8. Hukuk Dairesi 2010/2794 E. , 2010/5373 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil
... ile ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair ...Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 16.05.2007 gün ve 67/138 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, davalılar adına tapuda kayıtlı bulunan 113 ada 7 ve 111 sayılı parsellerin tapu kayıtlarının iptaliyle ortak miras bırakan ... ve ...’un veraset belgelerindeki payları oranında tüm mirasçıları adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı ..., uyuşmazlık konusu taşınmazların ... ve ...’tan kalmadığını, babası Hasan Karabulut’tan kaldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Diğer davalılara yöntemine uygun bir biçimde dava dilekçesi tebliğ edilmesine karşın yargılama oturumlarına katılmamışlar, cevapta vermemişlerdir.
Mahkemece, uyuşmazlık konusu 113 ada 7 ve 111 sayılı parsellerin davacı tarafın iddia ettiği biçimde kök murisleri ...ve...’tan kaldığı kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik ve muristen intikal hukuki sebeplerine dayalı olarak TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14.maddesi gereğince açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş ise de; Dairenin 28.2.2006 günlü bozma ilamına uyulmasına karşın bozma gerekleri tam olarak yerine getirilememiştir. Bozma ilamına uyulduktan sonra taraf yararına usuli kazanılmış hak doğar. Bu nedenle bozma gereklerinin eksiksiz olarak yerine getirilmesi zorunludur. Dairenin bozma ilamından anlaşılacağı üzere; “…uyuşmazlık konusu parsellerin ortak miras bırakan Mehmet Karabulut ve Fatma Karabulut’tan kalıp kalmadığı, kalmış ise mirasçılar arasında yöntemine uygun bir biçimde paylaşımın yapılıp yapılmadığı… ve TMK.nun 701 ve 702. maddelerine atıfta bulunulmak suretiyle bozma sevk edilmiştir.” Bozma ilamı kapsamına, dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere göre davacı taraf taşınmazların Mehmet ve Fatma Karabulut’tan kaldığını, davalı ... vekili ise taşınmazların vekil edeninin babası Hasan Karabulut’tan geldiğini bildirmiştir. Bozma sonrası keşifte dinlenen yerel bilirkişi ile davalı tanıkları taşınmazların Hasan Karabulut’tan kaldığını, davacı tanıkları ise ortak miras bırakan Mehmet ve Fatma’dan intikal ettiğini açıklamışlardır. Mahkemece, HUMK.nun 265.maddesi gereğince taraf tanıklarının beyanları arasında oluşan çelişki üzerinde durulmadığı gibi HUMK.nun 259.maddesi gereğince gayrimenkule ilişkin uyuşmazlıklarda tanıklar keşifte dinlenir ilkeside gözardı edilmiştir. Mahkemece, sadece bir yerel bilirkişi ve bir tanık keşifte dinlenmiş, diğer tüm tanıkların ise yargılama oturumunda dinlendikleri saptanmıştır. Bu az önce açıklanan kanun maddelerine aykırılık oluşturur.
Şu halde mahkemece yapılacak iş; uyulan bozma ilamı çerçevesinde gerekli araştırma ve incelemenin yapılması, taraf tanıklarının HUMK.nun 258. maddesi gereğince davetiyeyle keşif yerine çağrılmaları, aynı kanunun 259. maddesi uyarınca keşifte dinlenmeleri, taraf tanıkları ve yerel bilirkişi yüzleştirilmek suretiyle HUMK.nun 265. maddesi gereğince beyanları arasındaki çelişkinin giderilmesi, taşınmazların hangi kişilerden kaldığının açık biçimde saptanmasına çalışılması, ondan sonra toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme sonucu karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır.
Davacı vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulüyle yerel mahkeme hükmünün açıklanan nedenlerle ve HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 15,60 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine 08.11.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.