MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : 1)TCK" nın 204/1, 62, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
2)TCK" nın 158/1-h, 62, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet

Tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanığın mahkumiyetlerine ilişkin hükümler O yer Cumhuriyet Savcısı ve sanık müdafi tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanık ve temyiz dışı sanıklar... ve ..."ın ortak olduğu ...San ve Tic Ltd Şti"nin aldıkları malzemeler karşılığı katılanın müdürü olduğu ... Kimya Ltd. Şti"ye 3 tane verdikleri, 30/11/2010 vadeli bononun ödenmemesi ve sanık ve temyiz dışı sanıklar aleyhine yapılan icra takibi sonucu ihtiyati haciz için iş yerlerine gidildiğinde şirketin iş yerini terk edip tüm malzemeleri götürdüğünün ve katılanın şirketinin sattığı boyaların ... adlı iş yerine satıldığının tespit edildiği, bu şekilde şirket müdürü olan sanığın 09/08/2010 tarihinde şirket hissesini devretmesine rağmen şirkette faaliyetlerine devam ettiği, katılanın şirketinden malzeme alıp ödememek düşüncesiyle borca karşılık düzenlenen bonolara yetkisiz kişiye imza attırdığı, yapılan icra takibinde imzaya itiraz ettiği, alınan malzemeleri kaçırarak 3. şahsa satmak suretiyle üzerine atılı tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediği iddia edilen olayda;
1)Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde;
Temyiz dışı sanık ..."ın katılanın yetkilisi olduğu şirketle alışverişleri olduğunu, bu şirketten mal aldıklarını, ödemelerin senet ya da çekle yapıldığını, tanık..."in sanığın şirketine imalatını yaptıkları mallar satışı karşılığında 3 parça senet aldığını, tanık ..."in firmadan aldıkları mal karşılığı söz konusu bonoları verdiklerini, katılanın da borçlu firmanın aldığı mallar karşılığı bonoları verdiklerini beyan ettiğinden, sanığın üzerine atılı suçu işlediğine yönelik mahkemece verilen mahkumiyet hükmü ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmemiş, tebliğnamedeki önceden doğan borç nedeniyle beraat isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, O yer Cumhuriyet Savcısı ve sanık müdafiinin verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna yönelik temyiz itirazının reddiyle hükmün ONANMASINA,
2)Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde;
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulunun 14.12.1992 tarihli ve 1/5 ve Ceza Genel Kurulu"nun 24.03.1998 tarihli ve 51/106 sayılı kararlarında açıklandığı üzere; kambiyo senetlerinde yapılan sahteciliğin resmi belgede yapılmış sayılabilmesi için, ilgili kambiyo senedinin Türk Ticaret Kanunu’nda öngörülen bütün unsurları taşıması gerekir. Aksi takdirde yasal unsurları taşımayan bir kambiyo senedinde sahtecilik yapılması halinde fiil, özel belgede sahtecilik suçunu oluşturacaktır. Suça konu bonoların keşide tarihlerinin vade tarihlerinden sonra olduğunun anlaşılması nedeniyle, eylemin özel belgede sahtecilik suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülerek, sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, O yer Cumhuriyet Savcısı ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 16/07/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.