
Esas No: 2015/1720
Karar No: 2015/12844
Karar Tarihi: 15.10.2015
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/1720 Esas 2015/12844 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, 08.02.2012 tarihinde dava dışı ..... ile davalı arasında hazır beton santrali satış sözleşmesi yapıldığını, sözleşme gereği ....nin borcunu nakit ödeme ve 140.000 TL.için ... İlçesi, ...’deki bağımsız bölümün davalıya devri ile ödeyeceğini, söz konusu taşınmazın devri için davalı ile davacı arasında 09.08.2012’de satış vaadi sözleşmesi yapıldığını, davacının taşınmaz devir borcu altına girdiğini, ayrıca teminat amaçlı 140.000 TL.bedelli teminat senedi verdiğini, taşınmazın süresinden önce devre hazır hale geldiğini, davalıya tapu devri ve senedin iadesi için ihtarname gönderildiğini, ancak davalının sözleşmeye aykırı olarak senedi kullandığını belirterek, karşılıksız kalan ve teminat senedi olan bononun iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı ile ... arasında “iç üstlenme”, davacı ve davalı arasında “borca katılma” sözleşmesi hükümlerinin uygulanması gerektiğini, davacı tarafın ihtarnamesi üzerine davalı şirket yetkilisinin ...’e gittiğini, binanın natamam olduğunu tespit ettiğini, bunun üzerine davacıya ihtarname keşide edilerek “sözleşmede belirtilen 30.06.2013 tarihine kadar binanın tamamlanmasını, tamamlanana kadar senedin teslim edilmeyeceğini”bildirdiklerini, bu tarihte inşaatın bitmediğini ve iskan ruhsatının alınmadığını, davalının zararını davacının gidermekle yükümlü olduğunu belirterek davanın reddini ve tazminata mahkumiyetini istemiştir.
Mahkemece uyuşmazlığın 30.06.2013 itibariyle sözleşme konusu bağımsız bölümün iskan izni de alınmak suretiyle devir teslime hazır hale getirilip getirilmediği konusunda olduğu, iskan ruhsatının düzenlenmediği, binanın tamamlanmadığı, ayıplı ifayı alacaklının kabule zorlanamayacağı, bu nedenle davalının senedi takibe koyma hakkının olduğu gerekçesiyle davanın ve tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 15.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.