12. Hukuk Dairesi 2019/6659 E. , 2020/4002 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
1-Kıymet takdirine yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
02.03.2005 tarih ve 5311 sayılı Kanunun 26. maddesi ile değişik 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu"nun 365/1. maddesinde; “İstinaf yoluna başvurma, yasal süre geçtikten sonra yapılır veya istinaf yoluna başvurulmasına olanak bulunmayan bir karara veya vazgeçme nedeniyle itiraz veya şikâyetin reddine yahut süresi geçmiş bir şikâyete ilişkin olursa, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun ilgili hükümleri gereğince istem icra mahkemesince reddedilir” hükmü yer almaktadır. Aynı maddenin 3. fıkrasında ise; “Bölge adliye mahkemesi, birinci fıkra kapsamına girdiği hâlde reddine karar verilmemiş başvuruyu geri çevirmeyip doğrudan kesin karara bağlar” düzenlemesine yer verilmiştir.
Somut olayda, temyizen incelenmesi istenen karar, kıymet takdirine itiraza ilişkin olup, anılan kararın temyiz kabiliyeti bulunmamaktadır.
Buna göre, Dairemizce incelenmesi istenen Bölge Adliye Mahkemesi kararı, İİK’nun 365/1-son maddesinde belirtildiği üzere KESİN nitelikte olduğundan, 5311 sayılı Kanunla değişik İİK"nun 364. maddesi ve 6100 sayılı HMK"nın 366. maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanunun 352.maddesi uyarınca kıymet takdirine yönelik temyiz başvuru talebinin REDDİNE,
2-Meskeniyet şikayetine ilişkin temyiz itirazlarına gelince;
Alacaklı tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibinde, borçlunun kıymet takdirinine itirazının yanı sıra, haline münasip evinin haczedildiğini belirterek haczin kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, ipotekli takiplerde haciz aşaması olmadığından şikayetin reddine karar verildiği, borçlunun istinaf başvurusunun Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
İcra mahkemesince verilen kararlar, kural olarak maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmemekle birlikte, aynı takip dosyası nedeniyle, aynı taraflar arasında ve aynı konuda daha önce verilen icra mahkemesi kararları, kesinleşmek koşuluyla sonraki şikayet yönünden kesin hüküm teşkil ederler.
Somut olayda, borçlunun aynı takip dosyasına ve aynı taşınmaza ilişkin olarak 5.02.2015 tarihinde meskeniyet şikayeti ile icra mahkemesine başvurduğu, ... 2. İcra Hukuk Mahkemesi"nin 30.06.2015 tarih ve 2015/78 E-2015/340 K. sayılı kararı ile şikayetin reddine karar verildiği, bu kararın 9.03.2017 tarihinde Dairemizce onandığı ve 22.06.2017 tarihinde karar düzeltme istemi reddedilerek kesinleştiği anlaşılmaktadır. Söz konusu ilamın tarafları ile konusunun, temyize konu karar ile aynı olduğu görülmüştür.
Bu durumda anılan icra mahkemesi kararı aynı konuda yapılan diğer şikayet yönünden kesin hüküm teşkil edeceğinden, mahkemece kesin hüküm nedeniyle şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup Bölge Adliye Mahkemesince; HMK"nun 353/1-b-2. maddesi gereğince, ilk derece mahkemesi kararının gerekçesi bu yönden düzeltilerek yeniden esas hakkında bir karar verilmesi gerekirken, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi doğru değil ise de sonuçta istem reddedildiğinden karar sonucu itibariyle doğru olup, bu nedenle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanması gerekmiştir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru Bölge Adliye Mahkemesi kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 364. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken HMK"nun 370. maddeleri uyarınca ONANMASINA, alınması gereken 54,40 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline, 08/06/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.