Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/15338
Karar No: 2014/10405
Karar Tarihi: 23.06.2014

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2013/15338 Esas 2014/10405 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2013/15338 E.  ,  2014/10405 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... vdl. aleyhine 15/04/2011 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 19/02/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar ... ve ... vekilleri ile Penguen Kitap Kaset.... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan davalı ... ve ..."nun temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    1-İlam, temyiz eden tarafa 28/05/2013 gününde tebliğ edilmiş, temyiz dilekçesi ise 28/06/2013‘de verilmiştir. HUMK’nun 432/1. maddesi uyarınca temyiz süresi onbeş gündür. Kararın tebliğ tarihi ile temyiz edildiği gün gözetildiğinde onbeş günlük yasal süresinin geçtiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle davalı ......."nin temyiz itirazları reddedilmelidir.
    2-Davalılar ... ve ..."nun temyiz itirazlarına gelince;
    Dava, yayın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı, davalılar ... ve ... tarafından yazılıp diğer davalı tarafından yayınlanan "... kitapta, kişilik haklarına saldırıda bulunulduğu iddiasıyla manevi tazminat isteminde bulunmuştur.
    Davalılar, dava konusu kitabın o tarihte gündemde olan olaylara ilişkin olup kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla yayınlandığını, soruşturma dosyasından edinilen bilgiler çerçevesinde kitabın kaleme alındığını belirterek, davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır.
    Mahkemece, dava konusu kitapta kullanılan kimi ifadelerin davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu kabul edilerek, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Basın özgürlüğü, Anayasanın 28. maddesi ile 5187 sayılı Basın Yasası"nın 1. ve 3. maddelerinde düzenlenmiştir. Bu düzenlemelerde basının özgürce yayın yapmasının güvence altına alındığı görülmektedir. Basına sağlanan güvencenin amacı; toplumun sağlıklı, mutlu ve güvenlik içinde yaşayabilmesini gerçekleştirmektir. Bu durum da halkın dünyada ve özellikle içinde yaşadığı toplumda meydana gelen ve toplumu ilgilendiren konularda bilgi sahibi olması ile olanaklıdır. Basın, olayları izleme, araştırma, değerlendirme, yayma ve böylece kişileri bilgilendirme, öğretme, aydınlatma ve yönlendirmede yetkili ve aynı zamanda sorumludur. Basının bu nedenle ayrı bir konumu bulunmaktadır. Bunun içindir ki, bu tür davaların çözüme kavuşturulmasında ayrı ölçütlerin koşul olarak aranması, genel durumlardaki hukuka aykırılık teşkil eden eylemlerin değerlendirilmesinden farklı bir yöntemin izlenmesi gerekmektedir. Basın dışı bir olaydaki davranış biçiminin hukuka aykırılık oluşturduğunun kabul edildiği durumlarda, basın yoluyla yapılan bir yayındaki olay hukuka aykırılık oluşturmayabilir.
    -/-
    -2-
    2013/15338-2014/10405

    Ne var ki basın özgürlüğü sınırsız olmayıp, yayınlarında Anayasanın Temel Hak ve Özgürlükler bölümü ile Türk Medeni Kanunu"nun 24 ve 25. maddesinde yer alan ve yine özel yasalarla güvence altına alınmış bulunan kişilik haklarına saldırıda bulunulmaması da yasal ve hukuki bir zorunluluktur.
    Basın özgürlüğü ile kişilik değerlerinin karşı karşıya geldiği durumlarda; hukuk düzeninin çatışan iki değeri aynı zamanda koruma altına alması düşünülemez. Bu iki değerden birinin diğerine üstün tutulması gerektiği, bunun sonucunda da, daha az üstün olan yararın daha çok üstün tutulması gereken yarar karşısında o olayda ve o an için korumasız kalmasının uygunluğu kabul edilecektir. Bunun için temel ölçüt kamu yararıdır. Gerek yazılı ve gerekse görsel basın bu işlevini yerine getirirken, özellikle yayının gerçek olmasını, kamu yararı bulunmasını, toplumsal ilginin varlığını, konunun güncelliğini gözetmeli, haberi verirken özle biçim arasındaki dengeyi de korumalıdır. Yine basın, objektif sınırlar içinde kalmak suretiyle yayın yapmalıdır. O anda ve görünürde var olup da sonradan gerçek olmadığı anlaşılan olayların yayınından da basın sorumlu tutulmamalıdır.
    Dosya incelendiğinde; davacının, kamuoyunda Ergenekon adı ile bilinen dosyada yargılanan sanıklar arasında yer aldığı, dava konusu kitabın konusunun da, bu soruşturma dosyasında yer alan şahısların kısa özgeçmişleri ile iddianamelerde neyle suçlandıkları, bu şahısların suçlamalara yönelik savunmaları ve savcılığın bu suçlamaları kanıtlamak için mahkemeye sunduğu belge, bilgi, delil ve tanık ifadelerine ilişkin olduğu, kitapta yer alan birçok açıklamanın soruşturma kapsamında yapılan teknik takipten elde edilen telefon görüşme kayıtları ile ifade tutanaklarından elde edilen bilgilere göre yapıldığı anlaşılmaktadır.
    Yapılan soruşturma ve kovuşturma sonucu, Türkiye’nin gündemini sarsan ve halen de gündemi meşgul etmeye devam eden anılan dosyadaki sanık şahısların icraatları ve birbirleriyle olan irtibatları ortaya çıkmış, aralarında davacının da bulunduğu birçok şahsın bu dosya kapsamındaki görev ve faaliyetleri belirlenmiştir. Bu derece önemli bir dosyada ismi geçen şahısların yaptıkları iş ve eylemlerinin, yukarıda açıklanan basın özgürlüğü çerçevesinde kitap olarak yayınlanmasından daha doğal bir şey olamaz. Güncelliği de bulunan böyle bir olayın kitaba konu edilmesinde hukuka aykırılık yoktur. Yapılan değerlendirmeler sırasında kullanılan sözler de olayın gösterdiği özelliklere ve anlatılmak istenen amaca uygundur.
    Mahkemece, görünür gerçeğe uygun olup genel anlamda basın özgürlüğü sınırları içerisinde kalan dava konusu ifadelerin hukuka uygun olduğu gözetilerek istemin tümden reddedilmesi gerekirken, davalıların manevi tazminatla sorumlu tutulmuş olmaları usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Davalı ......."nin temyiz dilekçesinin (1) no"lu bentte gösterilen nedenle reddine, diğer davalının temyiz itirazlarının kabulü ile kararın (2) no"lu bentte gösterilen nedenle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 23/06/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi