21. Hukuk Dairesi 2015/152 E. , 2015/11897 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, davalılardan işverenlere ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılardan Kurum ile ... vekillerince ve .... tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava, davacının davalı işyerleri nezdinde 20/09/2004-08/08/2008 tarihleri arasında kesintisiz ve sürekli olarak çalıştığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile “davacının 01/11/2005-09/11/2005, 01/12/2006-27/07/2007, 21/09/2007-27/12/2007 tarihleri arasında davalılara ait işyerinde kesintisiz olarak çalıştığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine” karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır.
Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu, niteliği, başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir.Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerin incelenmesinden; davacının davalılar nezdinde Elektrik Ustası olarak görev yaptığı, davacı adına birden fazla işe giriş bildirgesinin davalı işyerince düzenlnemiş olup Kurum kayıtlarına intikal ettiği, işe giirş bildirgeleri üzerinde yapılan imza incelemesi neticesi sadece 01/05/2005 tarihli işe giriş bildirgesi üzerinde yer alan imzanın davacının eli ürü olduğunun rapora bağlandığı, davacıya ait hizmet cetvelinde tespiti talep olunan dönem içerisinde 2004/1 döneminde 90 gün, 27/08/2004-10/09/2004 tarihleri arasında 15 gün, 26/10/2004-31/12/2004 tarihleri arasında 66 gün .... sicil no lu .... ünvanlı işyerince, 01/06/2005-31/10/2005 tarihleri arasında 150 gün .... sicil no lu .... ünvanlı işyerince, 10/11/2005-20/01/2006 tarihleri arasında 71 gün, ... sicil no lu işyerince, 01/06/2006-10/07/2006 tarihleri arasında 40 gün, .... sicil no lu .... ünvanlı işyerince, 19/07/2006-30/11/2006 tarihleri arasında 133 gün dava dışı ... sicil nolu .... ünvanlı işyerince, 28/07/2007-20/09/2007 tarihleri arasında 54 gün, 28/12/2007 tarihinde 1 gün, 15/08/2008 t.a. 0 gün ... sicil no lu işyerince olmak üzere toplam 620 gün hizmet bildiriminde bulunulduğu, .... sicil no lu işyerinin ..... ünvanlı olduğu, şirket müdürünün ... olduğu, davalı şirketin 01/10/1998 tarihinden itibaren ticaret odasında kaydının bulunduğu, davalı işverenlere ait işyerlerinin Kanun kapsamından çıkış tarihlerinin anlaşılmakla, bir kısım işyerinin Kanun kapsamına alınış tarihlerinin belirsiz olduğu, davacının 28/12/2007 tarihinde iş kazası geçirmiş olduğu, .... tarafından sunulan yazı cevabı ile, 22/09/2004 sözleşme tarihli olan ihalede 100 takvim gününde elektrik tesis yapım işinin davalı işyerince taahhüt edildiğinin belirtilmiş olduğu, muhtelif sicil no ile davalı işyerlerine ait bir kısım dönem bordrolarının getirtilmiş olduğu, yargılama esnasında alınan bilirkişi raporunun dosyaya sunulduğu, dinlenilen davacı ve davalı tanıklarının bordrolu çalışanlar olduğu anlaşılmaktadır.
Somut olayda, nizalı dönem içerisinde davacının iki ayrı davalı nezdinde fiilî çalışması olup hangi dönem içerisinde, hangi davalı şirket nezdinde çalışmasının olduğu belirlenememiştir. Kurulan hüküm bu hali ile infaza elverişli değildir. Hükmün infazında tereddüt oluşturacak şekilde, davacının tespitine karar verilen çalışmalarının başlangıç ve bitiş tarihlerinin infaza elverişli şekilde açıklanmaması bozma nedenidir.
Öte yandan davalı işyerleri arasında organik bağın bulunması birlikte sorumluluğu gerektirmez.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan .... ve ..."a iadesine, 25/05/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.