Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/1258
Karar No: 2015/11899
Karar Tarihi: 25.05.2015

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2015/1258 Esas 2015/11899 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2015/1258 E.  ,  2015/11899 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde Mart 1993-23/10/2000 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün davacı ve davalılardan Kurum vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    K A R A R

    Dava, davacının davalı işyerleri nezdinde 01/03/1993-23/10/2000 tarihleri arasında kesintisiz ve sürekli olarak hizmet akdi ile çalıştığının tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile “davacının davalı ... nezdinde 01/01/1999-23/10/2000 tarihleri arasında kesintisiz toplam 653 gün çalıştığının tespitine, bu çalışmaların Kurum"a hiç bildirilmediğinin tespitine ...diğer dönemlere ilişkin talebinin reddine,” şeklinde hüküm kurulmuştur karar verilmiştir.
    Uyuşmazlık, somut olayda fiili çalışma olgusunun ispatı konusunda, Mahkemece yapılan inceleme ve araştırmanın hükme yeterli bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
    Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
    Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının 05/03/1986 tarihinden itibaren ... lı sigortalı hizmeti başlamakta olup kazalı döneme ait Kurum"a bildirilmiş herhangi bir ... lı sigortalılığının bulunmadığı, davalı ..."un 01/01/1990-31/12/1997 tarihleri arasında dişçilik faaliyetinden dolayı vergi mükellefiyet kaydının bulunduğu, 01/01/1999-21/12/2000 tarihleri arasında davalı ..."ün diş hekimliğinden dolayı vergi mükellefiyet kaydının bulunduğu, yine davalı ..."un 29/01/1993-02/01/2002 tarihleri arasında oda kaydının bulunduğu, davalı işyerlerinin Kurum"da tescil dosyasının bulunmadığı, yapılan zabıta araştırması ile işyerinin 1993-2000 yılları arasında faaliyetini yürüttüğü hususunun 06/03/2008 tarihinde tutanağa bağlanmış olduğu, ... Cad. ... Apt. No: ... /... adresinde bulunan davalı işyerinin 12/10/1983 tarihinden itibaren telefon aboneliğinin, 28/08/1982 tarihinden itibaren elektrik aboneliğinin, 26/08/1981 tarihinden itibaren de su aboneliğinin davalı ... adına kayıtlı olduğu, alınan bilirkişi raporu ve ek raporunun dosyaya sunulduğu, duruşmalarda davacı tanıklarının dinlendiği anlaşılmaktadır.
    Somut olayda; davalı işyerlerinin uyuşmazlık konusu dönem içerisinde vergi kayıtlarından faal ve kapsama alınacak nitelikte olduğu anlaşılmakla vergi kaydının bulunmadığı dönemlerde de gerek yapılan zabıta araştırması neticesi düzenlenen tutanaktan gerek ise de davalı ... adına kayıtlı su, elektrik ve telefon aboneliklerinden davalıya ait işyerinin faal ve kapsama alınabilecek nitelikte olduğu sonucu çıkmaktadır. Öte yandan dinlenen tanıkların yerleşik Yargıtay içtihatlarında belirtilen tanık niteliğinde olmadığı hususunun gözönünde bulundurmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması da bozmayı gerektirmektedir.
    Yapılacak iş, davalı işyerlerinin faal ve kapsama alınabilecek nitelikte olduğunun kabulü ile işyerlerinin diş muayenehanesi olduğunun göz önünde bulundurularak Sosyal Güvenlik Kurumu, zabıta, maliye, meslek odası aracılığıyla davacı tarafından tespiti talep olunan ihtilaf konusu dönemi kapsar şekilde davalı işyerine komşu işyerlerini belirleyerek bu işyerlerinin kayıtlı sigortalı çalışanlarını tespit etmek, işyerine malzeme temin eden firmalar varsa çalışanlarını araştırıp tespit etmek ve bunların davacının çalışmasının niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak ve gerektiğinde araştırmayı genişletmek suretiyle gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde kanıtladıktan sonra davacının çalışmasının sürekli çalışma olduğu anlaşılırsa sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma sonucunda yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalı ve davacı taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 25/05/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi