11. Hukuk Dairesi 2015/8686 E. , 2016/3584 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ..... ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/07/2004
NUMARASI : 2003/324-2004/345
Taraflar arasında görülen davada ......1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 02.07.2004 tarih ve 2003/324-2004/345 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimtarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin Y.A.Ş."nin Çankaya Şubesi"ne yatırdığı 4.200 TL"nin davalı Yurt Security Off Shore Bank Ltd. hesaplarına aktarıldığını, ancak geçerli bir havale işleminin bulunmadığını, mevduatın KKTC"ye gönderilmeyip davalı A.. B.. ve Balkaner Grubu şirketlerine kullandırıldığını, müvekkilinin yanlış bilgilendirildiğini, bankaya olan güvenin kötüye kullanıldığını ileri sürerek 4.200 TL"nin tahsilini talep ve dava etmiştir.
Y. S. Off Shore Bank Ltd., davaya cevap vermemiş, diğer davalılar vekilleri aracılığıyla davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının parasını ayrı bir tüzel kişiliği olan Yurt Security Off Shore Bank Ltd."ye gönderdiği, hesap cüzdanına itiraz etmediği, uygulamayı benimsediği, bunun için öncelikle alacağını bu bankadan istemesi gerektiği, yasal yolları tükettikten sonra havaleye aracılık eden Y.A.Ş."ye başvurabileceği, oysa Y.Security Off Shore Bank Ltd."ye karşı açılan davanın takipsiz bırakıldığı, tasarruf mevduatı niteliği bulunmayan, fonun kapsam ve güvencesi dışında kalan hesap türü nedeniyle de TMSF"ye husumet yöneltilemeyeceği, Y. S. Off Shore Bank Ltd. ile bağı olmayan A.. B.. ile B.. H.. A.Ş."nin de sorumluluklarının olmadığı, banka yöneticilerinin güven ilişkisini ihlal ettiklerinin ispatlanamadığı, davalı banka ve yöneticileri hakkındaki davanın bu aşamada dinlenemeyeceği gerekçesiyle davalı Y. Security Off Shore Bank Ltd. hakkındaki dava atiye terk edildiğinden bu davalı hakkındaki davanın açılmamış sayılmasına, TMSF hakkındaki davanın husumet yokluğundan reddine, davalılar......, B.. H.. A.Ş. ve davalı yönetim kurulu üyesi A.. B.. hakkında dava açmak için bu aşamada şartlar oluşmadığından bu davalılar hakkındaki davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, davalı .....A.Ş.’nin külli halefi olduğu Y.A.Ş.’nde bulunan davacı mevduatının, davacının iradesi fesada uğratılarak Yurt Security Offshore Bank Ltd. hesabına gönderildiği iddiasına dayalı olarak açılmış alacak istemine ilişkindir.
Mahkemece, Y. Security Offshore Bank Ltd. hakkındaki davanın açılmamış sayılmasına, davalı TMSF hakkındaki davanın husumet yokluğundan, diğer davalılar hakkında açılan davanın ise “zamansız” olduğundan bahisle reddi cihetine gidilmiş ise de, yerel mahkeme kararından sonra.Ağır Ceza Mahkemesi’nce verilen 29.11.2005 tarihli karar ile davalı bankanın külli halefi Yurtbank A.Ş.’nin ve diğer davalı Holding’in yöneticisi olan davalı Ali Balkaner hakkında, “offshore hesapları üzerinden banka vasıta kılınmak suretiyle dolandırıcılık” suçundan mahkumiyet hükmü kurulmuş ve işbu ceza hükmü Yargıtay .Ceza Dairesi’nin 19.10.2006 gün ve.... sayılı kararıyla onanarak kesinleşmiştir. Ceza mahkemesince verilen ve kesinleşen kararın gerekçesinde, davalı Ali Balkaner ve Yurtbank A.Ş.’nin diğer bir kısım yöneticilerinin, Yurtbank A.Ş. aracılığıyla offshore hesabı açtıran 4204 kişiyi, bankayı vasıta kılmak suretiyle dolandırdıkları ve bu suretle topladıkları paraların B.. H.. bünyesindeki şirketlere ucuz kredi olarak aktarıldığı, offshore bankasının paravan bir şirket olarak davalı ....... tarafından yakınlarına kurdurulduğu açıklanmıştır. Bir başka söyleyişle, Y. A.Ş.’nin söz konusu yöneticileri tarafından davacı ve onun durumundaki diğer off-shore hesabı açtıranların iradelerinin fesada uğratıldığı ve bu suretle off-shore hesaplarına para yatıran kişilerin haksız ve hukuka aykırı bir fiile maruz bırakıldıkları açıkça ortaya konmuştur.
Bu durumda, gerek ceza mahkemesindeki belirlemeler ve gerekse de Dairemize intikal eden emsal dosyalardaki aciz vesikaları da gözetildiğinde, davacının alacağını Y. Security Off-Shore Ltd.’den tahsil edemeyeceğinin anlaşılması karşısında, diğer davalılara yöneltilen davanın zamansız olarak nitelendirilemeyeceğinin kabulü ile ceza mahkemesinin mahkumiyet kararının hukuki sonuçları 818 Sayılı BK’nın 53. maddesi çerçevesinde gözetilmek suretiyle, BK’nın 41, 6762 Sayılı TTK’nın 321/son ve 336/5. maddeleri uyarınca, haklarındaki dava zamansız açıldığı gerekçesiyle reddedilen davalıların davacının ileri sürdüğü zarardan sorumlu tutulmaları gerekip gerekmediği tartışılıp değerlendirilerek, varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmek üzere anılan davalılara yönelik yerel mahkeme hükmünün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 04.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.