8. Hukuk Dairesi 2010/2183 E. , 2010/5514 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tescil
... ile Hazine ve ... aralarındaki tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Midyat Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 26.01.2010 gün ve 74/18 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı ile davalılardan Hazine vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı, miras yolu ile intikal ve eklemeli kazanmayı sağlayan zilyetlik nedenlerine dayanarak dava dilekçesinde mevkii ve sınırları yazılı bulunan taşınmazın adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalılardan Hazine vekili, dava konusu taşınmazın özel mülkiyete konu olamayacak ve zilyetlik yoluyla kazanılamayacak yerlerden olduğunu açıklayarak davanın reddini savunmuş; diğer davalı ... davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, fen bilirkişilerinin raporlarında (C) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümünün davacı adına kayıtlı bulunan 1247 no"lu parsel içerisinde kalması nedeniyle bu kısım yönünden davacının dava yoluyla korunmaya değer hukukî bir menfaatinin bulunmadığı, aynı raporda (A) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümünün dava dışı ...adına kayıtlı 1245 sayılı parsel içerisinde kaldığı, davacının bu kısma yönelik olarak dava açma imkânının olduğu, raporda (D) harfi ile gösterilen taşınmazın ise, Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu gerekçesi ile bu bölümlerle ilgili davanın reddine, raporda (B) harfi ile gösterilen 5708,97 m2 yüzölçümündeki taşınmazla ilgili olarak davacı yararına kazanma koşullarının gerçekleştiği gerekçesi ile bu bölümle ilgili davanın kabulüne ve taşınmazın davacı adına tapuya tesciline karar verilmesi üzerine; hükmün redde ilişkin bölümleri davacı, kabule ilişkin bölümü de temyize cevap süresi içerisinde davalılardan Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanaklarına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, tescil istemli olarak açılan davada yapılan keşif sonucunda Fen Bilirkişileri ...ve ...tarafından dosyaya sunulan 01.06.2009 tarihli rapora göre dava konusu olan ve (A) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümü dava dışı ...adına kayıtlı olduğuna, 30.06.2009 tarihli oturumda 1245 parsel içerisinde tespit gören taşınmazla ilgili olarak yapacağı bir şeyin bulunmadığını, 1245 parsel malikinin yetiştirdiği ağaçların hayrını görmeyeceğini söyleyen davacının bu taşınmazla ilgili yöntemine uygun olarak açtığı bir dava ve istek olmadığına, aynı raporda (C) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümünün davacı adına kayıtlı 1247 parsel içerisinde kalması nedeniyle davacının korunmaya değer hukukî bir yararının bulunmadığına, raporda (D) ile gösterilen taşınmazla ilgili olarak Ziraat Teknisyeni Bilirkişi Abdulgafur Akdoğan tarafından dosyaya sunulan 05.06.2009 tarihli raporda belirlenen niteliği itibariyle uzun yıllardan beri hiçbir şekilde tarımda kullanılmayan ve toprak profilinin yok denecek kadar az olması nedeniyle üzerinde tarla ziraatı yapılmasının mümkün olmadığı tespit edilmesine göre, belirtilen taşınmazlarla ilgili olarak davanın reddine karar verilmiş olmasında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden ve davacının temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunmadığından redde ilişkin hüküm bölümlerinin ONANMASINA,
Davalı Hazine vekilinin hükmün kabule ilişkin bölümüne yönelttiği temyiz itirazlarına gelince; dava dilekçesinde 30 yılı aşkın zilyetlik iddiası ile tescil isteminde bulunan davacı, yargılamanın 21.04.2009 tarihli ilk oturumunda dava konusu yerin kendisine babasından kaldığını söylemiş, taşınmaz başında 27.05.2009 tarihinde yapılan keşifte dinlenilen yerel bilirkişiler ile davacı tanıkları, taşınmazın davacıya atalarından kaldığını bildirmişler, ancak taksim hakkında herhangi bir açıklamada bulunmamışlardır. Keşif zaptının içeriğinden de taksim hususun bu kişilere sorulup sorulmadığı anlaşılamamıştır. Dosyada bulunan nüfus kaydından davacının babasının ve annesinin öldüğü, başka kardeşleri olduğu görülmüş ise de, kayıtların kapalı olması nedeniyle mirasçılık durumu tam olarak anlaşılamamıştır. Bu nedenle mahkemece yapılacak olan iş; davacıdan miras bırakanına ait mirasçılık belgesinin istenilmesi, davacı dışında başka mirasçıların bulunduğu ve miras bırakanın terekesinin elbirliği mülkiyet hükümlerine tabi olduğu belirlendiği takdirde, taşınmaz başında yapılacak keşifte yerel bilirkişi ve tanıklardan taksim yapılıp yapılmadığının sorulması, taksim yapıldığı ve bunun sonucunda taşınmazın davacıya kaldığının tespiti halinde gerekli yasal araştırmaların yapılması, taşınmazın tespit dışı bırakılma nedeni ile tapuda kayıtlı olup olmadığının belirlenmesi, özellikle Hazine vekilinin cevap dilekçesinde ileri sürdüğü gibi taşınmazın içerisinde korunması gerekli kültür ve tabiat varlıklarının bulunup bulunmadığının saptanması ve varılacak sonuca göre bir karar verilmesi, taksim yapılmadığının belirlenmesi halinde ise, dava konusu taşınmazın terekeye dahil bir mal olması, elbirliği mülkiyetinde TMK. nun 701 ve 702. maddeleri uyarınca ortakların belirlenmiş paylarının bulunmaması, her birinin hakkının ortaklığa giren malların tamamına yaygın olması ve topluluk devam ettiği sürece tasarrufî işlemlerde tüm ortakların oybirliğiyle karar vermeleri gereğinin sonucu olarak dava açmanın da tasarrufî bir işlem olması nedeniyle bir mirasçının elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi bir taşınmaz üzerinde tasarruf yetkisinin olmadığı gibi bir veya birkaç mirasçının terekeye dahil bir taşınmaz için üçüncü kişilere karşı dava açma sıfat ve yetkilerinin bulunmadığı gözönünde bulundurularak davanın reddi gerektiği düşünülmelidir.
Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan usul ve yasaya aykırı olan kabule ilişkin (B) ile ilgili hüküm bölümünün HUMK. nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 17,15 TL onama harcının peşin harçtan mahsubu ile artan 12,55 TL’nın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine 11.11.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.