17. Hukuk Dairesi 2015/15347 E. , 2018/7703 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : 7. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm tüm davacılar ve davalılar vekilleri tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, 18.02.2011 günü, kardeşi ... ... ile beraber işine gitmekte olan müvekkili ... ... sevk ve idaresinde bulunan ... plakalı motosiklet ile davalılardan ... A.Ş"nin maliki olduğu ..."nın sevk ve idare ettiği ...plakalı aracın çarpışması sonucu, müvekkili ... ..."nun hayati tehlikeye maruz kalacak şekilde, ... ..."nun da basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralandığını, davalı sürücünün ll.Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2012/828 E 2013/837 K sayılı kararı ile asli kusurlu olduğu gerekçesi ile cezalandırıldığını, müvekkili ..."in gündüzleri ücret karşılığı klimacıda çalıştığını, geceleri ise öğrenim gördüğünü, kaza nedeniyle altı ay boyunca tedavi görmek zorunda kaldığını, tahsilinin bir yıl geciktiğini, bir yıl daha okumak için masraf yapacağını, bu masrafın yıllık 4.000,00 TL civarında olduğunu, yine bir yıl boyunca çalışamadığını ve 15.096,00 TL gelir kaybına uğradığını, kendisine ait olup kazaya karışan ... plakalı motosikletin kazada 211,00 TL hasar gördüğünü,tedavi boyunca hastanelere gidip gelmelerde 1.000,00 TL belgeye bağlanması mümkün olmayan taksi masrafı olduğunu, ... ..." nun kaza nedeniyle bunalımlı bir kişi haline geldiğini, trafikte seyir etme cesaretini kaybettiğini, bu durumun kendisinde ve diğer davalı kardeşi ... ve ebeveynleri olan ... ... ile ... ...’da da derin elem ve üzüntü yarattığını, tüm
bu nedenlerle fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla kaza tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte ... ... için 20.307,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi, ... ... için 2.000,00 TL manevi, ... ... için 10.000,00TL manevi ve ... ... için 10.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, kazanın 18.02.2012 tarihinde meydana geldiğini, işbu davanın ise 07.04.2014 tarihinde açıldığını, davanın zamanaşımı süresi içerisinde açılmadığından reddi gerektiğini, yargılama sonucunda herhangi bir tazminata hükmedilecek ise bu tazminattan, meydana gelen hasar nedeni ile müvekkili şirkete ait olan araçtaki değer kaybı ile aracın tamirde kaldığı süre içerisinde kullanılamamasından dolayı, muadil bir araç için ödenmesi gerekecek ikame araç bedelinin de düşülmesini talep ettiklerini, davacılardan ..."in ceza davasında maddi zararının varlığından bahsetmediğini bu nedenle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiğini, yapılacak keşif ve bilirkişi incelemesi ile iş bu davaya esas olacak kusur oranlarının belirlenmesi maddi zarar iddialarının resmi ve yazılı belgeler ile ispat edilmesi, var olduğu iddia edilen zarar kalemleri ile hukuka aykırı eylem arasında uygun illiyet bağının da olması gerektiğini, manevi tazminat taleplerinin fahiş ve sebepsiz zenginleşme amacı güttüğünü savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre, davacıların davasının kısmen kabulü ile davacı ... ... için, davalının %75 kusuruna göre 186,92 TL l0 günlük geçici iş göremezlik tazminatı ve 127,50 TL tedavi için yol giderleri olmak üzere toplam 314,42 TL maddi tazminata, davacı ... ... lehine 3.000,00 TL, davacı ... ... lehine 1.000,00 TL, davacı ... ... lehine 1.500,00 TL ve davacı ... ... lehine 1.500,00 TL manevi tazminata hükmedilmiş ve fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm tüm davacılar ve davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacılar vekilinin maddi tazminata ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
A-Dava trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü, Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği veya Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Somut olayda, ilama dayanak olan hesap bilirkişisi raporunda, davacı ...’in geçici işgöremezlik süresi olarak Ege Üniversite Tıp Fakültesi Hastanesi’nden alınan 10 günlük istirahat raporu esas alınmış ve l0 günlük geçici iş göremezlik tazminatı olarak 186,92TL hesaplanmıştır. Mahkemece hesap bilirkişisi raporu esas alınarak davacı ... için geçici işgöremezlik tazminatı olarak 186,92TL nin kabulüne karar verilmiştir. Bu durumda mahkemece, davacı ... için Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi’nden uygun şekilde rapor aldırılarak, geçici işgöremezlik süresinin ve manevi tazminatın belirlenmesinde göz önüne alınması için daimi maluliyet oranının tesbitiyle sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin gözetilmeyerek, eksik incelemeyle yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
B- Tedavi gideri, yaralanan kişinin sadece hastanede yapılan giderleri olmayıp bunun dışında ilaç, pansuman, medikal malzeme gibi doğrudan tedaviye bağlı giderler dışında, tedavi sırasında yapılacak diğer zorunlu giderler de tedavi giderleri içerisindedir. Bu giderlerin tamamının fatura ile kanıtlanması mümkün değildir. Bu konuda 818 sayılı BK 42/II maddesi yol gösterici nitelikte olup aynı zamanda zararın gerçek miktarını belirleyecek olan hakime de bir görev yüklemektedir.
Somut olayda, davacı tarafından kaza tarihinden sonra yapılan belgesiz tedavi giderleri olarak fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak 1.000,00.-TL talep edilmiştir. ilama esas olan 04.05.2015 tarihli hesap bilirkişisi raporunda tedavi giderleri ile ilgili olarak yalnızca, davacı ...’in evinin bulunduğu adresten tedavi gördüğü hastanelere gidiş-geliş yol giderleri olan 127,50 TL hesaplanmış ve
mahkemece tedavi giderleri hususunda bu bedel hüküm altına alınmıştır. Tedavi giderlerinin sadece yol parasıyla sınırlanması doğru olmamıştır. Bu durumda mahkemece; konusunda uzman adli tıp bilirkişisinden, davacının kazadaki yaralanması ile tedavisinin mahiyeti, tedavi süresi ve şekli ile tedavi belgeleri dikkate alınmak suretiyle, tedavi sürecinde yapılması muhtemel ve belgelenmemiş tedavi giderlerinin miktarı konusunda ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli bir rapor alınarak, oluşacak sonuca göre, belgesiz tedavi giderlerinden davalıların sorumlu olduğu da gözetilmek suretiyle, davacı isteminin karara bağlanması gerekirken; eksik incelemeyle yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
C-Davacı ... tarafından dava dilekçesinde kendisine ait olup kazaya karışan ... plakalı motosikletin kazada 211,00 TL hasar gördüğü ve tamir ettirdiği belirtilerek 211,00 TL hasar bedeli talep edilmiştir. Dosyada 03.12.2014 tarihli kusur ve hasar bedeline dair Makina Mühendisi’nden alınan raporda, motosiklette meydana gelen 211,00 TL hasar bedelinin kazanın oluşu ile uyumlu bulunduğu belirtilmiş olup, mahkemece bu hususta olumlu olumsuz bir karar verilmemiş olması bozmayı gerektirmiştir.
D-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacılar vekilinin maddi tazminatla ilgili sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davacılar vekilinin manevi tazminatlara ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, denetime elverişli bilirkişi raporunun hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına, göre davacılar vekilinin manevi tazminatlara yönelik yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
3-Davalılar vekilinin maddi tazminata ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
A-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, denetime elverişli bilirkişi raporunun
hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına, göre davalılar vekilinin kusur ve zamanaşımı yönünden yapmış oldukları temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
B-Bozma neden ve şekline göre davalılar vekilinin maddi tazminata ilişkin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
4-Davalılar vekilinin manevi tazminata ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
A-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, denetime elverişli bilirkişi raporunun hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre davalılar vekilinin, davacı ... lehine hükmedilen manevi tazminatla ilgili yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
B-07.10.2004 tarih, 25606 Sayılı Resmi Gazetede yayınlanan ve 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5236 sayılı Kanun ile HUMK’ye eklenen ek madde 4 ile aynı Yasa"nın 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2015 tarihinden itibaren 2.080,00TL’ye çıkarılmıştır.
Temyize konu karar anılan yasanın yürürlüğünden sonra verildiğinden, davacılardan ..., ... ve ... ... lehine hükmedilen manevi tazminatlar, miktar itibarı ile temyiz eden davalılar yönünden kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden, davalılar vekilinin davacılar ..., ... ve ... ... lehine hükmedilen manevi tazminatlar yönünden temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1)-D nolu bendinde açıklanan nedenlerle davacıların maddi tazminata dair sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacıların manevi tazminata yönelik tüm temyiz itirazlarının REDDİNE; (3)-A nolu bendinde açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin kusur ve zamanaşımı yönünden temyiz itirazlarının REDDİNE; (4)-A nolu bendinde açıklanan nedenlerle davacı ... lehine hükmedilen manevi tazminat yönünden davalılar vekilinin temyiz itirazlarının REDDİNE, (4)-B nolu bendinde açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin davacı ...,
... ve ... ... lehine hükmedilen manevi tazminata dair temyiz itirazlarının (dilekçesinin) mahkeme hükmünün miktar itibariyle kesin olması nedeniyle REDDİNE; (1)-A, (1)B ve (1)C nolu bentlerinde açıklanan nedenlerle davacı ... vekilinin maddi tazminata dair temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; (3)-B nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin maddi tazminata dair sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına; aşağıda dökümü yazılı 8,20 TL kalan onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, aşağıda dökümü yazılı 80,01 TL kalan onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına 12.09.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.