11. Hukuk Dairesi 2015/14522 E. , 2016/3257 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 26/05/2014 tarih ve 2014/46-2014/45 D. İş sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi ihtiyati haciz talep eden (alacaklı) vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
İhtiyati hacze itiraz edenler vekili, alacaklı bankanın müvekkilleri aleyhine icra takibi başlattığını, aynı kredi sözleşmesine dayanılarak hem ilamsız takip, hem de ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapıldığını, müvekkilleri tarafından yetki ve borca itiraz edilmesi nedeniyle ilâmsız icra takibinin durdurulmasına karar verildiğini, bu karar nedeniyle alacaklı tarafça herhangi bir kaldırma ya da iptal davası açılmadığını, alacaklı banka tarafından önce rehne başvurma zorunluluğu ihlal edildiği gibi, ilamsız takibe yaptıkları itiraz üzerine takip durmasına rağmen müvekkillerine ait taşınmaz ve mallar ile araçlar üzerine konulan hacizlerin devam ettiğini ileri sürerek, ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İhtiyati haciz talep eden vekili, itirazın süresinde yapılmadığını, itiraz edenlerin takibe konu borcun müşterek ve müteselsil kefilinin mirasçısı olduklarını, murisin asıl borçlu olmaması ve İİK"nın 45/1 maddesinde öngörülen tahdidin sadece asıl borçluyu kapsaması nedeniyle kefil aleyhine takip yapılabilmesinin mümkün olduğunu, itiraz üzerine takibin durduğuna dair kararın da müvekkiline tebliğ edilmediğini savunarak, itirazın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, borcun ipotekle temin edilmiş olduğu gerekçesiyle, talebin kabulü ile ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Kararı, ihtiyati haciz talep eden vekili temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, ihtiyati haciz talep eden vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Talep, ihtiyati haciz kararının kaldırılması istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda özetlenen gerekçe ile itirazın kabulü ile ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. Ancak, İİK"nın 257. maddesinde, vadesi gelmiş ve rehinle temin edilmemiş bir para borcunun alacaklısının borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceği düzenlenmiştir. Aynı Yasa"nın 45. maddesi hükmüne göre, rehinle temin edilmiş bir alacağın borçlusu iflasa tabi şahıslardan olsa bile alacaklı yalnız rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapabilir. Ancak, rehnin tutarı borcu ödemeye yetmezse alacaklı kalan alacağını iflas veya haciz yoluyla takip edebilir. Kefillerin sorumluluğu BK"nın 586/1. maddesinde hükme bağlanmıştır. Anılan düzenlemeye göre kefil, müteselsil kefil sıfatıyla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girmeyi kabul etmişse alacaklı, borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden kefili takip edebilir. Ancak, bunun için borçlunun, ifada gecikmesi ve ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olması gerekir. Somut olayda, istem dilekçesine ekli belgelerden de anlaşılacağı üzere, talep eden banka ile asıl borçlu ... arasında imzalanmış bulunan ve aleyhine ihtiyati haciz talep edilenlerin murisinin de müşterek borçlu ve müteselsil kefili bulunduğu kredi sözleşmesi çerçevesinde tahakkuk eden alacak tutarları için borçlulara hesap kat ihtarı gönderilmiştir. Bu itibarla, dosyaya ibraz edilen kredi sözleşmesi ve belgelerden sözleşmenin müşterek ve müteselsil kefilleri olan muterizlerin murisi .... ile ....."ın taşınmazlarının ipotek verildiğinin anlaşılması karşısında, mahkemece resmi ipotek senedi ve akit tablosu getirtilerek, ipoteğin asıl borçlunun borcunun temini için mi yoksa kefilin kefaleti için mi verildiğinin tespiti ile ipoteğin asıl borçlunun borcunu teminen tesis edildiğinin anlaşılması halinde müteselsil kefil hakkında ihtiyati haciz kararı verilebileceği hususu nazara alınmaksızın, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeye dayalı, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, ihtiyati haciz talep eden vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, ihtiyati haciz talep eden vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın ihtiyati haciz talep eden yararına BOZULMASINA, 23/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.