8. Hukuk Dairesi 2016/1946 E. , 2019/2052 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Muhdesatın Tespiti
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacı vekili, dava konusu 137 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki karkas binanın müvekkili tarafından yapıldığını, inşasına 1993 yılında başlanan yapının 1995 yılında mevcut haline getirildiğini belirterek bahsi geçen muhdesatın vekil edenine ait olduğunun tespitine ve beyanlar hanesine tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... cevabında, dava konusu taşınmazın babasının sağlığında tüm aile fertleri için yaptırıldığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... cevabında, dava konusu evin babaları tarafından üç kardeş için yaptırıldığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; davanın kabulüne, “...Köyiçi mevkiinde kain 137 parsel sayılı taşınmazda dosyada mevcut fen bilirkişisi ..."in 13/04/2015 tarihli raporunda A harfi ile kırmızı taralı olarak gösterilen 84,20 m2"lik iki katlı betonarme inşaattan ibaret binanın davacı 1958 doğumlu ... oğlu ..."a aidiyetinin tespiti ile tapunun beyanlar hanesinde gösterilmesine,” karar verilmiştir. Hüküm, davalılardan ... tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Dava; muhdesat tespiti talebine ilişkindir.
Dava konusu ... İli Merkez ... Köyü, 138 parsel, 668 m2 miktarında, ev ve müştemilatı olarak tamamı muris ... Oğlu ... ... adına tapuda kayıtlı bulunmaktadır.
Mahkemece, “..mahallinde yapılan 06/04/2015 tarihli keşif ve keşifte dinlenen davacı tanıkları ..., ..., ... ile yargılamada dinlenen davacı tanıkları ... ve ..."ün yeminli beyanlarında, niza konusu ... Merkez ... Köyü Köyiçi mevkiinde kain 137 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki 84,20 m2"lik iki katlı betonarme tamamlanmamış inşaatın tahminen 15-20 yıl kadar önce yapılmaya başlandığı, bu tarihte muris ... ... ile davacı ..."in birlikte oturdukları, diğer mirasçılardan davalı ..."in bu tarihte askerde olduğu, Neziha"nın ise evli olup başka bir yerde ikamet ettiği, inşaatın yapıldığı tarihte davacı ..."in yaklaşık 35 yaşlarında olduğu, bağımsız olarak çalıştığı, çiftçilik yaptığı ve muhdesatın davacıya ait olduğu sabit görülmekle ...” gerekçeleriyle yazılı şekilde hüküm kurulmuştur.
Somut olayda, keşifte dinlenen tanık beyanları dikkate alındığında davacı tanığı ...; yaklaşık 15 yıl kadar önce bahse konu binanın yapımında iki kez beton getirdiğini, binanın beton işlerini yaptığını, tüm gidiş ve gelişlerinde kendileri ile ...’ın görüştüğünü, masrafları ve bedelini de davacının ödediğini, davalıları ve ... ...’ı hiç görmediğini, ... Bey’in bu binanın kendisine ait olduğunu söylediğini ifade etmiştir. Davacı tanığı ...; 1992-1993 yıllarında davacıya olan borcuna karşılık inşaata kum taşıdığını ve bu şekilde borcunu ödediğini, binanın kime ait olduğunu veya kim tarafından yaptırıldığını bilmediğini, sadece kahvede oturduklarında ya da konuştuklarında ...’in bu evi kendisi için yaptırdığını söylediğini, o kadar detaylı konuşmadıklarını, o zamanlar davacının eski evde babası ile oturduğunu, çiftçilik yaptıklarını, gelirlerinin ortak olup olmadığını bilmediğini ve davalıların katkılarının olup olmadığını da bilmediğini belirtmiştir. Diğer davacı tanığı ...; 1994 senesinde köye yerleştiğini, geldiğinde binanın şu andaki hali gibi karkas şeklinde olduğunu, binanın kim tarafından yapıldığını veya kime ait olduğunu bilmediğini söylemiştir. Davalı tanığı ...; muris ..."ın amcası olduğunu, davacı ile murisin aynı evde yaşadığını, bildiği kadarıyla gelirlerinin ortak olduğunu, 1993 senesinde binanın yapımına amcası ile davacının başladığını, davalıları binanın yapımı aşamasında çalışırken görmediğini, binanın kim için yapıldığını veya kime ait olduğunu tam olarak bilmediğini, kardeşlerin aralarında herhangi bir anlaşma yapıp yapmadıklarını, muris ...’ın bu konuda herhangi bir mülkiyet paylaşımı yapıp yapmadığını veya davalıların bu binanın yapımı için herhangi bir bedel ödeyip ödemediklerini, katkılarının olup olmadığını da bilmediğini ifade etmiştir. Davalı tanığı ...; tarafların dayısı olduğunu, 1992 ya da 1993 senesinde inşaata başlandığını, yeri ... ...’a ait olarak bildiğini, o zamanlarda ...’in babası ... ile birlikte yaşadığını, gelirlerinin ortak olduğunu, binanın yapımı sırasında inşaata gelip gittiğini, ... ...’ın binaya başladıklarını ve ev yaptıklarını söylediğini ancak binanın ... için ya da kendisi için yapılıp yapılmadığı yönünde bir söylemi duymadığını, o dönemde ...’te de ev yaptırdıklarını duyduğunu, hatta kendisinin tarafların annesi olan kızkardeşine miras hissesine karşılık bir miktar para ödediğini ancak bu paranın inşaat için kullanıp kullanmadığını bilemeyeceğini söylemiştir. Diğer davalı tanığı ... ise; binanın yapımı ile kime ait olduğunu bilmediği şeklinde beyanda bulunmuştur. Son olarak duruşmada dinlenen davacı tanığı ... “ .... tarafların babası muris ... ..."ın sağlığında davaya konu edilen iki katlı betonarme yapı yapıldı, ... babası ... ile birlikte oturuyordu, ben bu yeri davacı tarafından mı yoksa muris tarafından mı yaptırıldığını bilmiyorum, ..."le babasının gelirlerinin ortak mı olup olmadığını bilmiyorum, neden yarım bırakıldığını bilmiyorum, evin yapıldığı tarihi tam olarak hatırlamıyorum ancak bu dönemde davalı ... askerde idi, diğer davacı ... da evli olup köy dışında ikamet etmekte idi” demiştir.
Görüldüğü üzere gerek tanık beyanları gerekse tüm dosya kapsam dikkate alındığında, binanın yapımına davacı ile muris ... ..."ın birlikte yaşadıkları dönemde (murisin sağlığında) başlanıldığı sabit olup muhdesatın tamamının (tek başına) davacı tarafından yapıldığı tereddüte mahal bırakılmayacak şekilde ispatlanmış değildir. Bu durumda Mahkemece ispatlanamayan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiştir
SONUÇ: Davalı ...’ın temyiz itirazı yukarıda açıklanan nedenle yerinde olduğundan kabulüyle, hükmün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"un 440/1 maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 27/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.