11. Hukuk Dairesi 2015/11475 E. , 2016/3505 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 24/09/2014 tarih ve 2011/229-2014/539 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacılar ..., ... ve ... vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 16/02/2016 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı ... ve ... vekili Av. ..., davalı ..... vekili Av. ..., davalı ... vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, müvekkillerinin davalılardan ...."nin hissedarları iken bu şirkete ait hisseleri ...... ve ....."ce gösterilen kişi ve kurumlara 15.000.000.000 TL bedelle devrettiklerini, devri takiben davacıların ..... ile irtibatlarının taraflar arasındaki protokole göre belirleneceğini, buna göre devir tarihine kadar borçların hisseleri devreden davacılara, devirden sonrakilerin ise devir alanlara ait olacağını, satış bedeline konu 15.000.000.000 TL"nin 4.000.000.000 TL"lik bölümüne ait çeklerin müvekkillerine ödenmeyip teminat olarak tutulduğunu, hisselerin devredildiği otel üzerinde .... lehinde 8.000.000.000 TL"lik ipotek konulduğunu, borç toplamı 4.650.000.000 TL olup, sözleşme ile teminat olarak tutulması kararlaştırılan rakamın 6.000.000.000 TL olduğunu, davacılar tarafından ...."na bir miktar ödeme yapıldığından ...."na ..... tarafından ödenen rakamın 3.750.000.000 TL olduğunu, davacılarca teslim alınmayıp alıcılar uhdesinde bırakılan çeklerden davalılar uhdesinde 250.000.000.000 TL"sinin kaldığını, 05/08/1991 tarihinde imza altına alınan ek protokolden anlaşılacağı üzere kalan 250.000.000.000 TL"lik teminat çekinin doğması muhtemel borçlar için çek bedelinden düşülerek bizzat davalılar tarafından ödeneceği, çek bedelinin bu borçları kapamaması halinde bakiye farkın eski hissedarlar tarafından karşılanacağının kararlaştırıldığını, ..... tarafından 01/07/1991 tarihinden önce ..... firması ile yapılan bir tur anlaşması uyarınca otele müşteri göndermek amacıyla 100.000 DM kapora alındığını, bu firmanın gönderdiği müşterilerden dolayı kesintiler yapıldıktan sonra firmaya 87.370 DM borç kaldığını, bu firmaca davalı ..... aleyhince icra takibine geçildiğini, ...."nin borçlu olmadıklarına ilişkin itiraz ettiğini, itirazın kaldırılması için bu şirket tarafından .... Asliye 1. Ticaret Mahkemesi"nin 1993/60 esasına kayıtla itirazın iptali davası açıldığını, davacılardan ..."nun kendisine yapılan ihbar üzerine ..... ve diğer davalılardan 250.000.000 TL alacağı olduğunu, bu alacağın buradan karşılanması gerektiğini bildirmiş olmasına karşın ....."nın ödemeyi yapmayıp, davayı devam ettirdiğini ve sonunda itirazın iptaline karar verilerek dosya borcunun ..... tarafından ödendiğini, müvekkillerinin sahibi bulunduğu ancak daha sonra idaresi ... Genel Müdürlüğü"ne geçen ...."nin davacıların 250.000.000 TL alacağını görmezden gelerek bu kez ödediği bu alacağı davacılardan tahsil amacıyla .... Asliye 4. Ticaret Mahkemesi"nde rucüen alacak davası açıldığını, davacıların gıyabında yapılan yargılama sonucunda mahkemece ..... tarafından ödenen bedelin davacılardan tahsiline karar verildiğini, davacılar tarafından ..... aleyhine davalı kurum uhdesinde kaldığı varsayılan 250.000.000 TL"nin DM karşılığı 120.000,00 DM"nin 01/01/1991 tarihinden itibaren işleyecek %11 faiziyle birlikte tahsiline ilişkin .... Asliye 3. Ticaret Mahkemesinin 2004/437 esasına kayıtla dava açıldığını, yargılama sonucu bedelin DM"ye dönüştürülemeyeceği 250.000.000 TL"nin ödenebileceğinin hüküm altına alındığını ve mahkemece 250.000.000 TL"nin davalıların uhdesinde bulunduğunun açıkça kabul edildiğini, ..... firmanın, ..... aleyhine icra takibi yaptığı tarihte müvekkillerinin davalılar nezdinde 250.000.000 TL alacaklı olduğunu, mezkur teminattan 1 DM 2.250 TL olduğu hesabıyla 87.300,00 DM"yi ödemenin mümkün olduğunu, davalı tarafın haksız tutumu nedeniyle .... 19. İcra Müdürlüğü"nün 2000/6894 sayılı dosyası ile yapılan takipte davacılara ait taşınmazların haczedildiğini, davacıya ait 2 adet taşınmazın satıldığını, icra dosyasına 28.000,00 TL ödeme yapıldığını, icra dosyasına yapılan toplam ödemenin bir daire bedeli ve buna ek olarak 28.000,00 TL olduğunu, toplam davacı zararı 120.000,00 TL bulunduğunu ileri sürerek bu miktar munzam zararın oluştuğu tarihten itibaren avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekilleri davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalılardan ..."nın zarar talebine konu icra dosyasının tarafı olmadığı gibi, davacıların zarar görmesine neden olduğunun kanıtlanamadığı, davalı ..... açısından kesinleşmiş yargı kararı kapsamında icra takibine geçildiği, ilam borçlusu aleyhine yapılan icra takibi dolayısıyla zarara uğranıldığı iddia edilmiş ise de kesinleşmiş ilama dayalı icra takibinden kaynaklı daire satışı ve ödemelerin zarar adı altında talebe konu yapılamayacağı, belirtilen zarar kalemlerinin munzam zarar olarak nitelendirilemeyeceği gerekçeleriyle davacılar ... ve ... tarafından açılan davanın HMK. madde 150 uyarınca açılmamış sayılmasına, diğer davacılar ..., ... ve ... tarafından açılan davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacılar ..., ... ve ... vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacılar ..., ... ve ... vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacılar ..., ... ve ... vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan 1.350 TL duruşma vekalet ücretinin davacılar ..., ... ve ..."dan alınıp davalılara verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 04,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacılar ..., ... ve ..."dan alınmasına, 30/03/2016 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
-KARŞIOY-
Davacılardan ..."nun 3825/7500, ..."nun 1275/7500 payına malik oldukları ...... deki hisseleri ile diğer davacılar ... ve ..."ın hisseleri 22.05.1991 günlü hisse devir sözleşmesi ile ..... (...)"na devredilmiştir.
Devir tarihinden önceki şirkete ait borçların davacılara ait alacağı taraflar arasında düzenlenen sözleşmelerle kararlaştırılmış, bu meyanda şirketin daha sonra ortaya çıkacak devir öncesi borçlarına karşılık devir bedelinden 250.000 TL davacılara ödenmemiş, 05.08.1991 tarihli ek protokol ile davalı ..... tarafından tutulmuştur.
Devir öncesi dava dışı .... şirketi ile ..... arasında turist temini ve .... şirketince yıllık % 11 faizle 100.000 DM kaparo verilmesine ilişkin 12.11.1990 tarihli sözleşme düzenlenmiş olup, 22.05.1991 tarihli hisse devrinin ..... tarafından .... şirketine bildirilmesi üzerine, sözleşmenin ifasının imkansız hale geldiği gerekçesiyle .... şirketi tarafından, bu sözleşmeden kaynaklanan bakiye kaparo alacağının tahsili istemi ile 25.11.1992 tarihinde ilamsız icra takibi yapılmıştır.
Davalı ...."ın 7350/7500 payına malik olduğu Borçlu ....."nin tarafı olduğu 12.11.1990 tarihli sözleşmeye ve kayıtlarına göre .... şirketine ne kadar borçlu olduğunu bilebilecek ve hesaplayabilecek durumda olmasına, borçlu olduğu miktar yönünden davacılara ihtarname gönderip keyfiyetten davacıları haberdar etmek suretiyle .... şirketinin alacağını ödemesi gerekirken, icra takibi üzerine davacılara ihtarname göndermeksizin ve borcun tamamına itiraz etmek suretiyle davacıların zararına sebebiyet vermiştir.
....."nin 7350/7500 hissesine malik olan davalı .... sözleşmeye aykırı davranışı nedeniyle davacıların zararından sorumludur.
....."nin icra takibine vaki itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasında, dava dışı .... şirketinin alacağı, taraflar arasındaki sözleşmeye ve ....."nin ticari defter ve kayıtlarına göre belirlenmiştir ki itirazın iptali davası sonucunda verilen karar, dava dışı .... şirketinin hükmolunan alacağının aleyhindeki icra takibi üzerine ..... tarafından bilinebilir ve hesaplanabilir olduğunu göstermektedir.
Kesinleşen ilam üzerine .... şirketinin alacağını ödeyen ....., .... 4.Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 1997/574 esas sayılı dosyasında davacılar aleyhinde rücu davası açmış olup, davacılar aleyhinde bu dosyada verilen karar kesinleşmiş ise de, 05.08.1991 tarihli protokolün tarafı olan ve 250.000 TL"yi uhdesinde tutan ..., bu dosyada taraf olmadığından davacıların eldeki davada ...."a karşı dava açmasında hukuken bir engel bulunmamaktadır.
Keza davacıların .... 3. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2004/437 Es. sayılı dosyasında açtıkları davada, eldeki dava gibi munzam zarar davası olmadığı gibi, ..."da davada taraf olmadığından, kesinleşen bu kararın davalı ... yönünden davacıları bağlayıcı bir yönü de bulunmamaktadır.
Sonuç olarak, davacıların hisse devrinden önceki dönem için ortaya çıkabilecek borçları için davacılar adına ödeme yapmak üzere devir bedelinden 250.000 TL"ni 05.08.1991 tarihi itibariyle elinde tutan, ....."nin 7350/7500 payına malik olan ..."ın, .... şirketinin ..... aleyhine yaptığı takip üzerine kendi kayıtlarına göre borcunu hesaplayarak davacılara ihbarda bulunması ve uhdesinde tuttuğu paradan .... şirketinin alacağını, davacıların zararına sebebiyet vermeyecek şekilde ödemesi gerekirken, yukarıda açıklanan şekilde kendi kusuru ile takip ve dava sürecini uzatarak zararın artmasına sebebiyet vermesi nedeniyle davalı .... davacıların doğan zararlarından sorumludur.
Davacılar ... ve ..."nun davalı .... yönünden temyiz istemlerinin kabulü ile adı geçen davacıların zararları belirlenmek üzere yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesi gerekirken, temyiz istemlerinin reddi ile yerel mahkeme kararının onanmasına ilişkin sayın çoğunluk görüşüne karşıyım.