
Esas No: 2014/17037
Karar No: 2016/1963
Karar Tarihi: 22.02.2016
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2014/17037 Esas 2016/1963 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 11.04.2013 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 02.09.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, 117 parsel sayılı taşınmazın ortaklığının giderilmesi istemine ilişkindir.
Bir kısım davalılar davanın reddini, bir kısım davalılar ise taksim suretiyle ortaklığın giderilmesini ayrıca muhdesatın taraflarınca meydana getirildiğini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile 117 parsel sayılı taşınmazın genel açık artırma suretiyle satış yapılarak ortaklığının giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalılardan ... vekili temyiz edilmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) satış suretiyle giderilmesine ilişkin davalarda taşınmaz üzerinde bulunan bina, ağaç gibi bütünleyici parçanın (muhdesat) kime ait olduğu konusunda uyuşmazlık olup da bunlar üzerinde bazı paydaşların (ortaklar) hak iddia etmeleri ve öncelikle bu uyuşmazlığın giderilmesini istemeleri halinde HMK"nın 165. maddesi uyarınca uygun bir süre verilmelidir. Bu süre içinde görevli mahkemeye başvurulmadığı takdirde ilgili taraf bu husustaki iddiasından vazgeçmiş sayılarak esas dava hakkında karar verilir.
Somut olayda; davaya konu edilen ve satışına karar verilen 117 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatla ilgili olarak karar tarihinden sonra ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 16.04.2015 tarihli ve 2014/380 Esas sayılı dosyasında "06.03.2015 havale tarihli raporda A harfiyle gösterilen tek katlı betonarme konutun davacı ... tarafından meydana getirildiğinin tespitine" karar verilmiştir. Bu durumda mülkiyetin tespiti davasının davalı yararına sonuçlanması halinde bütünleyici parçanın aidiyeti belirlenmiş olacağından satış bedelinin yukarıdaki ilkeler doğrultusunda dağıtılması gerekecektir. Mahkemece muhdesatın aidiyetinin tespitine ilişkin bu davanın bekletici mesele yapılması ve satış bedelinin bu davanın sonucuna göre dağıtılması gerekirken, bu husus gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
Kabule göre de, taşınmazda müşterek mülkiyet ve elbirliği mülkiyeti söz konusu olduğundan taşınmazın satış bedelinin mirasçılık belgeleri ve tapu kaydındaki paylar oranında taraflara paylaştırılmasına karar verilmesi gerekirken bu hususun hüküm sonucunda belirtilmemesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine 22.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.