
Esas No: 2017/4308
Karar No: 2017/8964
Karar Tarihi: 14.12.2017
Özel belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/4308 Esas 2017/8964 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Eylül İletişim’in yetkilisi olan sanığın, müşteki adına sahte GSM hat taşıma formu ve sözleşmesi düzenlediğinden bahisle açılan kamu davasında, maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenebilmesi bakımından; suça konu belgelerdeki imza ve yazıların sanığın eli ürünü olup olmadığı yönünde bilirkişi incelemesi yaptırılması, sözleşme düzenlenirken sahte kimlik kullanılıp kullanılmadığının belirlenmesi amacıyla sözleşme ekinde fotokopisi bulunan sürücü belgesinin sahte olup olmadığının müştekiden sorulması, sözleşme ekindeki sürücü belgesinde fotoğrafı bulunan şahsın müşteki olup olmadığının, müştekinin sürücü belgesi ile karşılaştırılmak suretiyle tespit edilmesinden sonra, suçtan kaynaklanan menfaatin iş yeri yetkilisi olan sanığa ait olacağı da gözetilerek, suçun sübutu halinde; UYAP üzerinden yapılan kontrolde sanık hakkında özel belgede sahtecilik ile Elektronik Haberleşme Kanununa muhalefet suçlarından kararlar verilmiş, halen derdest veya temyiz aşamasında bulunan dosyalar olduğu anlaşılmakla bu dosyalar getirtilip, derdest olmaları halinde birleştirilmesi, aksi takdirde bu davayı ilgilendiren kısımlarının onaylı örneklerinin alınmasından sonra, belgelerde sahtecilik suçunun hukuki konusunun kamu güveni olduğu ve suç tarihleri ile zaman aralığı birlikte dikkate alınarak; sanığın fiillerinin her biri yenilenen kastla işlenmiş ayrı suçları mı, yoksa bir suç işleme kararının yerine getirilmesi amacıyla kanunun aynı hükmünü, kısa zaman aralıkları içerisinde, birkaç kez ihlal etmek suretiyle zincirleme tek suçu mu oluşturduğunun tartışılması ile, hükümden sonra 19.02.2014 tarih ve 28918 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanunun 104 ve 105. maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 4. fıkrasındaki "Kişinin bilgisi ve rızası dışında işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi tarafından abonelik tesisi, işlemi veya elektronik kimlik bilgisini haiz cihazların kayıt işlemi yapılamaz ve yaptırılamaz, bu amaçla gerçeğe aykırı evrak düzenlenemez, evrakta değişiklik yapılamaz ve bunlar kullanılamaz" ve 5. fıkrasındaki "Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz" hükmü karşısında; özel hüküm niteliğinde bulunan ve lehe olan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 56. maddesindeki düzenleme de gözetilerek, sanığa ön ödeme önerisinde bulunulması suretiyle hüküm kurulmasında zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 14.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.