11. Hukuk Dairesi 2015/8593 E. , 2016/3480 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada.... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 23/10/2014 tarih ve 2014/1308-2014/415 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 01/01/2009 tarihinden 12/10/2011 tarihine kadar net 2.000.00 Euro ve 5.044.00 TL aylık ücret karşılığında davalı şirkette pazarlamacı olarak çalıştığını, davalı şirketin merkezinin...... olduğunu, maaşların...."dan gönderildiğini, işçilere maaş dağıtımını davacının yaptığını, iş akdinin haksız feshinden dolayı kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığını ve 3 aylık ücretini alamadığını, davacının ve diğer işçilerin sabah saat 8.00"da işe başladığını ve akşam 19.00"a kadar çalıştıklarını ayda 2 kez Cumartesi günleri çalıştıklarını, diğer vakitler tatil yaptıklarını, öğlen arasında 1 saat dinlenme vakitlerinin olduğunu, Ramazan Bayramı, Kurban Bayramı ve Yılbaşı tatilleri haricinde çalıştıklarını, yıllık izinlerinin sadece 1 haftasını kullanabildiklerini ileri sürerek, şimdilik, 5.000,00 TL kıdem, 5.000,00 TL fazla mesai alacağı, 500,00 TL yıllık izin alacağını, 2.000,00 TL eksik maaşının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacı ile müvekkili şirket arasında iş akdi bulunmadığını, davacının müvekkili şirketin yönetim kurulu üyesi olduğunu, bu nedenle davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu, dinlenen tanık beyanları ve tüm dosya kapsamına göre, davacının davalı şirkette sigortalı işçi gibi çalıştığı, ağırlıklı çalışmasının bu yönde olduğu anlaşıldığından, iş bu davaya mahkememizce değil İş Mahkemesi tarafından bakılması gerektiği gerekçesiyle dava dilekçesinin usulden reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, şirket ortağı ve yönetim kurulu üyesi olan davacının davalı şirketten olan alacağının tahsili istemine ilişkin olup mahkemece yukarıda gösterilen gerekçe ile görevsizlik kararı verilmiştir.
Anonim şirket ile şirketi temsile yetkili murahhas üye veya müdürler arasındaki ilişki 6762 sayılı TTK"nın 312 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Yine TTK"nın 4. maddesinde bu kanundan kaynaklanan uyuşmazlıkların tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın ticari dava olduğu belirtilmiş; aynı yasanın 5. maddesinde ise aksine hüküm bulunmadıkça tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerinin asliye ticaret mahkemesinde görüleceği öngörülmüştür. Davacının, davalı şirkette %1 hissesinin bulunduğu ve 18.11.2011 tarihine kadar yönetim kurulu üyesi olduğu sabittir. Bu durumda uyuşmazlığa konu davada asliye ticaret mahkemesi görevli bulunduğu gözetilip işin esasına girilerek neticesine göre bir hüküm tesis edilmesi gerektiği halde görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiş, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıdaki bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 30/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.