17. Hukuk Dairesi 2015/15575 E. , 2018/7764 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı şirket tarafından sigortalı bulunan, davalı sürücü Veysel idaresindeki aracın, davacı yayaya çarparak yaralanmasına sebebiyet verdiğini, maddi ve manevi büyük kayba uğradığını belirterek fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 30.000,00 TL manevi tazminatın davalı ..."dan tahsilini, talep etmiştir.
07.04.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini toplam 107.715,00 TL"ye yükseltmiştir.
Davalılar davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, 107.715,00 TL maddi tazminatın davalı ... şirketi yönünden dava tarihinden ve poliçe limitleri ile sınırlı olmak üzere, diğer davalı yönünden kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilde tekerrüre yer vermeyecek şekilde müştereken ve müteselsilen tahsiline, 25.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ..."dan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Gerek öğretide ve gerekse uygulamada tazminat hesabında bir yıl 360 olarak kabul edilmekte bu hesaplama tarzı ayların fiili sayılarına göre değil, her ayın 30 gün olarak kabul edilmiş olması esasına dayanmaktadır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda aktif devre hesabında 365 gün üzerinden hesaplama yapılarak zarar belirlenmiş, mahkemece, tazminat hukuku ilkelerine, hesaplama yöntem ve tekniğine aykırı şekilde 365 gün esas alınarak yapılan hesaplama ile belirlenen zarar miktarı benimsenerek karar verilmiştir.
Bu durumda mahkemece bilirkişiden yukarıda işaret edilen hususa ilişkin olarak ek rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
3-Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli ve tarafların kusur durumu da gözönünde tutularak, (818 sayılı BK"nun 47. maddesi) 6098 sayılı B.K.’nun 56. maddesindeki özel haller dikkate alınarak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K"nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nasafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Makkemece davalının sosyal ve ekonomik durumu yönünden araştırma yapılmamıştır. Bu yönden araştırma da yapılmak suretiyle; Belirtilen hususlar dikkate alındığında, olay tarihi, olayın meydana geliş şekli, maluliyet durumu dikkate alındığında davacı için takdir olunan manevi tazminatın bir miktar fazla olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; (2) ve (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ..."a geri verilmesine 13/09/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.