceli yargılama prosedüründe yaklaşık
sekiz yıllık bir sürede neticelendirildiği görülmektedir. Bununla birlikte,
9/1/2013 tarih ve 6384 sayılı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine Yapılmış Bazı
Başvuruların Tazminat Ödenmek Suretiyle Çözümüne Dair Kanun uyarınca ihdas
edilen Adalet Bakanlığı İnsan Hakları Tazminat Komisyonu Başkanlığının
23/5/2014 sayılı yazısında, başvuruya konu aynı yargılama süreci ile ilgili
olarak ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi nezdinde yapılan müracaat kapsamında,
başvurucu tarafından Komisyon Başkanlığına başvuruda bulunduğunun ve yapılan
inceleme sonucunda 10/4/2014 tarihli karar ile başvurucu lehine 10.000,00 TL
tazminata hükmedildiğinin bildirildiği görülmektedir. İlgili Komisyon
kararında, başvurucu tarafından İzmir 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin E.2007/190
sayılı dosyası üzerinde birleştirilen yargılama süreçlerinin ayrı ayrı başvuru
konusu yapıldığı ve Komisyon tarafından AİHM’in makul
sürede yargılanma hakkına ilişkin yerleşik içtihadı nazara alınarak, müracaat
edenin makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği tespitine de yer
verilmek suretiyle, başvurucuya takdiren 10.000,00 TL
tazminat ödenmesine hükmedildiği anlaşılmaktadır.
25. Yukarıda yer verilen
tespitler neticesinde, başvurucunun tarafı olduğu hukuki uyuşmazlığa ilişkin yargılama
süresinin makul olmadığı hususundaki ihlal iddiası açısından mağdur statüsü
bulunmakla beraber, başvurucunun söz konusu yargılama sürecine ilişkin olarak
makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği tespitiyle birlikte lehine
10.000,00 TL tazminat ödenmesine hükmedildiği anlaşılan Komisyon kararı nazara
alındığında, söz konusu ihlal iddiası açısından ihlalin ve sonuçlarının ortadan
kalkmış olduğu anlaşıldığından, başvurunun diğer kabul edilebilirlik koşulları
yönünden incelenmeksizin “düşmesine”
karar verilmesi gerekir.
26. Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü"nün “Bireysel
başvuru formu ve ekleri” başlıklı 59. maddesinin (5) numaralı
fıkrası şöyledir:
“Başvurucuların,
adreslerinde veya başvuruyla ilgili koşullarda herhangi bir değişiklik meydana
geldiğinde bunu Mahkemeye bildirmeleri zorunludur.”
27. 6216 sayılı Kanun’un “Başvuru hakkının kötüye kullanılması”
kenar başlıklı 51. maddesi şöyledir:
“Bireysel
başvuru hakkını açıkça kötüye kullandığı tespit edilen başvurucular aleyhine,
yargılama giderlerinin dışında, ayrıca ikibin Türk
Lirasından fazla olmamak üzere disiplin para cezasına hükmedilebilir.”
28. İlgili düzenleme
vasıtasıyla, genel hukuk teorisinde bir kamu düzeni kuralı olarak ele alınan ve
genel olarak bir hakkın açıkça öngörüldüğü amaç dışında ve başkalarını zarara
sokacak şekilde kullanılmasının hukuk düzenince himaye edilmeyeceğini ifade
eden hakkın kötüye kullanılmasının, bireysel başvuru alanında özel olarak ele
alındığı görülmektedir. Bu bağlamda bireysel başvuru usulünün amacına açıkça
aykırı olan ve Mahkemenin başvuruyu gereği gibi değerlendirmesini engelleyen
davranışların, başvuru hakkının kötüye kullanılması olarak değerlendirilmesi
mümkündür.
29. Bu kapsamda özellikle,
Mahkemeyi yanıltmak amacıyla kasten gerçek olmayan maddi vakıalara dayanılması
veya bu nitelikte bilgi ve belge sunulması, başvurunun değerlendirilmesi
noktasında esaslı olan bir unsur hakkında bilgi verilmemesi, başvurunun
değerlendirilmesi sürecinde vuku bulan ve söz konusu değerlendirmeyi etkileyecek
nitelikte yeni ve önemli gelişmeler hakkında Mahkemenin bilgilendirilmemesi
suretiyle başvuru hakkında doğru bir kanaat oluşturulmasının engellenmesi,
medeni ve meşru eleştiri sınırları saklı kalmak kaydıyla bireysel başvuru
amacıyla bağdaşmayacak surette hakaret, tehdit veya tahrik edici bir üslup
kullanılması ile söz konusu başvuru yolu kapsamında ihlalin tespiti ile ihlal
ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına ilişkin amaçla bağdaşmayacak surette
içeriksiz bir başvuruda bulunulması durumunda, başvuru hakkının kötüye
kullanıldığı kabul edilebilecektir (Benzer yöndeki AİHM kararları için bkz. Mirolubovs ve Diğerleri/Letonya, B.No.
798/05, 15/9/2009, §§ 62, 65; Al-Nashif/Bulgaristan, B.No.
50963/99, 20/6/2002, § 89; Rehak/Çek Cumhuriyeti, B.No.
67208/01, 18/5/2004).
30. Somut başvuru açısından,
başvurucunun 17/7/2013 tarihinde 6384 sayılı Kanun uyarınca tazminat talebinde
bulunduğu, 13/9/2013 tarihinde ise aynı maddi vakıalar ve ihlal iddiasına
dayalı olarak bireysel başvuruda bulunduğu ve başvuru formu ve eklerinde AİHM
nezdinde yaptığı başvuru ile belirtilen başvuru kapsamında Komisyona yaptığı
müracaata dair bir bilgi ve belge de sunmadığı gibi, talebinin Komisyonca kabul
edilerek tazminat ödenmesine hükmedilen 10/4/2014 tarihinden sonra da İçtüzüğün
59. maddesinin (5) numaralı fıkrasında belirtilen yükümlülüğüne açıkça aykırı
olarak mevcut duruma ilişkin herhangi bir bildirimde bulunmadığı anlaşılmakla,
6216 sayılı Kanun’un 51. maddesi uyarınca, başvurucu aleyhine takdiren 500,00 TL disiplin para cezasına hükmedilmesi
gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan
gerekçelerle;
A. Başvurunun, “ihlalin ve
sonuçlarının ortadan kalkmış olması” nedeniyle DÜŞMESİNE,
B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde bırakılmasına,
C. 6216 sayılı Kanun’un 51. maddesi uyarınca 500,00 TL disiplin
para cezasının başvurucudan tahsiline,
18/9/2014
tarihinde OY BİRLİĞİYLE karar
verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.