
Esas No: 2017/4588
Karar No: 2017/7370
Karar Tarihi: 02.11.2017
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2017/4588 Esas 2017/7370 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KULLANIM KADASTROSU
KANUN YOLU : TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan 639 parsel sayılı 20.750,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden iken 1948 yılında ... tarafından para ve emek sarf etmek suretiyle tarla haline getirildiği ancak bu gibi yerlerin zilyetlikle kazanımının mümkün bulunmadığı belirtilmek suretiyle kadastro tutanağının beyanlar hanesinde taşınmazın ... oğlu ..."in zilyetliğinde bulunduğu şerhi yazılarak tarla vasfıyla Hazine adına tespit edilmiş, tespite ... ve arkadaşlarının itirazı üzerine ... Kadastro Mahkemesi"nin 16.08.1988 tarih 1983/232 Esas, 1988/239 Karar sayılı ilamı ile davanın reddine ve taşınmazın orman vasfı ile tapu kütüğüne olduğu gibi aktarılmasına karar verilmiş, anılan karar 06.07.1992 tarihinde kesinleşerek taşınmaz orman vasfıyla Hazine adına tescil edilmiştir. Bilahare 31.12.2010 tarihinde Kadastro Müdürlüğü tarafından miktar düzeltmesi yapılarak taşınmazın yüzölçümü 17.487,54 metrekare olarak düzeltilmiş, 17.01.2011 tarihinde taşınmazın beyanlar hanesine 16.921,38 metrekare kısmının 6831 sayılı Kanun"un 2/B maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan alan içerisinde kaldığı şerhi konulmuş, 18.07.2011 tarihinde de yenileme kadastrosu nedeniyle parsel numarası 117 ada 5 parsel olarak değiştirilmiştir. Davacılar ... ve müşterekleri, taşınmazın kendi fiili kullanımlarında bulunduğunu ileri sürerek dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, 117 ada 5 parsel sayılı taşınmazın beyanlar hanesine fen bilirkişisi ... tarafından düzenlenen 09.11.2015 tarihli rapora ekli 1 numaralı krokide (A) harfi ile gösterilen 1.993,66 metrekare ve (D) harfi ile gösterilen 2.145,72 metrekare yüzölçümündeki kısımların davacı ..."in, (B) harfi ile gösterilen 3.456,37 metrekare yüzölçümündeki kısmın davacı ..."in, (C) harfi ile gösterilen 3.816,81 metrekare yüzölçümündeki kısmın davacı ..."in, (E) harfi ile gösterilen 5.186,35 metrekare yüzölçümündeki kısmın ise davacı ..."in kullanımında bulunduğu şerhinin yazılmasına karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından vekalet ücretine yönelik olarak, davalı Hazine vekili tarafından ise esasa yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli 117 ada 5 parsel sayılı taşınmazın teknik bilirkişi raporunda (A), (B), (C), (D) ve (E) harfi ile gösterilen bölümlerinin davacıların fiili kullanımında bulunduğu kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de; varılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Şöyle ki; her ne kadar çekişmeli taşınmazın beyanlar hanesine 16.921,38 metrekare kısmının 6831 sayılı Kanun"un 2/B maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan alan içerisinde kaldığına yönelik şerh konulmuş ise de; dosya kapsamından sözü edilen taşınmazın 5831 sayılı Yasa"nın 8. maddesi ile 3402 sayılı Yasa"ya eklenen Ek-4. maddesi kapsamında 2/B alanlarında yapılan kullanım veya güncelleme kadastrosuna tabi tutulmadığı anlaşılmaktadır. Bu tür bir çalışma yapılmadan 2/B alanlarında zilyetlik şerhi verilmesi mümkün değildir. Hal böyle olunca; mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacılara iadesine, 02.11.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.