11. Ceza Dairesi 2017/5088 E. , 2017/8473 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, bedelsiz senedi kullanma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Sanıkların eylemlerinin sübutu halinde bir bütün halinde sahtecilik suçunu oluşturacağı anlaşılmakla, TCK’nın 209. maddesinde düzenlenen açığa atılan imzanın kötüye kullanılması suçunun tartışılması gerektiğine ilişkin tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir. Ancak;
1-Sanıklardan ...’nun suç tarihinde ...Mamüller ve Gıda Ltd. Şti. isimli şirketin yetkilisi olduğu, şirket işlerini yürütmesi için katılanlardan ...’ya vekalet verdiği, katılanın bu vekalete istinaden diğer katılan ...’a ait işyerini kiralayarak teminat olmak üzere suça konu 20.000 TL bedeli bonoyu şirket adına keşide ettiği, taraflar arasındaki kira ilişkisinin sona ermesi üzerine katılan ...’ın kefil bölümü boş olan, vade tarihi bulunmayan bonoyu, şirket yetkilisi sanık ...’na iade ettiği, sanığın ise bononun ön yüzündeki kefil bölümüne katılan ...’nun ismini yazarak ve diğer boş kısımlarını doldurarak, arka tarafını da katılan ... ve açık kimlik bilgileri belirlenemeyen ... adına ciro etmek suretiyle sanık ...’na verdiği, sanık ...’nun bononun arkasını cirolaması sonrası bononun sanık ... tarafından katılanlar aleyhine icra takibine konu edildiği, böylece sanıkların resmi belgede sahtecilik ve bedelsiz senedi kullanma suçlarını işlediklerinin iddia ve kabul olunduğu olayda; bononun mahkemece huzurda incelenmediği, bononun ön ve arka yüzünde bulunan yazı, rakam ve ciranta imzalarının sanıklara, kefil kısmında mevcut bulunan yazıların ise katılan ...’ya ait olup olmadığı yönünden herhangi bir inceleme yapılmadığının anlaşılması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; öncelikle belgelerde sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdiri hakime ait olduğundan, suça konu bononun duruşmaya getirilip incelenmek suretiyle, özellikleri tutanağa geçirilip unsurlarının tam olup olmadığı ve aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığı yöntemince araştırılıp tartışılarak, belge aslının denetime olanak verecek biçimde dosya içerisinde bulundurulması; sanıklar ve katılan ...’nun mukayeseye esas imza ve yazı örnekleri temin edilerek, sahteliği iddia olunan bononun ön yüzünde bulunan yazı ve rakamların, sanıklar ve katılan ...’ya, bononun arkasındaki ... ve .. ...’e ait ciro yazı ve imzalarının da sanıklara ait olup olmadığına ve senetteki yazılarda herhangi bir mürekkep farklılığı bulunup bulunmadığına dair Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Fizik İhtisas Dairesi"nden bilirkişi raporu aldırılmasından sonra, kambiyo senetlerinde yapılan sahteciliğin resmi belgede yapılmış sayılabilmesi için ilgili kambiyo senedinin Türk Ticaret Kanunu’nda öngörülen bütün unsurları taşıması gerekli olup, dosya içerisinde örneği bulunan suça konu bono fotokopisinin incelenmesinde, keşide yeri olmadığı gibi borçlunun adresinin yazıldığı bölümde de idari birim bulunmadığı anlaşıldığı halde unsurların eksikliği halinde bononun özel belge niteliğinde olacağı gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Kabule göre de;
a)Sanıkların eylemlerinin kül halinde resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturacağı gözetilmeden, bedelsiz senedi kullanma suçundan da ayrıca mahkumiyet hükmü kurulması,
b)TCK"nın 156. maddesinde düzenlenen bedelsiz senedi kullanma suçu için hapis cezası yanında para cezası da öngörüldüğü halde, yalnızca hapis cezası uygulanmak suretiyle eksik ceza tayini,
c)TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafii ve sanık ...’nun temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 04.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.