
Esas No: 2014/17491
Karar No: 2016/2333
Karar Tarihi: 26.02.2016
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2014/17491 Esas 2016/2333 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 21.05.2014 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 27.10.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ..., ..., ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, alacaklı tarafından İİK 121. maddesi gereğince alınan yetkiye dayanılarak açılan ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkilinin davalı ..."ndan alacaklı olduğunu, dava konusu 144 ada 12 parsel ve 199 ada 105 parsel sayılı taşınmazlarda borçlunun murisinden intikal eden paya haciz konulduğunu ve icra mahkemesince alacaklıya yetki verildiğini belirterek dava konusu taşınmazın satış suretiyle ortaklığının giderilmesini istemiştir.
Davalılar, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, dava konusu taşınmazların ortaklığının satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalılar ..., ..., ... temyiz etmiştir.
Borçlunun elbirliği halinde ortak olduğu taşınmazlarda borçlu ortağın alacaklısı İcra Hakimliğinden İcra İflas Kanununun 121. maddesine göre alacağı yetki belgesine dayanarak borçlunun ortağı olduğu taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası açabilir. Bunun için icra hakiminden yetki belgesi alınması zorunludur. İcra hakiminden yetki belgesi almadan doğrudan doğruya veya yetkisi olmayan icra müdürünün verdiği yetki belgesine dayanılarak dava açılması halinde dava hemen reddedilmeyip davacı tarafa icra hakiminden yetki belgesi almak üzere süre verilmelidir.
İcra mahkemesinden alınan yetkiye dayalı olarak açılan davalarda kural olarak borçlu ortağın mülkiyet hakkının elbirliği mülkiyetine konu olması gerekir.
Borçlu ortağın alacaklısı tarafından açılan davalarda birden fazla taşınmaz dava konusu edilmiş ise icra takibine konu borç miktarına göre dava tarihi itibariyle taşınmazlardan borçlu ortağın payına düşecek değerin tespit edilerek borca yetecek kadar (sayıda) taşınmazın ortaklığının giderilmesine karar verilmesi, fazlaya ilişkin istemin reddi gerekir.
Bu şekilde açılacak davalarda borçlu ortak (paydaş) dahil tüm ortakların (paydaşların) davaya dahil edilmeleri zorunludur.
Borçlu ortağın alacaklısı tarafından açılan davada birden fazla taşınmaz dava konusu edilmiş ise icra takibine konu borç miktarına göre dava tarihi itibariyle taşınmazlardan borçlu ortağın payına düşecek değerin tespit edilerek borca yetecek miktarda taşınmazın ortaklığının giderilmesine karar verilmesi, fazlaya ilişkin istemin reddedilmesi gerekir.
Somut olayda, borçlu ortak ..."nun 23.10.2014 tarihi itibariyle borcu 22.572,69 TL olarak belirlendiği halde mahkemece yerinde yapılan keşif sonucu tespit edilen ve borçlu ortağın payına isabet eden dava konusu taşınmazların değerleri toplamı 53.119,17 TL dir. Mahkemece, borca yetecek 119 ada 105 parsel sayılı taşınmazın satışına karar verilmesi gerekirken bu husus üzerinde durulmadan yazılı şekilde her iki adet taşınmazın da satışına karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.02.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.