Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/6011
Karar No: 2021/2137
Karar Tarihi: 15.03.2021

Silahlı terör örgütü kurma veya yönetme - Silahlı terör örgütüne üye olma - silahlı terör örgütüne yardım etme - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/6011 Esas 2021/2137 Karar Sayılı İlamı

16. Ceza Dairesi         2019/6011 E.  ,  2021/2137 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi

    Suç : Silahlı terör örgütü kurma veya yönetme, Silahlı terör örgütüne üye olma, silahlı terör örgütüne yardım etme

    Hüküm : 1-Sanık ... hakkında hakkında TCK"nın 314/1
    ve 3713 sayılı Kanunun 3, 5/1 maddesi ile TCK"nın
    53/1-3, 58/9 ve 63 maddeleri uyarınca verilen
    mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun
    esastan reddi,
    2-Sanık ... hakkında hakkında TCK"nın
    314/1 ve 3713 sayılı Kanunun 3, 5/1 maddesi ile
    TCK"nın 62, 53/1-3, 58/9 ve 63 maddeleri uyarınca
    verilen mahkumiyet kararına ilişkin istinaf
    başvurusunun esastan reddi,
    3-Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ...,
    ..., ..., ...,
    ..., ..., ...,
    ..., ..., ..., ... ve ... hakkında ayrı ayrı
    TCK"nın 314/2 ve 3713 sayılı Kanunun 3, 5/1 maddesi
    ile TCK"nın 62, 53/1-3, 58/9 ve 63 maddeleri uyarınca
    verilen mahkumiyet kararlarına ilişkin istinaf
    başvurularının esastan reddi,
    4-Sanık ... hakında TCK"nın 314/2 ve 3713
    sayılı Kanunun 3, 5/1 maddesi ile TCK"nın 53/1-3,
    58/9 ve 63 maddeleri uyarınca verilen mahkumiyet
    kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi,
    5-Sanıklar ..., ..., S... ve ... hakkında ayrı ayrı
    TCK"nın 314/2 ve 3713 sayılı Kanunun 3, 5/1 maddesi
    ile TCK"nın 221/4-2. cümle, 221/5, 62, 53/1-3, 58/9 ve
    63 maddeleri uyarınca verilen mahkumiyet kararlarına
    ilişkin istinaf başvurularının düzeltilerek esastan reddi,
    6-Sanık ... hakkında TCK’nın 314/3 ve
    220/7 maddeleri yollamasıyla, 314/2, 220/7, 314/2 ve
    3713 sayılı Kanunun 3, 5/1 maddesi ile TCK"nın 62,
    53/1-3 ve 63 maddeleri uyarınca verilen mahkumiyet
    kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi,
    7-Sanıklar ..., ..., ...., ..., ...
    ve ... hakkında ayrı ayrı TCK"nın 314/2 ve
    3713 sayılı Kanunun 3, 5/1 maddesi ile TCK"nın
    221/4-2. cümle, 221/5, 62, 53/1-3, 58/9 ve 63
    maddeleri uyarınca verilen mahkumiyet kararlarına
    ilişkin istinaf başvurularının esastan reddi,
    8-Sanık ... hakkında CMK’nın 223/2-e
    maddesi uyarınca verilen beraat kararına karşı istinaf
    başvurusunun esastan reddi

    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    I-Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... müdafileri ile sanıklar ... ve ...’nun duruşmalı inceleme istemlerinin hükmolunan cezanın süresine göre şartları bulunmadığından, sanıklar ... ve ... müdafilerinin duruşmalı inceleme istemlerinin İlk Derece ve Bölge Adliye Mahkemesinde, silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkesi doğrultusunda, savunmaya yeterli imkanın sağlanması ve bu hakkın etkin şekilde kullandırılmış olması, temyiz denetiminde sınırsız şekilde yazılı savunma imkanının kullanılabilme olanağının bulunması karşısında savunma hakkının kısıtlanması söz konusu olmadığından takdiren, 01.02.2018 tarihli ve 7079 sayılı Kanunun 94. maddesi ile değişik CMK’nın 299/1. maddesi uyarınca REDDİNE,
    II-a-Sanıklar ... ve ...’e yüklenen silahlı terör örgütüne

    üye olma suçunun niteliği ve müsadereye ilişkin tesis edilmiş bir hükmün de bulunmadığı gözetilerek suçtan doğrudan doğruya zarar görmeyen ve bu nedenle de davaya katılma ve temyiz hakkı bulunmayan ... İnşaat Gıda Tekstil Turizm Hay. San. ve Tic. AŞ vekilinin temyiz talebinin 5271 sayılı CMK"nın 298. maddesi uyarınca REDDİNE,
    b-Sanıklar ... ve ... müdafiinin temyiz isteminin reddine dair ek karara yönelik temyiz talepleri yönünden;
    Sanık ... hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan 5 yıl 1 ay 25 gün hapis cezasının Bölge Adliye Mahkemesince 3 yıl 5 ay 7 gün hapis cezası olarak düzeltilerek istinaf başvurusunun reddine ilişkin kararının CMK’nın 286/1 maddesi uyarınca temyizi kabil kararlardan olduğunun ancak sanık ya da müdafii tarafından iş bu karara karşı süresinde temyiz başvurusunun yapılmadığının anlaşılmasına göre sanık ... yönünden 7188 sayılı Kanunun 29. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nın 286. maddesine eklenen üçüncü fıkradaki düzenlemenin sanığa ayrıca temyiz hakkı vermeyeceği belirlenerek incelemede;
    05.02.2019 tarihinde usulüne uygun şekilde tebliğ olunan Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi kararını 10.04.2019 tarihli dilekçeleri ile temyiz eden sanıklar müdafiinin temyiz isteminin 5271 sayılı CMK"nın 298. maddesinde öngörülen süreden sonra olması nedeniyle temyiz talebinin reddine ilişkin ek karar usul ve kanuna uygun bulunduğundan Erzurum Bölge Adliye Mahkemesinin 11.04.2019 tarih ve 2018/928 E, 2018/1386 K sayılı ek kararının ONANMASINA,
    III-Bölge Adliye Mahkemesince sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... yönünden kesin olarak verilen hükümlerle ilgili olarak 24.10.2019 tarihinde Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanunun 29. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nın 286. maddesine eklenen üçüncü fıkradaki düzenleme gereğince temyiz yolunun açılması üzerine anılan Kanunun eklenen geçici 5. maddesinin 1/f bendinde belirtilen süre içinde, diğer sanıklar yönünden ise olağan süresinde temyiz edilmekle; temyiz taleplerinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    A-Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... yönünden:
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler, tanık beyanları ve gerekçe içeriğine göre, sanıklar ..., ..., ...’ın çocuğunu örgüte müzahir okula göndermesinin ve sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ...’ın örgütle iltisaklı Zaman gazetesine abone olmasının müsnet suç bakımından delil ya da örgütsel faaliyet olarak değerlendirilemeyeceği belirlenerek yapılan incelemede;

    Tüm dosya kapsamı gözetilerek diğer delillerin atılı suçun sübutu için yeterli olduğu görülmekle, sanık ...’in ByLock kullanıcısı olduğunu bildiren ayrıntılı ByLock tespit ve değerlendirme tutanağının dosyaya gelmesi beklenilmeden karar verilmesi sonuca etkili bulunmamış, silahlı terör örgütü üyeliği suçunun temadi eden bir suç olması nedeniyle sanıklar ..., ..., ..., ... ve Muhammed Ali Özbek yönünden suç tarihinin ikinci kez yakalandıkları tarih olan “26.08.2016” olduğu anlaşılmakla, İlk Derece ve Bölge Adliye Mahkemesi karar başlıklarında hatalı olarak “13.07.2016” olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir yazım hatası kabul edilmiş,
    Silahlı terör örgütüne üye olduğu dosya kapsamına ve ikame olunup tartışılan delillere uygun olarak kabul edilen sanıklar ... ve ... hakkında şartları oluşmadığı halde TCK’nın 221/4-2. cümlesinde öngörülen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
    Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükümlere esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... ile ilgili olarak eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı, sanık ... ile ilgili olarak da müsnet suçun sanık tarafından işlendiğinin ispat edilemediğine ilişkin gerekçelerin karar yerinde gösterildiği anlaşılmakla; sanıklar ..., ..., ..., sanıklar müdafileri ve Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısının temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK"nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davalarının esastan reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
    B-Sanık ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... ile ilgili olarak:
    a-Sanıklar ... ve ... yönünden:
    Sanık ... hakkında silahlı terör örgütüne üye olma ve suçluyu kayırma suçlarından cezalandırılması istemi ile kamu davası açıldığı halde yalnızca silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan hüküm kurulduğu anlaşılmakla, suçluyu kayırma suçundan zamanaşımı süresi içinde 5271 sayılı CMK’nın 223. maddesi uyarınca ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi mümkün görülmüştür.
    Ayrıntıları ve hukuki mahiyeti Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından onanarak kesinleşen Dairemizin İlk Derece Mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 Esas, 2017/3 Karar sayılı ilamında açıklandığı üzere;

    Örgüt üyesi, örgüt amacını benimseyen, örgütün hiyerarşik yapısına dahil olan ve bu suretle verilecek görevleri yerine getirmeye hazır olmak üzere kendi iradesini örgüt iradesine terk eden kişidir. Örgüt üyeliği, örgüte katılmayı, bağlanmayı, örgüte hakim olan hiyerarşik gücün emrine girmeyi ifade etmektedir. Örgüt üyesi örgütle organik bağ kurup faaliyetlerine katılmalıdır. Organik bağ, canlı, geçişken, etkin, faili emir ve talimat almaya açık tutan ve hiyerarşik konumunu tespit eden bağ olup, üyeliğin en önemli unsurudur. Örgüte yardımda veya örgüt adına suç işlemede de, örgüt yöneticileri veya diğer mensuplarının emir ya da talimatları vardır. Ancak örgüt üyeliğini belirlemede ayırt edici fark, örgüt üyesinin örgüt hiyerarşisi dahilinde verilen her türlü emir ve talimatı sorgulamaksızın tamamen teslimiyet duygusuyla yerine getirmeye hazır olması ve öylece ifa etmesidir.
    Silahlı örgüte üyelik suçunun oluşabilmesi için örgütle organik bağ kurulması ve kural olarak süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk gerektiren eylem ve faaliyetlerin bulunması aranmaktadır. Ancak niteliği, işleniş biçimi, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı, örgütün amacı ve menfaatlerine katkısı itibariyle süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk özelliği olmasa da ancak örgüt üyeleri tarafından işlenebilen suçların faillerinin de örgüt üyesi olduğunun kabulü gerekir. Örgüte sadece sempati duymak ya da örgütün amaçlarını, değerlerini, ideolojisini benimsemek, buna ilişkin yayınları okumak, bulundurmak, örgüt liderine saygı duymak gibi eylemler örgüt üyeliği için yeterli değildir (Evik, Cürüm işlemek için örgütlenme, Syf 383 vd.).
    Örgüt üyesinin, örgüte bilerek ve isteyerek katılması, katıldığı örgütün niteliğini ve amaçlarını bilmesi, onun bir parçası olmayı istemesi, katılma iradesinin devamlılık arz etmesi gerekir. Örgüte üye olan kimse, bir örgüte girerken örgütün kanunun suç saydığı fiilleri işlemek amacıyla kurulan bir örgüt olduğunu bilerek üye olmak kastı ve iradesiyle hareket etmelidir.
    Suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüte üye olmak suçu için de saikin "suç işlemek amacı" olması aranır (Toroslu özel kısım syf.263-266, Alacakaptan Cürüm İşlemek İçin Örgüt syf. 28, Özgenç Genel Hükümler syf.280).
    Suç örgütünün tanımlanıp yaptırıma bağlandığı 5237 sayılı TCK’nın 220. maddesinin 7. fıkrasında yardım fiiline yer verilmiştir. “Örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte, örgüte bilerek ve isteyerek yardım eden kişinin, örgüt üyesi olarak” cezalandırılacağı belirtilmiş, anılan normun konuluş amacı, gerekçesinde; “örgüte hakim olan hiyerarşik ilişki içinde olmamakla beraber, örgütün amacına bilerek ve isteyerek hizmet eden kişi, örgüt üyesi olarak kabul edilerek cezalandırılır.” şeklinde açıklanmış, 765 sayılı TCK’nın sistematiğinden tamamen farklı bir anlayışla düzenlenen maddede yardım etme fiilleri de örgüt üyeliği kapsamında değerlendirilerek, bağımsız bir şekilde örgüte yardım suçuna yer verilmemiştir.
    Yardım fiilini işleyen failin örgütün hiyerarşik yapısına dahil olmaması, yardımda bulunduğu örgütün TCK’nın 314. maddesi kapsamında silahlı terör örgütü olduğunu bilmesi, yardımın örgütün amacına hizmet eder nitelikte bulunması yardım ettiği kişinin örgüt yöneticisi ya da üyesi olması gereklidir. Yardımdan fiilen yararlanmak zorunlu değildir. Örgütün istifadesine sunulmuş olması ve üzerinde tasarruf imkanının bulunması suçun tamamlanması için yeterlidir.
    Yardım fiilleri örgüte silah sağlama ve terörün finansmanı dışında tahdidi olarak sayılmamıştır. Her ne surette olursa olsun örgütün hareketlerini kolaylaştıran ve yaşantısını sürdürmeye yönelik eylemler yardım kapsamında görülebilir (Yargıtay Ceza Genel Kurulu 11.11.1991 tarih, Esas 9-242, Karar 305). Yardım teşkil eden hareketin başlı başına suç teşkil etmesi gerekmez. Yardım bir kez olabileceği gibi birden çok şekilde de gerçekleşebilir. Ancak yardım teşkil eden faaliyetlerde devamlılık, çeşitlilik veya yoğunluk var ise örgüt üyesi olarak da kabul edilebilecektir.
    Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde;
    aa-Dosya kapsamına ve toplanan delillere uygun kabule göre, örgüte müzahir iş adamları derneğinin pasif üyesi olması ve Bank Asya"da mutad bankacılık işlemlerini havi hesabının bulunması dışında örgütün hiyerarşik yapısına organik bağla bağlanarak çeşitlilik süreklilik ve yoğunluk arz eden faaliyetler gerçekleştirdiği yönünde kesin ve inandırıcı delil bulunmayan sanık ...’ün ispat edilemeyen müsnet suçtan beraatine,
    bb-Örgütün hiyerarşik yapısına organik bağla bağlanarak çeşitlilik süreklilik ve yoğunluk arz eden faaliyetler gerçekleştirdiği yönünde kesin ve inandırıcı delil bulunmayan sanık ...’nun, hakkında aynı örgüt mensubiyeti nedeni ile ceza soruşturması bulunan akrabası Ali Haydar Karabacak’ı evinde barındırmak, hat temin etmek ve örgüt liderinin talimatı üzerine Bank Asya"da katılım/altın hesabı açtırarak para yatırmaktan ibaret eylemlerinin hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek suçundan mahkumiyetine karar vermek gerekirken delillerin hatalı değerlendirilmesi neticesinde yazılı şekilde karar verilmesi,
    b-Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... yönünden;
    Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 20.10.2009 gün ve 2009/1-85/242 sayılı kararında açıklandığı üzere; sanıklardan birisinin savunulmasının diğer sanık yönünden savunmada zaafiyet yarattığı durumlarda menfaat uyuşmazlığı bulunduğunun kabulü gerektiği buna göre; yargılama aşamasında esas hakkında mütalaaya karşı ve davanın esası hakkında beyanların alındığı son celse;
    Aynı müdafii tarafından temsil edilen sanıklar ..., ... ve ... yönünden yapılan değerlendirmede; sanık ...’ın soruşturma ve kovuşturma aşamasındaki sanık “... ve ...’i Baygiad toplatılarında gördüğüne” dair beyanları, sanık ...’in soruşturma aşamasındaki “17/25 Aralık 2013 sürecinden sonra Baygiad’da ... tarafından verilen sohbetlerde ... ve ...’nu gördüğüne” dair beyanları,
    Aynı müdafii tarafından temsil edilen sanıklar ..., ..., ... ve ... yönünden yapılan değerlendirmede; sanık ...’nin soruşturma aşamasındaki “...’nın Arif Çalışkanla evinde

    görüşmüş olabileceğine” dair beyanları, sanık ...’nın soruşturma ve kovuşturma aşamasındaki “17/25 Aralıktan sonra sohbetlere devam ettiğini bildiği kişilerin ... ve ... olduğuna” dair beyanları, sanık ...’in soruşturma aşamasındaki “..., ... ve ...’nın 2013 yılında il imamı ...’ın sohbetlerine katıldıklarına” dair beyanları,
    Sanıklar ... ve ... ile aynı müdafii tarafından temsil edilen sanık ... yönünden yapılan değerlendirmede; sanık ...’un kovuşturma aşamasındaki “..."nün kendisinin grubundaki kişilerden olduğuna” ve soruşturma aşamasında sunmuş olduğu 13.03.2017 tarihli dilekçesinde “..."ın dershanenin üst katındaki salonda kandil gecelerinde dini ve o günün anlamı ile ayrıca Bayburt İş Adamları Derneğinde de Kuran-ı Kerim ve islam ilmihalinden islamın ve imanın şartları konularında yaptığı sohbetlerin bazılarına ... ve ...’nün de katıldığına” dair beyanları, sanık ...’nün soruşturma aşamasındaki “...’u 17-25 aralık öncesi fem dershanesinin üst katındaki toplantılarda gördüğüne” dair beyanları,
    Aynı müdafii tarafından temsil edilen sanıklar ... ve ... yönünden yapılan değerlendirmede; sanık ...’nın soruşturma aşamasındaki “2010-2016 yılları arasında katılmış olduğu örgütün mütevelli toplantılarına ...’nün katıldığına” dair beyanları, sanık ...’nün soruşturma aşamasındaki “...’yı 2010-2016 yılları arasında örgütün mütevelli grubunda gördüğüne, örgüte çok bağlı olan birisi olduğuna, bu şahsın örgüte maddi yardımda bulunduğuna” ve kovuşturma aşamasındaki “..."ya ilişkin soruşturma beyanlarının doğru olduğuna” dair beyanları nazara alındığında;
    Silahlı terör örgütüne üye olma suçundan yargılanan sanıkların aynı avukatlar, tarafından savunulması nedeniyle aralarında menfaat çatışmasının oluştuğu nazara alınmadan; sanıkların ayrı ayrı müdafiler yerine ortak müdafiler tarafından savunmalarının yapılması suretiyle 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 38/1 ve 5271 sayılı CMK’nın 152. maddelerine muhalefet edilmesi,
    c- ... yönünden temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Ayrıntıları Dairemizin 14.10.2019 tarihli ve 2019/3337 E. 2019/6048 K. sayılı kararında açıklandığı üzere;
    Silahlı terör örgütü üyeliği suçundan yargılanan, kovuşturma aşamasında kendisinin seçtiği bir müdafii bulunmadığı gibi CMK"nın 156. maddesi uyarınca da re"sen müdafi görevlendirilmeyen sanığa Anayasanın 36 ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddelerinde teminat altına alınan adil yargılanma ilkesinin zorunlu sonucu olarak CMK"nın 150. maddesinin 2 ve 3. fıkraları uyarınca müdafi görevlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, savunma hakkının kısıtlanmasını netice verecek biçimde müdafi hazır bulundurulmaksızın mahkumiyet hükmü kurulmak suretiyle CMK"nın 150/3, 188/1, 197/1 ve 289/1-a-e maddelerine muhalefet edilmesi,
    Kanuna aykırı, sanık ... ve sanıklar müdafilerinin temyiz

    itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında sair yönleri incelenmeyen hükümlerin CMK"nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanıklar ... ve ...’un tutuklulukta geçirdiği süre, bozma nedeni, atılı suç için kanun maddelerinde öngörülen ceza miktarı ve mevcut delil durumu gözetilerek tahliye taleplerinin reddi ile tutukluluk hallerinin devamına, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304/1. maddesi uyarınca dosyanın Bayburt Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 15.03.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi