8. Hukuk Dairesi 2010/2521 E. , 2010/5593 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil
... ile ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair Akdağmadeni Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 26.01.1010 gün ve 451/20 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, dava konusu 115 ada 62 ve 63 sayılı parsellerin esasen ortak miras bırakan davacı ile davalının eşinin babasından kalan yerler olduğunu, ölümünden sonra yapılan taksim sonucu 115 ada 62 sayılı parselin davacıya aynı ada 63 sayılı parselin ise davalının eşi Necati’ye düştüğünü, kadastro çalışmaları sırasında 63 sayılı parselin Necati’nin eşi davalı ..., 62 sayılı parselin 2/3 payının vekil edeni, 1/3 payının ise davalı ... adına tesbit ve tescil edildiğini, kadastro tutanaklarının kesinleştiğini, tapu kayıtlarının oluştuğunu, esasen 62 sayılı parselde Fatma’nın herhangi bir payının bulunmadığını belirterek 115 ada 62 sayılı parselde Fatma adına kayıtlı bulunan 1/3 payın iptali ile vekil edeni adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı ..., 3.2.2009 tarihli yargılama oturumunda 62 sayılı parselde bulunan payı 15.2.207 tarihli “gayrimenkul Bağış Senedidir” başlığını taşıyan senetle eşi ...’den satın aldığını, ayrıca tapu kayıtlarının bulunduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuş ve 25.4.1932 tarih, 21 sıra nolu tapu kaydı ile 30.1.1981 tarih, 34 ve 4.10.2010 tarih 21 sıra numaralı tapu kayıtlarını sunmuştur.
Mahkemece, yapılan paylaşım sonucu 115 ada 62 sayılı parselin tamamının davacıya düştüğü gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesi üzerine hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik., muristen intikal ve paylaşım hukuksal sebeplerine dayalı olarak TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14.maddesi gereğince açılan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Uyuşmazlık konusu 115 ada 62 ve 63 sayılı parsellerin davacı ile davalının kocası Necati’nin babasından kaldığı ve ölümünden sonra iki kardeş arasında yapılan paylaşım sonucu 62 sayılı parselin davacıya, 63 nolu parselin ise davalının eşine düştüğü ve 2007 yılında ...tarafından babasından gelen miras paylarını davalı eşine bağışladığı ileri sürülmüştür. Her iki parselin kadastro tesbiti 2008 yılında yapılmış olup 27.6.2008 tarihinde tutanakların kesinleşmesi ile her iki parselin tapu kayıtlarının oluştuğu saptanmıştır. Taşınmazın ortak miras bırakandan kaldığı ve ölümünden sonra sadece Necati ile kardeşi Alaattin arasında paylaşım yapıldığı iddia edilmiştir. Ne var ki, başkaca mirasçının olup olmadığı, var ise yapılan paylaşıma katılıp katılmadıkları dosya kapsamından anlaşılamamaktadır. Bu bakımdan ortak miras bırakan ...’ün veraset belgesinin alınması için davacı tarafa süre ve imkan tanınması, veraset belgesi sunulduğunda yeniden yapılacak keşifte davalı tarafın dayandığı tapu kayıtları ile harici satış senedinin teknik, yerel bilirkişi ve tanıklar aracılığıyla zemine uygulanması, sözü edilen belgelerin 62 sayılı parsele uyup uymadığının saptanması, aynı zamanda anılan belgelerin kadastro sırasında herhangi bir parsele revizyon görüp görmediklerinin (tapu kayıtları ve harici satış senedi fotokopileri eklenmek suretiyle) Kadastro Müdürlüğünden sorulması, yerel bilirkişi ve tanıkların HUMK.nun 258 ve 259.maddeleri gereğince keşifte dinlenilmelerinin sağlanması, muris Mustafa’nın ölümünden sonra terekesinin tamamının veya bir kısmının taksim edilip edilmediği, taksimin kimler arasında yapıldığı ve tüm mirasçıların yapılan taksime katılıp katılmadıkları hususlarının yerel bilirkişi ve tanıklardan sorularak açıklığa kavuşturulması, taksimin yapılmadığının anlaşılması halinde elbirliği mülkiyetine ilişkin hükümlerin gözönünde tutulması, ondan sonra toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme sonucu hüküm kurulması doğru değildir. Yöntemine uygun bir taksimden sözedilebilmesi için murisin tüm mirasçılarının yapılan taksime katılmaları zorunludur.
Davalı ..."ün temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulüyle yerel mahkeme hükmünün açıklanan nedenlerle HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 100,90 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine 23.11.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.