Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/13641
Karar No: 2018/8152
Karar Tarihi: 25.09.2018

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/13641 Esas 2018/8152 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2015/13641 E.  ,  2018/8152 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki maddi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ilişkin verilen hüküm davalı ...Ş. vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili, 18.08.2011 tarihinde davacının yaya olarak bulunduğu esnada davalı ... şirketine zorunlu mali sorumluluk ... poliçesiyle sigortalı aracın çarpması neticesinde yaralandığını ve işgöremez halde kaldığını, davalıya yapılan müracaat sonunda 13.05.2013 tarihinde 7.174,93 TL ödendiğini, ancak yapılan ödemenin çok düşük kaldığını beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, 1.000,00 TL kalıcı maluliyet tazminatının kaza tarihi, temerrüt tarihi veya ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, talebini 23.784,33 TL olarak ıslah etmiştir.
    Davalı vekili, ödeme nedeniyle davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece; iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kabulü ile, 23.784,33 TL"nin 13.05.2013 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; davalı vekilinin aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
    Ceza dosyasında alınan trafik bilirkişi raporuna göre davalıya sigortalı araç sürücüsü asli kusurlu, davacı yaya tali kusurlu bulunmuş, davacı tarafından işleten ve sürücüye yöneltilen davada alınan ... Trafik İhtisas Dairesi raporuna
    göre; davacı yayanın %30 oranında kusurlu, davalıya sigortalı araç sürücüsü %70 oranında kusurlu bulunmuş, mahkemece alınan makine mühendisi bilirkişi raporunda; davacı yayanın %25 oranında kusurlu, davalıya sigortalı araç sürücüsü %75 oranında kusurlu bulunmuş ve sorumlu tutulmuştur. davacı tarafından işleten ve sürücüye yöneltilen davada alınan bilirkişi raporu ile mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu arasındaki kusur oranlarına ilişkin çelişki giderilmeden karar verilmesi doğru değildir. Eksik inceleme ile karar verilemez. Bu durumda mahkemece alanında uzman yeni bir bilirkişi heyetinden, dosyadaki bilirkişi raporları da irdelenerek, tüm dosya kapsamına göre tarafların olaydaki kusur durumlarının hiçbir duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirleyen, kusur yönünden meydana gelen çelişkileri gideren, ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi doğru görülmemiştir.
    3-Dava Borçlar Kanunu"nun 46. maddesi (6098 sayılı TBK md. 54) gereğince çalışma gücünün kaybı nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
    Davacı taraf, trafik kazası sonucu yaralanması nedeni ile daimi maluliyete uğradığını ileri sürmüş, hükme esas alınan bilirkişi heyet raporundaki %17,2 maluliyet oranına itibar edilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.
    “Cismani Zarar Halinde Lazım Gelen Zarar ve Ziyan” başlığı altında düzenlenen TBK"nın 46. maddesinde, bedensel zarara uğranılması nedeni ile talep edilebilecek zarar türleri belirtilmekte olup çalışma gücü kaybı da bu zarar türleri arasında yer almaktadır. Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebinin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Sözkosu belirlemenin ise ... Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin ... Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü veya Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
    Maluliyete ilişkin alınacak raporlar 11.10.2008 tarihinden önce Sosyal ... Sağlık İşlemleri Tüzüğü
    11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013 tarihinden sonrada Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine uygun olarak düzenlenmesi gerekir.
    Somut olayda; Uşak Devlet Hastanesi Sağlık Kurulu raporuna göre davacının %8 maluliyetinin olduğu; ... Üniversitesi ... raporunda aynı yaralanmaya bağlı olarak davacının %17,2 oranında tüm vücut fonksiyon kaybı olduğu belirlenmiştir. Her iki rapor arasında açıkça ve büyük oranda bir çelişki bulunmaktadır. Yapılacak iş, ... Kurumu 3. İhtisas Kurulundan olay tarihinde yürürlükte olan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine uygun çelişkiyi giderecek yeni bir rapor alınarak karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma sonucu hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    4-Davacının işgücü kaybından kaynaklanan zararının hesabında, hesaba esas alınacak gelirinin belirlenmesi, tazminatın doğru tespitinde önemli bir yer tutmaktadır. Çalışma hayatının, aktif çalışma dönemi ve emeklilik dönemi olan pasif devre olarak ayrılması ve özel yasalarında çalışma süreleri ayrık olarak belirtilmemiş (asker, polis vb. gibi) kişiler yönünden 60 yaşın aktif çalışma devresini, bakiye yaşam süresi varsa kalan sürenin de pasif çalışma devresini oluşturduğu; işgücü kaybı nedeniyle tazminatın hesabında, pasif devrede de zararın oluşacağı ve bu zararın asgari ücret düzeyinde bir zarar olacağının kabulü gerektiği, Dairemizin yerleşmiş içtihatlarındandır.
    Davaya konu edilen işgücü kaybı tazminatının hesaplandığı bilirkişi raporunda; davacının aktif çalışma devresinin 65 yaş sonu olarak kabul edildiği ve bu yaştan sonraki dönem için davacının pasif devrede olduğu kabul edilerek hesaplama yapıldığı; pasif devre hesabı yapılırken de, AGİ"li net asgari ücret oranında gelir elde edeceği kabulüyle saptanan gelirden hesap yapıldığı görülmektedir.
    Davacının aktif devresine ilişkin hesapta, AGİ dahil edilmiş asgari ücrete denk gelen gelirin esas alındığı gözetildiğinde, pasif devre hesabı için belirlenen gelirin AGİ dahil edilmiş asgari ücretin esas alındığı açıktır. Pasif devre zararının hesaplanması sırasında esas alınan ücretin, bir çalışmanın karşılığı değil, ekonomik bir değer taşıyan yaşamsal faaliyetlerin sürdürülmesinin karşılığı olduğu, ücretle fiilen çalışanlara uygulanmak için getirilen asgari
    geçim indiriminin, ücretli bir çalışmanın söz konusu olmadığı pasif devre zararının hesaplanmasında dikkate alınmaması gerekir. Bu yönüyle, davacının pasif devre başlangıç tarihi ile bu devre hesabında esas alınacak gelir yönünden, bilirkişi raporu hatalı tespitleri içermektedir.
    Açıklanan maddi ve hukuksal olgulara göre mahkemece; davacının muhtemel bakiye yaşam süresinin PMF 1931 Yaşam Tablosu"na göre belirlenmesi ve 60 yaşın ikmalinden sonraki tarihin davacının pasif devresi olarak esas alınması, pasif devre için AGİ dahil edilmemiş asgari ücret üzerinden hesaplama yapılması konusunda, daha önce rapor düzenleyen bilirkişiden ek rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
    5-Yine hükme esas alınan aktüerya bilirkişi raporuna göre, davacının işgöremezlik zararı yönünden davalının sorumluluğu belirlenirken önce maluliyet ve kusur oranına göre zarar belirlenmeli daha sonra davalı tarafından yapılan ödeme düşülmek suretiyle, davalıya yüklenebilecek tazminat hesaplanmalıdır. Hatalı değerlendirme ile önce ödemenin indirilmesi sonrasında kusur ve maluliyet oranına göre tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiş hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2), (3), (4) ve (5) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 25.09.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.













    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi