
Esas No: 2018/2454
Karar No: 2018/3938
Karar Tarihi: 30.10.2018
Silahlı terör örgütü kurma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/2454 Esas 2018/3938 Karar Sayılı İlamı
16. Ceza Dairesi 2018/2454 E. , 2018/3938 K.
"İçtihat Metni"
I-TALEP:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 16.05.2018 tarih ve 2018/41261 sayılı yazısı ile,
Silahlı terör örgütü kurma suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda, Balıkesir Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 13.10.2017 tarihli ve 2017/9511 soruşturma, 2017/4325 esas, 2017/980 sayılı iddianamenin iadesine dair Balıkesir 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 18.10.2017 tarihli ve 2017/272 iddianame değerlendirme sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii Balıkesir 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 07.11.2017 tarihli ve 2017/701 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre, Balıkesir 2. Ağır Ceza Mahkemesince, “...şüpheliden ele geçirilen dijital materyallerin incelenmesinin devam ettiği, inceleme sonucu düzenlenecek olan raporun düzenlenmesi beklenmeden dava açıldığı.” hususu iddianamenin iadesi sebebi olarak gösterilmiş ise de,
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 170/3. maddesinde iddianamede nelerin gösterileceği, aynı Kanun’un 174/1. maddesinde iddianamenin hangi hallerde iadesine karar verileceğinin belirtildiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesinde yer alan “Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısı, bir iddianame düzenler.” hükmü uyarınca Cumhuriyet savcısının dava açmasının zorunlu olduğu ve suçun hukuki nitelendirilmesinin de Cumhuriyet savcısına ait olduğu, bu durumda mahkemece, iddianamede gösterilen olaylarla ilgili olarak ibraz edilen deliller ve yargılama sırasında ibraz edilebilecek deliller birlikte değerlendirilerek yargılama sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği,
Somut olayda, yapılan soruşturma kapsamında FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün finans kuruluşları arasında sayılan Bank Asya"da 17-25 Aralık dönemi sonrası iş ve işlemlerine devam edip özellikle de 2013-2016 yıllarında Bank Asya hesabında toplu para bulunduran, soruşturma kapsamında alınan ifadelerden kızlarını örgüte ait okullarda okutan, örgütün yapılanması içinde görev almak suretiyle sohbetlere katılan, örgütün amaçları doğrultusunda kurulan ... Eğitimciler Derneği"ne üye olan şüpheli hakkında kovuşturma yapılabileceği anlaşılmakla, mevcut delillerin kamu davasının açılması için yeterli olduğu, delillerin takdir ve değerlendirilmesinin mahkemesince yapılması gerektiği gözetilmeksizin, itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü"nün Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 09.05.2018 gün ve 94660652-105-10-12186-2017-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden ihbar ve mevcut evrak dairemize gönderilmiştir.
II-OLAY
Bandırma İlçe Emniyet Müdürlüğüne 05.08.2016 ve 02.09.2016 tarihlerinde gönderilen iki ayrı isimsiz ihbarda özetle, öğretmen olduğu belirtilen şüpheli ..."ın FETÖ/PDY örgütüne destek verdiği, örgütün propagandasını yaptığı, ... sen üyesi olduğu, çocuklarının örgüte ait eğitim kurumlarında eğitim gördüğü, sohbetlere katıldığı, ... Gazetesine üye olduğu, Bank Asya da hesabının bulunduğu ve kredi kullandığının bildirilmesi üzerine FETÖ/PDY Silahlı terör örgütüne üye olmak suçu kapsamında başlatılan soruşturmada;
... İlkokulunda Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni olan, 11.07.2012 - 02.05.2013 tarihleri arasında ... Sen sendikasına üye olduğu, örgütle iltisaklı Bank Asya"da mevduat hesabının bulunduğu, muhbir ..."in 17.11.2016 tarihli beyanına göre örgüt sohbetlerine katıldığı, aynı örgüt mensubu olmaktan soruşturulan ve infaz koruma memurlarına sohbet hocalığını söyleyerek etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istediğini belirten başka dosya şüphelisi ..."nun ifadelerinde örgütün amaçları doğrultusunda kurulan ... Eğitimciler Derneğine üye olduğu ve sohbetlere katıldığı tespit edilen, 01.12.2016 tarihinde müdafii huzurunda kollukta alınan ifadesinde, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü üyesi olmadığını, 2007-2008 yıllarında kızlarının dershaneye gitmesi nedeni ile ... dergisi, ... dergisi, ... gazetesine aboneliklerinin olduğunu, 2013-2014 yılında ... Dergisine aboneliğini sonlandırdığını, Bank Asya hesabının bulunduğunu, 11.07.2013-23.01.2014 tarihleri arasında ... sen sendikasına üyeliğinin olduğunu, ..."ın konuşmacı olduğu bir etkinliğe katıldığını, örgüt propagandası yapmadığını beyan ederek suçlamaları reddeden, Bylock kaydı bulunmayan, 01.12.2016 tarihinde yapılan üst aramasında ele geçen 1 adet cep telefonu ve GSM hattı ile aynı tarihte ikametinde yapılan aramada rızaen teslim edilen dizüstü bilgisayarının muhafaza altına alındığı anlaşılan şüpheli ... hakkında Bandırma Sulh Ceza Hakimliğinin 20.12.2016 tarih ve 2016/3148 sayılı değişik iş kararı ile CMK"nın 134 maddesi kapsamında incelemeye gönderilen dijital metaryellerin Bilişim Suçları Şube Müdürlüğünde incelemesinin devam ettiği de belirtilerek silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan 13.10.2017 tarih 2017/980 numaralı iddianamenin düzenlendiği,
Balıkesir 2. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 18.10.2017 tarih 2017/272 iddianame değerlendirme sayılı kararı ile, şüpheliden ele geçen dijital materyallere ilişkin, suçun sübutuna etki edeceği mutlak delil niteliğindeki inceleme raporu beklenilmeden CMK"nın 174/1-a,b maddesine muhalefet edilerek düzenlenen iddianamenin iadesine karar verildiği, Balıkesir Cumhuriyet Başsavcılığının iş bu iade kararına süresinde yaptığı itirazın Balıkseir 3.Ağır Ceza Mahkemesinin incelemeye konu 07.11.2017 tarih 2017/701 değişik iş sayılı kararı ile reddedildiği görülmektedir.
III-KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNE İLİŞKİN UYUŞMAZLIĞIN KAPSAMI
Silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan soruşturma yapılan şüpheli hakkında, ele geçen dijital materyallere ilişkin, suçun sübutuna etki edeceği mutlak delil niteliğinde kabul edilen inceleme raporu beklenilmeden düzenlenen iddianamenin, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 174/1. maddesi gereğince iade edilmesinde ve bu karara karşı yapılan itirazın reddine dair verilen kararda hukuka aykırılık bulunup bulunmadığına ilişkindir.
IV-HUKUKSAL DEĞERLENDİRME:
Konuyla ilgili yasal düzenlemeler şöyledir:
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu
Bir suçun işlendiğini öğrenen Cumhuriyet savcısının görevi
Madde 160
"(l)Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar.
(2) Cumhuriyet savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.”
“Kamu davasını açma görevi
Madde 170
(1) Kamu davasını açma görevi, Cumhuriyet savcısı tarafından yerine getirilir.
(2) Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısı, bir iddianame düzenler.
(3) Görevli ve yetkili mahkemeye hitaben düzenlenen iddianamede;
a) Şüphelinin kimliği,
b) Müdafii,
c) Maktul, mağdur veya suçtan zarar görenin kimliği,
d) Mağdurun veya suçtan zarar görenin vekili veya kanunî temsilcisi,
e) Açıklanmasında sakınca bulunmaması halinde ihbarda bulunan kişinin kimliği,
f) Şikâyette bulunan kişinin kimliği,
g) Şikâyetin yapıldığı tarih,
h) Yüklenen suç ve uygulanması gereken kanun maddeleri,
i) Yüklenen suçun işlendiği yer, tarih ve zaman dilimi,
j) Suçun delilleri,
k)Şüphelinin tutuklu olup olmadığı; tutuklanmış ise, gözaltına alma ve tutuklama tarihleri ile bunların süreleri,
Gösterilir.
(4) İddianamede, yüklenen suçu oluşturan olaylar, mevcut delillerle ilişkilendirilerek açıklanır.
(5) İddianamenin sonuç kısmında, şüphelinin sadece aleyhine olan hususlar değil, lehine olan hususlar da ileri sürülür.
(6) İddianamenin sonuç kısmında, işlenen suç dolayısıyla ilgili kanunda öngörülen ceza ve güvenlik tedbirlerinden hangilerine hükmedilmesinin istendiği; suçun tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde, ilgili tüzel kişi hakkında uygulanabilecek olan güvenlik tedbiri açıkça belirtilir.
İddianamenin İadesi
Madde 174
Mahkeme tarafından, iddianamenin ve soruşturma evrakının verildiği tarihten itibaren on beş gün içinde soruşturma evresine ilişkin bütün belgeler incelendikten sonra, eksik veya hatalı noktalar belirtilmek suretiyle;
a) 170"nci maddeye aykırı olarak düzenlenen,
b) Suçun sübûtuna etki edeceği mutlak sayılan mevcut bir delil toplanmadan düzenlenen,
c) Önödemeye veya uzlaşmaya tâbi olduğu soruşturma dosyasından açıkça anlaşılan işlerde önödeme veya uzlaşma usulü uygulanmaksızın düzenlenen,
İddianamenin Cumhuriyet Başsavcılığına iadesine karar verilir.
(2) Suçun hukukî nitelendirilmesi sebebiyle iddianame iade edilemez.
(3) En geç birinci fıkrada belirtilen süre sonunda iade edilmeyen iddianame kabul edilmiş sayılır.
(5) İade kararına karşı Cumhuriyet savcısı itiraz edebilir.”
Ceza muhakemesinin amacı, maddi gerçeğin insan onuruna yaraşır biçimde araştırılıp bulunmasıdır.
Soruşturma evresinin asıl yetkilisi olan Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez ceza yargılamasının temel amacı olan maddi gerçeğin ortaya çıkarılması için soruşturmaya başlayacaktır.
CMK’nın 160/1 maddesinde yer alan “bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâl” ifadesinden de anlaşılacağı üzere belli bir suç şüphesine karşı soruşturmaya başlanılabilmesinin maddi koşulu, o suça ilişkin başlangıç şüphesinin var olmasıdır. Başlangıç şüphesi, soyut bir izlenimle değil; suçun işlendiği izlenimini uyandıran somut vakıalar ile oluşur. Cumhuriyet savcısı, başlangıç şüphesinin olup olmadığını yani, suçun işlendiği izlenimini uyandıran somut vakıaların bulunup bulunmadığını değerlendirerek soruşturmaya başlayacaktır. Kısaca, başlangıç şüphesinin bulunup bulunmadığını değerlendirme yetkisi, Cumhuriyet savcısına aittir (Veli Özbek, Nihat M. Kanbur, Koray Doğan, Pınar Bacaksız, İlker Tepe, Ceza Muhakemesi Hukuku, Seçkin Yayınlar, Ankara, 2011, sayfa 186 ve devamı).
Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısı iddianame düzenler. "Yeterli şüphe",
şüphelinin müsnet suçtan yargılanması için gerekli ve yeterli olan şüphe derecesini ifade eder. Bu şüphenin, hukuka uygun olarak elde edilmiş her türlü delile dayanması gerektiğinde kuşku yoktur. Cumhuriyet savcısı topladığı delillerin iddianame düzenlemek için yeterli olup olmadığını takdir edecek, delilleri olaylarla ilişkilendirerek yeterli şüpheyi ortaya koyacaktır. Kamu davasının açılmasında yeterli şüpheden bahsedebilmede önemli olan, suçun işlendiğine yönelik tartışılabilirlik ve mahkûmiyetin ne derecede mümkün olabilirliğidir.
5271 sayılı CMK"da düzenlenen iddianamenin iadesi kurumu, uzun süren yargılama süreçlerinin önüne geçilebilmesi ve davaların “tek celse”de bitirilebilmesini temin amacıyla getirilen yeniliklerden biridir. Bunun gerçekleştirilebilmesi, soruşturma safhasında mevcut tüm delillerin toplanmış olması ile mümkündür.
Somut olayda incelemeye konu karara dayanak teşkil eden iddianamenin iadesine ilişkin kararın gerekçesi; şüpheliden ele geçen dijital materyallere ilişkin inceleme raporunun beklenilmemesinin, suçun sübutuna etki edeceği mutlak delilin toplanmaması niteliğinde kabul edilerek CMK"nın 174/1-a,b maddesine muhalefet edilmesine dayandığı görülmektedir.
Ancak dosya kapsamına göre, muhbir İsmail Sezer"in 17.11.2016 tarihli beyanına göre örgüt sohbetlerine katıldığı, aynı örgüt mensubu olmaktan soruşturulan ve infaz koruma memurlarına sohbet hocalığını söyleyerek etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istediğini belirten başka dosya şüphelisi Ramazan Doğu"nun ifadelerinde örgütün amaçları doğrultusunda kurulan Bandırma Eğitimciler Derneğine üye olduğu ve sohbetlere katıldığı tespit edilen şüpheli hakkında toplanan diğer deliller adı geçen örgüte üye olmak suçundan dava açılması için yeterli şüphe oluşturacak mahiyette olduğundan iddianamenin iadesine dair Balıkesir 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 18.10.2017 tarihli ve 2017/272 iddianame değerlendirme sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii Balıkesir 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 07.11.2017 tarihli ve 2017/701 değişik iş sayılı kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
V-SONUÇ:
1-Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 16.05.2018 tarih ve 2018/41261 sayılı kanun yararına bozma talebinin kabulü ile iddianamenin iadesine dair Balıkesir 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 18.10.2017 tarihli ve 2017/272 iddianame değerlendirme sayılı kararına yönelik itirazın reddine ilişkin Balıkesir 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 07.11.2017 tarih ve 2017/701 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309/3 maddesi gereğince BOZULMASINA,
2-CMK 309/4-a maddesi uyarınca gereği yerine getirilmek üzere dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 30.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.