Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/4282
Karar No: 2010/5509
Karar Tarihi: 11.11.2010

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/4282 Esas 2010/5509 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2010/4282 E.  ,  2010/5509 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil

    ... ile Hazine aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair Hüyük Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 19.11.2009 gün ve 98/328 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı, Hazine adına kadastro çalışmaları sırasında tesbit ve tescil edilen 263 ada 41 sayılı parselin babasından kaldığını, paylaşım yoluyla kendisine geçtiğini, aralıksız çekişmesiz malik sıfatıyla zilyet olduğunu belirterek tapu kaydının iptali ile adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı Hazine vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, davacının tapu iptali ve tescil isteği dışında zilyetliğin kendisine ait olduğunun tesbitini istemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik, muristen intikal ve paylaşım hukuksal sebeplerine dayalı olarak TMK. nun 713/1, 996 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesi gereğince açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır.
    Mahkemece, davacının mülkiyetin tesbitini istemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, mahkemenin bu görüşüne katılma olanağı bulunmamaktadır. Davacı başlangıçta dava dilekçesiyle tapu iptali ve tescil istediği doğrudur. Ne var ki, yapılan keşifte taşınmazın altında DSİ’ye ait kanalın geçtiği ve taşınmazın kamulaştırılmadığı belirlenmiştir. Dosya arasındaki bilgi ve belgelere göre, DSİ tarafından kanalın yapımına 1999 yılında başlanmış ve 2007 yılında bitirildiği anlaşılmıştır. Kural olarak kazanmayı sağlayan zilyetliğe dayalı olarak TMK. nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesine dayalı olarak açılan tescil, tapu iptali ve tescil davalarında; taşınmazın davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilir. Somut olayda 1999 – 2007 yılları arasında yapılan kanal nedeniyle her ne kadar taşınmaz kamulaştırılmamış olsa bile, kanal nedeniyle dava konusu yer kamu emlakine dönüşmüştür. Bu tür yerler hakkında artık tescile, tapu iptali ve tescile karar verilemez. Kazanma koşullarının oluşması halinde tapu iptali ve tescil ya da tescil yerine dava konusu yerin mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tesbitine karar verilir. Yüksek Yargıtay ve Daire uygulaması da bu yöndedir. Böyle durumlarda davacıya seçimlik hakkı biçiminde herhangi bir hak seçimi sorulamaz. Mahkemece, somut olguda olduğu gibi durumun tesbiti halinde kendiliğinden tescil veya tapu iptali ve tescil niteliğinde bulunan davaların, mülkiyetin tesbiti davasına dönüştüğü kabul edilmelidir. Somut olayda da, bu durum gerçekleşmiştir. Davacıya sorulacak veya sunulacak bir seçenekte yoktur. Dosya kapsamındaki tüm bilgi ve belgeler birlikte değerlendirildiğinde kazanma süresi ve koşullarının davacı yararına gerçekleştiği, DSİ tarafından kanalın yapımına başlandığı 1999 yılına kadar 20 yıllık kazanma süresinin çoktan dolduğu saptanmıştır.
    Saptanan bu somut ve hukuki olgular karşısında kanal nedeniyle taşınmaz kamu emlakine dönüştüğünden tapu iptali ve tescil yerine mülkiyetin davacıya ait olduğunun tesbitine karar verilmesi gerekirken, davacının sadece tapu iptali ve tescil istediği gerekçesiyle ve Yargıtay uygulamasına aykırı olarak davanın reddine karar verilmiş olması usul ve kanuna aykırıdır.
    Davacının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile usul ve kanuna aykırı olan yerel mahkeme hükmünün açıklanan nedenlerle ve HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 15,60 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine 11.11.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi