11. Hukuk Dairesi 2016/3491 E. , 2017/2134 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ...(Kapatılan) 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 20/02/2014 gün ve 2012/1-2014/33 sayılı kararı onayan Daire’nin 10.11.2015 gün ve 2015/5955 - 2015/11795 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı vekili, davalılar tarafından parasını istediği her an geri çekebileceği, karşılığında yüksek oranlarda faiz verileceği garantisi ile müvekkilinden 22.000 DM tahsil edildiğini, müvekkilinin parasını geri almak istediğinde davalılar tarafından ödeme yapılmadığını, davalı şirketin mevduat toplama faaliyetlerinin Bankalar Kanununa, ... ve BK maddelerine aykırı olması nedeniyle müvekkilinden tahsil edilen paranın sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre geri ödenmesi gerektiğini ileri sürerek, ortak olunmadığının tespitini, kurulan ilişkinin hükümsüzlüğünü ve 28.500 DM karşılığı 30.246,70 TL"nin temerrüt faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekilleri, ayrı ayrı davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davanın reddine dair verilen kararın davacı vekilince temyizi üzerine karar Dairemizce onanmıştır.
Davacı vekili, bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
1- Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair karar düzeltme istemlerinin reddi gerekmiştir.
2- Dava, geçerli şekilde ortaklık ilişkisinin kurulmadığının tespiti ve bu amaçla verilen paranın tahsili istemine ilişkindir. Davacı vekili, iddianın ispatı zımnında davalı şirketin önceki unvan ve logosunu taşıyan 2 ayrı makbuza dayanmıştır. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının dayandığı 29.05.1999 tarihli makbuz ile ilgili olarak, raporun delillerin listelendiği kısımda bu makbuza yer verildiği ve anılan makbuzla ilgili olarak “tahsil eden .... ...(soyismi makbuzdan anlaşılmıyor)” şeklinde görüş bildirildikten sonra bu belge ile ilgili olarak raporun daha sonraki bölümlerinde herhangi bir değerlendirme yapılmamıştır. Söz konusu makbuz altında “tahsil eden .... ...”adı olduğu “..."den sonraki kısmın okunmadığı” görülmektedir. Bu durumda mahkemece bu makbuz altında adı geçen kişinin şirketin para toplamak için görevlendirdiği kişiler arasında olup olmadığı hususlarında bir değerlendirme yapılmaksızın sadece belge altındaki kişinin soyadının okunaksız olduğu gerekçesiyle değerlendirme dışı bırakılıp eksik inceleme sonucu yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmediğinden davacı vekilinin bu yöne ilişkin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 10.11.2015 tarih 2015/5955 E. 2015/11795 K. sayılı onama ilamının kaldırılarak, mahkemece verilen kararın açıklanan bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair karar düzeltme isteminin HUMK 442.maddesi gereğince REDDİNE; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 10.11.2015 tarih 2015/5955 E. 2015/11795 K. sayılı ilamının kaldırılarak mahkemece verilen kararın yukarıda açıklanan nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin, temyiz ilam ve karar düzeltme harçlarının isteği halinde karar düzeltme isteyene iadesine, 13/04/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.