12. Hukuk Dairesi 2019/6859 E. , 2020/4060 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Çeke dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte borçlu tarafından; yetkiye, imzaya ve borca itiraz edildiği, ilk derece mahkemesince; yetki itirazının kabulüne karar verildiği, borçlu vekilinin süresi içinde vekalet ücreti ve yargılama giderleri nedeniyle kararı istinaf etmesi üzerine, alacaklı vekilinin katılma yoluyla gerekçeli istinaf dilekçesi gönderdiği, Bölge Adliye Mahkemesi"nce borçlunun istinaf talebinin miktar itibarıyla kesin olduğu, alacaklının katılma yoluyla istinaf dilekçesinin de HMK"nun 348/2. maddesi nedeniyle incelenemeyeceği nedenle reddine karar verildiği, kararın alacaklı yanca temyiz edildiği görülmektedir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 342/3. maddesinde; “İstinaf dilekçesi, başvuranın kimliği ve imzasıyla, başvurulan kararı yeteri kadar belli edecek kayıtları taşıması durumunda diğer hususlar bulunmasa bile reddolunmayıp, 355 inci madde çerçevesinde gerekli inceleme yapılır” düzenlemesine; aynı kanunun 355. maddesinde ise; “İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu re"sen gözetir.” düzenlemesine yer verilmiş ve 352/1. maddesinde de başvuru şartlarının yerine getirilmemesi ya da başvuru sebeplerinin veya gerekçesinin hiç gösterilmemesi halinde gerekli kararın verileceği belirtilmiştir.
Somut olayda dava; yetkiye, imzaya ve borca itiraza ilişkin olup yetki itirazının kabulü yönündeki mahkeme kararının davalı vekiline 05/06/2018 tarihli duruşmada tefhim edildiği, ilgili karara karşı süresinde, 07/06/2018 tarihinde süre tutum dilekçesi vererek istinaf isteminde bulunduğu ancak; gerekçeli kararın 29/06/2018 tarihinde tebliğine rağmen yasal 10 günlük sürede gerekçeli istinaf dilekçesi sunulmadığı, 10.10.2018 tarihinde borçlunun istinaf dilekçesinin tebliği üzerine 16.10.2018 tarihinde katılma yoluyla istinaf dilekçesi sunduğu, ancak davacının istinaf dilekçesinin vekalet ücreti ve yargılma giderlerine ilişkin olup miktar itibarıyla kesin olduğu görülmektedir.
Bu durumda, alacaklı yönünden Bölge Adliye Mahkemesince yapılacak iş, HMK’nun 342/2/e, 342/3. maddelerinde belirtildiği üzere, istinaf dilekçesini reddetmeden, alacaklı yanca yasal süresi içerisinde süre tutum dilekçesi verildiği gözetilerek HMK’nun 352 ve 355. maddeleri uyarınca kamu düzeni ile sınırlı olmak üzere istinaf isteminin incelenip sonucuna göre karar verilmesidir. İstinaf yoluyla kamu düzenine aykırılık denetimi yönünden; işin esasına dair inceleme yapılmış olacağından, HMK’nun 353/1-b-1. maddesi gereği, istinaf isteminin esastan reddine karar verilmesi gerekecektir.
O halde, Bölge Adliye Mahkemesince, alacaklı vekili tarafından süresinde istinaf (süre tutum) dilekçesi verildiği halde, kamu düzenine aykırılık yönünden bir değerlendirme yapılmaksızın HMK’nun 352. maddesi gereği reddine karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi"nin 19/02/2019 tarih ve 2018/2538 E - 2019/437 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK"nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK"nun 373/2. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine kararın bir örneğinin ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 08/06/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.