
Esas No: 2016/1123
Karar No: 2016/3566
Karar Tarihi: 04.04.2016
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/1123 Esas 2016/3566 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ...ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/11/2015
NUMARASI : 2015/94-2015/113 D.İŞ
..Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 18/11/2015 tarih ve 2015/94-2015/113 D.İş sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi karşı taraf (alacaklı) vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Alacaklı vekilinin çeke dayalı ihtiyati haciz talebi mahkemece kabul edilerek borçlu/keşidecinin mal ve alacakları üzerine borcu teminen ihtiyati haciz konulmuştur.
İhtiyati hacze itiraz eden (borçlu) vekili, talebe konu çekin müvekkili şirket yetkililerince imzalanmadığından geçersiz olduğunu, muhatap bankanın bu gerekçe ile çek arkasına ödeme yapılamayacağı şerhi düştüğünü, konuya ilişkin menfi tespit davası açtıklarını ve şikayette bulunduklarını, müvekkilinin alacağının tamamını karşılar miktarda malvarlığının bulunduğunu, yerleşim yerinin bilindiğini, mal kaçırma girişiminin olmadığını, ihtiyati haciz kararı nedeniyle ticari faaliyetinin olumsuz etkilendiğini savunarak, ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Mahkemece duruşmalı yapılan inceleme neticesinde; borçlunun sunduğu tapu kayıtları, işletme bilgileri ve 34 adet iş aracına ilişkin olan diğer bilgileri dikkate alındığında mal kaçırılacağı hususunda kanaat oluşmadığı, ayrıca alacaklı vekili tarafından borçlu şirketin mal kaçıracağı hususunda somut delilleri itiraz aşamasında dosyaya sunmadığı gerekçesiyle, itirazın kabulü ile, ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Kararı, karşı taraf (alacaklı) vekili temyiz etmiştir.
İstem, ihtiyati haciz kararına itiraza ilişkin olup, mahkemece yukarıda yazılı gerekçe ile ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
İhtiyati haciz, alacaklının bir para alacağının zamanında ödenmesini güvence altına almak için, mahkeme kararı ile borçlunun mallarına önceden geçici olarak el konulması olup, İİK"nın 257/2 maddesi kapsamında, borçlunun taahhütlerinden kurtulmak amacıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisinin kaçmaya hazırlanması, kaçması veya bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunması hali ancak vadesi gelmemiş borçlar yönünden aranan bir şart olarak düzenlenmiştir.
./..
Somut olayda ihtiyati hacze dayanak senet çek türünde olup, borcun muaccel hale gelmiş olduğu anlaşılmakla, ihtiyati haczin dayandığı sebeplerin İİK"nın 257/1.maddesi hükümlerine göre değerlendirilmesi gerekirken; borçlunun mal kaçıracağına ilişkin kanaat oluşmadığı belirtilerek, itirazın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, İİK"nın 265. maddesinde sayılan ve olaya uygun itiraz sebepleri yönünden mahkemece değerlendirme yapılmak üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, karşı taraf (alacaklı) vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle kararın BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 04/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.