11. Hukuk Dairesi 2015/14729 E. , 2017/2346 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 09/09/2015 tarih ve 2015/4-2015/273 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkilinin “...” ibareli, 14, 18, 24 ve 25. sınıf emtiaları içeren, tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalının kötü niyetli biçimde müvekkili markaları ile iltibas oluşturacak ve bunların tanınmışlığından haksız yarar sağlayabilecek nitelikte 35. sınıfta 2011/84759 kod numarası verilen “...” ibareli marka tescil başvurusunda bulunduğunu, başvurunun yayımlanması üzerine kötü niyet, tanınmışlık ve iltibas vakıalarına dayanarak gerçekleştirdikleri bazı alt sınıf hizmetlere yönelik itirazlarının önce Markalar Dairesi ve nihai olarak da ... tarafından reddedildiğini, kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek davalı başvurusunun tesciline dair ... kararının iptali ile davalı adına tescil olunan markanın "müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için koruyucu giysiler, koruma ve can kurtarma amaçlı donanımlar; gözlükler, güneş gözlükleri, lensler ve bunların kutuları, kılıfları, parçaları ve aksesuarları mallarının bir araya getirilmesi hizmetlerini (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir)" hizmetleri açısından kısmen hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili; ... kararının hukuka uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket vekili; müvekkili şirket adına 1995 yılından itibaren tescilli “...” ibareli tanınmış markaların bulunduğunu, müvekkilinin önceden adına tescilli markalarının kapsamında dava konusu markanın kapsadığı ürünlerin aynısının yer aldığını, bu nedenle müvekkili başvurusunun önceki markaların serisi niteliğinde bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davacı markaları ile davalı başvurusunun konusu olan işaretin görsel ve sescil olarak iltibasa neden olabilecek derecede benzer/aynı olduğu, ancak davalı başvurusunun kapsamında yer alan 35/6. sınıftaki davacı markalarının kapsamında yer almadığı, aksine davalının 1995 yılından itibaren adına tescil ettirip yoğun ve yaygın biçimde kullandığı ... ibareli markalarının kapsamında hem anılan ürünlerin aynısının hem de 35/6. sınıftaki mağazacılık hizmetlerinin daha geniş kapsama sahip ./..
olacak biçimde genel olarak bulunduğu, davalının markalarının Türkiye"de yoğun ve yaygın biçimde kullanıldığı ve iltibas vakıasına dayanarak davalı başvurusunun tescilini engelleme olanağının bulunmadığı, bu sebeple davacının markalarının tanınmış kabul edilmesinin dahi sonuca etkisinin bulunmadığı, ayrıca davalı başvurusunun kötü niyetli olduğundan da söz edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 3,70 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 24/04/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.