17. Hukuk Dairesi 2015/17405 E. , 2018/7373 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı da...ın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; müvekkilinin ... ili, Merkez ... Mahallesi 54 pafta 279 ada 11 nolu parselde kayıtlı binanın A Blok 4. Kat 9 nolu bağımsız bölümünde davalı Banka ile sabit faizli finansman kredisi ve teminat sözleşmesi kapsamında satın alındığını, kredi devam ederken ... ilinde deprem meydana geldiğini, kredi tarihinde kendi bünyesinde bulunan Halk Sigorta Anonim Şirketi tarafından DASK poliçesi düzenlendiğini, poliçe sürelerinin dolması sonrası Bankaca kendi bünyesinde olan sigorta şirketinde konut sigortasını yenilediğini ancak DASK sigortasını yenilemediğini, yenilenmeyen sigorta sonucu zarar gören davacıya 49.000,00 TL tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... şirketi vekili; da...ın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... Şirketi vekili; da...ın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; konutunu sigortalatması ve menfaatini koruması tamamen davacı ile ilgili bir durum olduğundan da...ın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, DASK poliçesinin yenilenmemesinden kaynaklanan maddi tazminatın kredi veren Bankadan ve Sigorta Şirketinden tazmini istemine ilişkindir.
Davacı vekilinin davalı ...Ş. yönünden temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Riziko ve dava tarihi itibariyle yürürlükte olan DASK Genel Şartları"nın "zamanaşımı" başlıklı C.7. maddesinde
"Sigorta sözleşmesinden doğan bütün talepler, sözleşmenin sona ermesinden itibaren iki yılda zamanaşımına uğrar." düzenlemesine yer verilmiştir. Anılan madde ışığında somut olay değerlendirildiğinde; taraflar arasında düzenlenen DASK poliçesi 19/08/2010-19/08/2011 tarihleri arasında geçerli olup poliçe 19/08/2011 tarihinde sona ermektedir. Dava ise 24/10/2013 tarihinde açıldığına göre ve davalı ...Ş. vekili de süresinde zamanaşımı itirazında bulunduğuna göre mahkemece, davalı ...Ş. için zamanaşımı süresinin dolduğu dikkate alınarak da...ın davalı ...Ş. için zamanaşımından reddi yönünde bir karar vermek gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değil ise de; dava esastan reddedildiğinden davacı vekilinin aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Davalı ... A.Ş. yönünden ise; Somut olayda davacı tarafından davalı bankadan 21/09/2010 tarihinde konut finansman kredisi kullanıldığı, 19/08/2010 tarihinde ... Sigorta AŞ tarafından DASK poliçesi düzenlendiği, poliçe süresi bitiminde poliçenin yenilenmediği anlaşılmış, ... ilinde 23/10/2011 ve 09/11/2011 tarihlerinde meydana gelen depremler nedeniyle dava konusu taşınmaz hasar görmüştür.
Hazine Müsteşarlığı"nın 17/01/2009 tarih ve 27113 sayılı Resmi Gazete’de yayımladığı Bireysel Kredilerle Bağlantılı Sigortalar Uygulama Esasları Yönetmeliği’nin Zorunlu sigortalar başlıklı 5.maddesinin 2. fıkrasında "Zorunlu sigortalarda, kredi süresi içerisinde yenileme sorumluluğu kredi kullanana, yenilemeye ilişkin bildirim yapma ve bilgilendirme sorumluluğu ise kredi kuruluşuna aittir." düzenlemesi, 6. maddesinin 2. fıkrasında ise "İhtiyari sigortalarda kredi süresi içerisinde yenileme sorumluluğunun kredi kullanana, yenilemeye ilişkin bildirim yapma ve bilgilendirme sorumluluğunun ise kredi kuruluşuna ait olacağı" düzenlenmesi yer almaktadır.
Anılan Yönetmeliğe göre kredi süresi içerisinde yenileme yükümü kredi kullanana, yenilemeye ilişkin bildirim yapma sorumluluğu da kredi veren bankaya aittir.
Somut olayda,(her ne kadar DASK sigortasını yapan başka bir sigorta şirketi olsa da) davalı Bankanın, zorunlu olan bu sigortanın da yenilenmesi için davacıya bilgilendirme yapması gerekmekte olup bu yükümünü yerine getirmediğinden ötürü
kusuru bulunmaktadır. Ne var ki davacı sigortalının da, zorunlu olan DASK sigortasının süresinin dolup dolmadığını takip etme ve sigortayı yeniletme konusunda kendisine düşen özen yükümlülüğünü yerine getirmediğinden müterafik kusuru vardır.
Bu durumda mahkemece, açıklanan bu maddi ve hukuksal olgular göz önüne alınarak, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi de isabetli olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) no’lu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, (2) no’lu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 4.9.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.