
Esas No: 2014/10086
Karar No: 2014/15982
Karar Tarihi: 7..04.2014
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2014/10086 Esas 2014/15982 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 3 - 2012/269820
MAHKEMESİ : Pazar(Rize) Sulh Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 11/07/2012
NUMARASI : 2009/290 (E) ve 2012/483 (K)
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü;
Kabul ve uygulamaya , bilirkişi raporlarına göre sanıklar hakkında 6831 sayılı Kanunun 91. maddesinin de tatbiki gerektiğinin gözetilmemesi temyiz edenlerin sıfatı ve temyizin kapsamına göre; sanıklar hakkında 6831 sayılı Kanunun 93/2. maddesinin tatbiki sonucunda 12 ay yerine 1 yıl hapis cezası tayini sonuç ceza doğru olduğundan bozma sebebi yapılmamıştır.
Yerinde görülmeyen diğer itirazların reddine, ancak;
1) Sanıklar hakkında tayin edilen kısa süreli hapis cezasının ertelenmiş bulunmasına göre 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesinin uygulanamayacağının nazara alınmaması,
2) Orman İdaresinin 12/05/2009 tarihli yazısında, suça konu yerin kesinleşmiş orman kadastro sınırları içinde kaldığının bildirilmesine, kesinleşmiş orman tahdidi olan yerlerde suça konu yerin vasfının tayininde tahdit haritasının uygulanması gerekmesine karşılık orman bilirkişinin eski tarihli memleket haritası ve amenajman haritalarının tatbiki suretiyle rapor tanzim ettiği anlaşılmakla, orman ve arazi kadastrolarının kesinleşme tarihlerinin tespit edilerek suç tarihinden önce ise tahdit haritalarına göre yerin vasfının belirlenmesinden; ayrıca suç tutanağında dava konusu yerin 33 nolu bölmede kaldığının bildirilmesine karşılık bilirkişi tarafından 32 nolu bölme olarak tespit edilmesine göre de bölme numaralarındaki farklılığın da araştırılarak sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun tayini gerektiğinin gözetilmemesi,
3) Keşfe iştirak eden zabıt mümziine yemininin yaptırılmaması,
4) Zabıt mümziilerinin hazırlık aşamasında alınan ifadelerinde, dava konusu yerin iki ayrı bölüm halinde iki sanık tarafından kullanıldığını tespit ettiklerini beyan etmelerine, sanıklardan İlhami’nin aşamalardaki savunmalarında suça konu yerle ilgisi olmadığını ifade etmesine göre her iki sanığın da keşif aşamasında hazır bulundurulup kullandıkları yerleri göstermeleri, suça konu yerin kimin kullanımında olduğu hususunda köy muhtarı, ihtiyar heyeti üyeleri, varsa saha bekçisi ve civar taşınmaz sahiplerinin de dinlenilmesi ile sonucuna göre bir hüküm tesisi gerektiğinin nazara alınmaması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ve o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA,17/.04/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.