Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/27725
Karar No: 2011/23273

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2011/27725 Esas 2011/23273 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


İcra mahkemesine başvuran borçlu, meskeniyet nedeniyle haczin kaldırılması talebinde bulunmuştur. Ancak, kıymet takdiri tebliğ işlemi usulsüz olduğu için, meskeniyet şikayetine konu taşınmazın keşif tarihi itibariyle değeri ile borçlunun haline münasip ev alabileceği bedel tespit edilmelidir. Borçlunun karar düzeltme istemi kabul edilerek, mahkeme kararı İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca bozulmuştur.
İİK.82/12., İİK.16/1., 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 25/a ve 32. maddeleri açıklayıcı olmuştur.
12. Hukuk Dairesi         2011/27725 E.  ,  2011/23273 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Ankara 11. İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 26/10/2010
    NUMARASI : 2009/1574-2010/1347

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının bozulmasını mutazammın 27.06.2011 tarih, 32434/13240 sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
    Borçlunun icra mahkemesine başvurusu İİK.nun 82/12.maddesine dayalı meskeniyet nedeniyle haczin kaldırılması talebine ilişkindir. İİK.nun 82/12. maddesine dayalı haczedilmezlik şikayeti, İİK. nun 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tabidir. Şikayete konu edilen taşınmaza ilişkin kıymet takdiri raporunun, borçlu K. M.. A.."a 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 25/a maddesine göre 17.08.2009 tarihinde tebliğ edildiği, adı geçen borçlunun vekilinin ise 26.10.2009 tarihinde tebliğ işleminin usulsüz olduğu, 19.10.2009 tarihinde haczi öğrendiklerini ileri sürerek icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmıştır.
    7201 Sayılı Tebligat Kanunu"nun 25/a maddesinde; "Yabancı ülkede kendisine tebliğ yapılacak kimse Türk vatandaşı olduğu takdirde tebliğ o yerdeki Türkiye Büyükelçiliği veya Konsolosluğu aracılığıyla da yapılabilir. Bu halde bildirimi Türkiye Büyükelçiliği veya Konsolosluğu veya bunların görevlendireceği bir memur yapar. Tebliğin konusu ile hangi merci tarafından çıkarıldığı bilgilerinin yer aldığı ve otuz gün içinde başvurulmadığı takdirde tebliğin yapılmış sayılacağı ihtarını içeren bildirim, muhataba o ülkenin mevzuatının izin verdiği yöntemle gönderilir. Bildirimin o ülkenin mevzuatına göre muhataba tebliğ edildiği belgelendirildiğinde, tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde Türkiye Büyükelçiliği veya Konsolosluğuna başvurulmadığı takdirde tebligat otuzuncu günün bitiminde yapılmış sayılır" düzenlemesi yer almaktadır. Bu maddeye göre tebliğ işleminin geçerli olabilmesi için tebliğ evrakında "Tebliğin konusu ile hangi merci tarafından çıkarıldığı bilgilerinin yer alması ve otuz gün içinde başvurulmadığı takdirde tebliğin yapılmış sayılacağı ihtarını içeren bildirimin" bulunması zorunludur. Somut olayda, anılan madde uyarınca borçluya çıkarılan tebligat evrakının Türkçe tercümesinin incelenmesinde, yukarıda belirtilen açıklama ve ihtaratın bulunmadığı anlaşıldığından borçluya kıymet takdiri tebliğ işlemi usulsüzdür. 7201 Sayılı Kanunun 32. maddesi gereğince tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Borçlunun bildirdiği öğrenme tarihi esas olup, bu tarihin aksi karşı tarafça ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Hukuk Genel Kurulunun 12.02.1969 tarih ve 1967/172-107 sayılı kararında da benimsendiği üzere beyan edilen öğrenme tarihinin aksi tanık beyanıyla ispat edilemez. Borçlunun öğrenme tarihi olarak bildirdiği tarihten daha önce haczi öğrendiği iddia ve ispat edilmediğinden tebliğ tarihinin 19.10.2009 olarak kabulü gerekir. Bu durumda borçlunun 26.10.2009 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvuru İİK. nun 16/1.maddesinde öngörülen yasal 7 günlük sürededir. Ne var ki İİK.nun 82/12.maddesinde borçlunun haline münasip evininin haczolunamayacağı belirlendikten sonra aynı maddede ancak evin kıymeti fazla ise bedelinden haline münasip bir yer alabilecek miktarı borçluya bırakılmak üzere haczedilerek satılır" hükmüne yer verilmiştir. Mahkemece mahallinde keşif yapılarak meskeniyet şikayetine konu taşınmazın keşif tarihi itibariyle değeri ile borçlunun haline münasip ev alabileceği bedel tespit edildikten sonra, tesbit edilen bu miktar mahcuzun değerinden az ise mahcuzun satılarak borçlunun haline münasip ev alması için gerekli bedelin kendisine, artanın alacaklıya ödenmesine, satışın borçlunun haline münasip ev alabileceği miktardan az olmamak üzere yapılmasına karar verilmesi gerekir.
    Somut olayda meskeniyet şikayetine konu taşınmazın borçluya ait 1/2 hissesinin değeri 75.000,00-TL., borçlunun haline uygun evi alabileceği miktar ise 70.000,00 - 80.000,00 TL. olarak belirlenmiş olup, bu şekilde sonuca gidilmesi mümkün değildir. Mahkemece borçlunun haline uygun evi alabileceği miktar kesin ve tek bir rakam olarak belirlendikten sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
    Bu nedenle Dairemizin istemin süre aşımı nedeniyle reddi gerektiğine ilişkin bozma gerekçesi yerinde olmadığından borçlunun karar düzeltme isteminin kabulü ile mahkeme kararının açıklanan nedenle bozulması gerekmiştir. 
    SONUÇ :Borçlunun karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 27.06.2011 tarih ve 2010/32434 esas - 2011/13240 karar sayılı bozma ilamının kaldırılmasına,  mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 21/11/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.
           



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi