8. Hukuk Dairesi 2010/3498 E. , 2010/5110 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali, tescil ve tazminat
... ile ..., dahili davalılar ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali, tescil ve tazminat davasının kabulüne dair ...Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 15.12.2009 gün ve 703/509 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay"ca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 26.10.2010 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davalı ... vekili Avukat ... ve karşı taraftan davacı ... bizzat geldiler. Başka kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı dava dilekçesinde; kadastro çalışmaları sırasında 202 ada 3, 307 ada 2 ve 307 ada 7 sayılı parsellerin davalı adına tespit ve tescil edildiğini, her üç parça taşınmazın ortak miras bırakan ... oğlu...’dan (babaları) kaldığını, ölümüyle mirasçıları arasında rızai taksim yapılmadığını, muris ... oğlu...’ın veraset belgesi gereğince mirasçılar adına tespitin yapılması gerektiğini, ancak bunun yapılmadığını belirterek davalı adına bulunan her üç parselin tapu kayıtlarının iptali ile murisin veraset belgesindeki payları oranında mirasçıları adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... cevap dilekçesinde; 307 ada 2 sayılı parselin tamamının babasına ait olmadığını, ½ payının amcası Durali Acar’a ait olduğunu, 4.7.1975 tarihinde amcasına ait payı tapuda satın aldığını, tapu kaydının dilekçe ekinde olduğunu, 307 ada 7 sayılı parselin ise, babasından intikal ettiğini, onun ölümüyle kendisinin zilyet ve tasarrufunda bulunması nedeniyle kadastro tespiti sırasında adına tespit ve tescil edildiğini, bu nedenle bu parselin murisin tüm mirasçıları adına tesciline karar verilmesine bir itirazının bulunmadığını, bundan ayrı 202 ada 3 sayılı parselin tamamının babasından kalmadığını, kendi çalışmaları sonucu elde ettiği gelirle taşınmazın bir bölümünü imar ve ihya ettiğini, babasına ait kısımla birleştirdiğini, kullanımında olduğunu, bu nedenle adına tespit ve tescil edildiğini, kendisine ait imar ve ihya edilen kısmın ayrılarak adına, kalan kısmın ise babasından kalması nedeniyle ablası Zeynep Ünal dışındaki muris ... mirasçıları adına iptal ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
Dava konusu 202 ada 3 sayılı parselin 7.11.2006 tarihinde yani davanın açılmasından sonra yargılama sırasında davalı ... tarafından tapuda yapılan satışla Mütahhar Şahin’e devredildiği saptanmıştır. Davacı seçimlik hakkını HUMK. nun 186. maddesi gereğince bedele yöneltmiştir.
Mahkemece, 202 ada 3 sayılı parsele yönelik olarak açılan davada isteğin tazminat davasına dönüştürülmesi nedeniyle 3935 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, 307 ada 2 ve 7 nolu parsellere yönelik davanın kabulüne, davalı adına bulunan tapu kayıtlarının iptali ile murisin veraset belgesindeki payı oranında Osman oğlu 1945 doğumlu davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik ve muristen intikal hukuksal sebeplerine dayalı olarak TMK. nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesi gereğince açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davası ile bedel isteğine ilişkindir.
Uyuşmazlık konusu 307 ada 7 sayılı parselin 9.8.1965 tarihinde ölen muris ... oğlu ...’dan kaldığı, ablası Zeynep Ünal dışındaki murisin tüm mirasçıları adına tescile karar verilmesine bir itirazı bulunmadığı, bizzat davalının 5.1.2005 günlü cevap dilekçesiyle anlaşılmıştır. Dava, mirasçılar arasında açılıp yürüyen bir dava olup, davacı her ne kadar tüm mirasçılar adına iptal ve tescile karar verilmesini istemiş ise de, diğer mirasçılar tarafından yöntemine uygun biçimde açılmış herhangi bir dava ve istek bulunmamaktadır. Mirasçılar arasında görülen davalarda miras payı oranında iptal ve tescile karar verilmesi mümkün olduğundan mahkemece de bu hususlar gözetilerek davacının miras payı oranında iptal ve tescile karar verildiğinden davalı vekilinin 307 ada 7 sayılı parsele yönelik temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmediğinden reddi ile hükmün bu parsele yönelik bölümünün açıklanan nedenlerle ONANMASINA,
Davalı vekilinin 202 ada 3 ve 307 ada 2 sayılı parsellere yönelik temyiz itirazlarına gelince; dava konusu 202 ada 3 sayılı parsel kadastro çalışmaları sırasında davalı adına tespit ve tescil edilmiş olup, az yukarıda açıklandığı gibi 7.11.2006 tarihinde davalı tarafından tapuda yapılan satışla üçüncü kişiye devredilmiştir. Davacı HUMK. nun 186. maddesi gereğince davasını 3.4.2007 tarihli dilekçesiyle bedele yönelterek 15.000 TL tazminatın yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir. Ne var ki, bu parselin tamamının ortak miras bırakan Osman’dan kalmadığı yapılan keşif, davalının açık ve samimi beyanı, dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerle saptanmıştır. Teknik bilirkişi Burhanettin Yavaş’ın dosyaya sunduğu 14.5.2008 günlü raporunda; A harfiyle işaretlenen taşınmaz bölümünün muris ...’dan intikal eden bölüm, B ile gösterilen 16733 m2"lik bölümün ise, davalı ... tarafından imar ve ihya edilen yer olduğu açıklanmıştır. Bu durum karşısında ... tarafından kullanılan ve krokide A ile gösterilen 29980 m2"lik taşınmaz bölümü esas alınarak bunun dava tarihindeki değeri belirlenip, murisin veraset belgesindeki payı gözetilerek tesbit edilecek miktarın davacıya verilmesi gerekirken tümü üzerinde değerlendirme yapılarak (yani davalının imar ihya ettiği yerde hesaba katılarak) bedel konusunda hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
Bundan başka dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere göre 307 ada 2 sayılı parselin Osman ile kardeşi Durali’ye ait olduğu, revizyon gören 1937 tarih 244 tahrir nolu vergi kaydının Durali ile kardeşi Osman adına yazılı bulunduğu, davalı tarafından amcası Durali’ye ait payın 4.7.1975 tarihinde satın alındığı ve vergi kayıt miktarının bir hektar olduğu anlaşılmıştır. Durali Acar’ın taşınmazdaki ½ payı davalı tarafından satın alındığına göre, muris Osman’a ait ½ pay gözetilerek davacının veraset belgesindeki payı oranında iptal ve tescile karar verilmesi gerekirken tümü üzerinden iptal ve tescile karar verilmiş bulunması yerinde görülmemiştir.
Bundan ayrı, Anayasa’nın 141/3. fıkrası uyarınca mahkeme kararlarının gerekçeli olması zorunludur. Mahkemece, yeterli gerekçe gösterilmeden tapu kayıtlarının tamamı bakımından iptale ve bedelin tahsiline karar verilmiş olması anılan hükme aykırıdır.
Davalı ... vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulüyle yerel mahkeme hükmünün sözü edilen parseller yönünden açıklanan nedenlerle ve HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 90,00 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine 26.10.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.